İnsan, insana her daim merhem olabiliyor mu? İnsan, insana bazen de zulmedebiliyor mu? “Bir şehirde tüm saat kuleleri yanlış ayarlanmışsa kişinin doğruyu göstermesi neye yarar ki?” demiş Schopenhauer.

Sıla-i rahim yaparken mağduriyet yaşananlardan birisidir bu hâl hatır sorma esnasındaki bazı cevapsız sorular. Gençlerin çoğu bu cevaplamak istemedikleri sorulara maruz kalmamak adına ziyareti reddediyorlar. Naçizane burada iki şeye bakılır. Niyet ve üslup. Soru sormanın da adabı vardır. Merak ettiği için öğrenmek adına sormak ile tariz (iğneleme sanatı) arasındaki çizgiyi aşmamak gerekir. Merakın harici soru zaten soru değil, niyet dışı teşebbüstür. Burada üslup devreye girer şayet özel hayatı ihlal var ise o halde tepkisellik ile karşılaşıldığında şaşırmamak gerekir. Hem iğneleme sanatını ustalıkla yapıp hem de bu nesil neden böyle yorumunu yapmak acımasızlıktır. Kişilerin cevap hakkını kullanmak istemedikleri sorular pek tabi olabilir

Mesele anda yaşamak zannımca. Kuşak farkında arayı kapatamayacağımız bir mesele bu an meselesi. Yani anı yaşama meselesi. Ziyaretlerde seneye ne planlıyorsun sorularının cevapsız kalması bu yüzden zaten. Gençler şimdiyi yaşamada usta oldukları kadar yaşlı dediğimiz büyükler de ya geçmişte ya da gelecekte yaşamakta o kadar ustalar. Bu ustalıklar çatışıyor artık. Gençler ben şimdide yaşamak istiyorum derken ebeveynler gelecekten kaygılanmalısın mesajında ısrarcılar. Ve nihayet çatışma başlıyor. Ne yalnızca umarsızca şimdiyi yaşamak ne de şimdiden soyutlanarak geçmişte takılı kalmak. İkisinde de denge mühim. Dengede yaşayalım vesselam. Çatışmalara yenisini eklemeden. Geçmiş olmazsa şimdi olmaz. Şimdi olmazsa geleceğin ne anlamı var.  Tümünün bizim için olduğunu farkına vararak yaşamaya özen gösterelim ki bazı sorular cevapsız kalmasın.

Kelimelerimizi seçerek konuşalım. Sorularımızı incitmeden soralım. Yürekleri gücendirmeden öğrenelim merak ettiklerimizi. Gaybı bilmediğimizi idrak ederek iddialarda bulunalım. Bazı soruların cevaplarının kaderde olduğunu bilelim ve bildirelim. Büyükler yerini bilirse küçükler haddini bilebilir ancak.