Cesur yürek, yani Cristiano Ronaldo Avrupa Şampiyonasında gollerine devam ederek adından söz ettiriyor. Ronaldo gol attı mı ben çok seviniyor, onun hatırına oynadığı takımında başarılı hatta Avrupa Şampiyonu olmasını istiyorum.
Cesur yürek, yani Cristiano Ronaldo Avrupa Şampiyonasında gollerine devam ederek adından söz ettiriyor.
Ronaldo gol attı mı ben çok seviniyor, onun hatırına oynadığı takımında başarılı hatta Avrupa Şampiyonu olmasını istiyorum.
Adam gerçekten tam bir Cesur Yürek!
Son basın toplantısında masanın üzerindeki Cola Cola şişelerini kaldırtarak 'su için' diyerek tabir yerindeyse meydan okudu!
Bu işleri yapmak öyle her babayiğidin işi değil, koca yürekli bir adam olmak gerek!
Çok fazla sözü uzatmadan bundan önceki Avrupa Şampiyonası sonrasında 11 Temmuz 2016 yılında paylaştığım 'Cesur Yüreğin Gözyaşları' başlıklı yazımı olduğu gibi sizinle paylaşmak istiyorum.
Avrupa Futbol Turnuvası başladığında kimse Portekiz Milli Takımını favori göstermiyordu. İlk üç maç sonunda zar zor çeyrek finale kalmaları tahmincileri doğruluyordu.
Kendi çevremde Portekiz Milli Takımının şampiyon olacağı öngörüsünde bulunmuştum.
Doğrusu futbolun mantığıyla bir öngörü değil de Ronaldo'nun hatırına gönlümün istediğini söyledim.
Sonuçta Portekiz Milli Takımı şampiyon oldu.
Öyle bir şampiyonluk süreci ki, Kemal Sunal'ın filmlerinde sıkça izlediğimiz saf oğlanın işlerinin rast gelmesi gibi bir şey.
Son maçta bile Fransa'nın yüzde yüz gol pozisyonları gol olmuyor, top direkten dönüyor ve uzaktan atılan bir şutla Portekiz'in gölü gelip şampiyon oldular.
İyi de oldu, en azından gönlümün isteği gerçekleşti ve tabii olarak sevindim.
Portekiz Milli Takımı'nın şampiyon olmasına Ronaldo sevindiği için çok sevindim. Ya değilse kimin şampiyon olacağı, kimin olduğu umurumda bile değil; kim olursa olsun, bana ne!
Ancak, bizim milli takım cephesinin yaşananlardan ders çıkarması gerektiğini de düşünmüyor değilim.
Milli duygulara sahip bir insan olarak bizim Milli Takımın yöneticisinden futbolcusuna kadar 'MİLLİ' nasıl olunurmuş derin derin düşünmeleri; hele hele Ronaldo'dan ders almaları gerekmektedir.
Adamın ağlaması, tavırları, gözyaşları bir başkaydı; taktire değer!
Benim için Ronaldo dünyanın en değerli futbolcusu olduğu için değil; hepinizin bildiği formasını isteyen İsrailli futbolcuya 'çocuk katillerine forma vermem' demesi; Filistin'e para yardımı yapması, Mavi Marmara Gemisi'ni ziyaret etmesi gibi söylem ve davranışlarda bulunarak dünyayı yakan yıkanların arkasındaki derin güce karşı koyduğu tepkisidir.
Yaptığı para yardımı hiç önemli değil; esas olan ortaya koyduğu tepkidir, yiğitçe duruştur.
Yaptığı bu olağanüstü davranışlarından dolayı ben bu adamı çok takdir ediyorum. Bana göre o tam bir 'CESUR YÜREK'.
Abarttığımı düşünmeyiniz; inanın, dünya gerçeklerini düşündüğüm zaman az bile söylüyorum.
Ronaldo'nun söylem ve davranışlarının çok çok önemli olduğuna yürekten inanıyorum.
Yani tam bir 'CESUR YÜREK' davranışı.
Aynı cesur davranışı, 'CESUR YÜREK' filminin büyük aktörü Müslüman olduğunu açıkladığı söylenen Mel Gibson'da 'Dünyayı yakıp yıkanların Yahudiler olduğunu' söylemesiyle göstermişti.
İnşallah 'CESUR YÜREK' Mel Gibson Müslüman olmuştur.
İnşallah 'CESUR YÜREK' Cristiano Ronaldo da Müslüman olur.
İşte o zaman bir değil; bir milyon kat daha sevinirim.