BM Suriye Özel Temsilcisi çarşamba günü, Cumhurbaşkanı Beşar Esad'ın görevden alınmasının ardından "özgür ve adil" seçimler yapılması çağrısında bulundu ve PKK/SDG'li kontrolündeki bölgeler için siyasi bir çözüm umduğunu dile getirdi.
Esad, "Hayat Tahrir el-Şam" (HTŞ) grubunun öncülük ettiği hızlı bir saldırı sonucu Suriye'den kaçtı. Esad’ın demokrasi yanlısı protestolara sert müdahalesi 13 yılı aşkın bir süredir, yüzyılın en kanlı savaşlarından birine yol açmıştı.
Geride, yıllarca süren işkenceler, kaybolmalar ve yargısız infazlarla derinden yara almış bir ülke bıraktı. 8 Aralık'ta iktidarının çökmesi, dünyayı şoke etti ve Suriye’de ve ötesinde kutlamalara yol açtı.
Yıllarca süren iç savaş, ülkeyi yardımlara büyük ölçüde bağımlı hale getirmiş, derinden bölünmüş ve adalet ile barış için umutsuz bıraktı.
BM Özel Temsilcisi Geir Pedersen Şam'da gazetecilere yaptığı açıklamada, "Şimdi yeni bir Suriye'nin başlangıcını görebilmek için büyük bir umut var" dedi.
"Yeni bir Suriye ki... yeni bir anayasayı kabul edecek ve geçiş dönemi sonrasında özgür ve adil seçimler yapacağız" şeklinde konuştu.
Acil insani yardım çağrısı yapan Pedersen, ayrıca Esad'ın zulümleri nedeniyle Suriye'ye uygulanan uluslararası yaptırımların sona ermesini umduğunu ifade etti.
Pedersen, Suriye’nin kuzeydoğusundaki PKK/SDG'li teröristlerin kontrolündeki bölgelerdeki durumun önemli bir zorluk oluşturduğunu belirtti ve ABD destekli terör örgütü Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Türkiye destekli gruplar arasında büyük bir tırmanma korkusunun olduğunu ifade etti.
ABD salı günü, Münbiç kasabasında kırılgan bir ateşkesi uzatma konusunda aracılık ettiğini ve Türkiye ile daha geniş bir anlayış geliştirmeyi hedeflediğini açıkladı.
Pedersen "Ateşkesin yenilenmesinden ve tutunduğundan memnunum, ancak umarım bu soruna bir siyasi çözüm görürüz" dedi.
"Nerede olduklarını öğrenmek istiyoruz"
Suriye'nin el-Kaide bağlantılı kolundan kaynaklanan ve birçok Batılı hükümet tarafından terör örgütü olarak kabul edilen HTŞ, ülkenin birçok dini ve etnik azınlığına koruma sağlayacağını belirterek söylemini yumuşatmaya çalıştı.
HTŞ, 1 Mart’a kadar ülkede geçici bir liderlik atadı.
HTŞ’nin askeri lideri Murhaf Abu Qasra, PKK/SDG'li teröristlerin kontrolündeki bölgelerin ülkenin yeni yönetimi altında entegre edileceğini belirterek grubun federalizmi reddettiğini söyledi.
“Suriye bölünmeyecek” dedi ve “Kürt halkı, Suriye halkının bir parçasıdır” diye ekledi.
HTŞ, aynı zamanda Esad yönetimi altında işlenen suçlar için adalet vaat etti; bu suçlar arasında, on binlerce insanın, muhalefeti susturmak için onlarca yıl boyunca kullanılan gözaltı merkezlerine ve hapishanelere kaybolması yer alıyor.
55 yaşındaki Ziad Alaywi, Şam’ın güneydoğusundaki Najha kasabası yakınlarındaki bir hendek boyunca durarak, "Çocuklarımızı, kardeşlerimizi nerede olduklarını öğrenmek istiyoruz" dedi.
Bu, Suriyelilerin, işkence edilerek öldürülen mahkûmların gömüldüğüne inandıkları yerlerden biri. Uluslararası kuruluşlar, bu tür eylemlerin insanlığa karşı suç oluşturabileceğini söylüyor.
"Onlar öldürüldü mü? Burada mı gömülüler?" diye sordu.
Suriye Sivil Savunma yetkilisi Ammar al-Salmo, Sayyida Zeinab türbesine sadece 50 metre mesafedeki bir ilaç deposunda tanımlanamayan insan kalıntıları bulduklarını söyledi. Şam’ın güney banliyölerinde bulunan ve Şii Müslümanlar için kutsal bir hac merkezi olan bu bölge, muhalefet güçlerinin başkenti 8 Aralık’ta ele geçirmesinden önce İran yanlısı militanlar tarafından sıkı bir şekilde korunuyordu.
"Depoda, çürüyen cesetlerin bulunduğu bir soğutma odası bulduk" diyen al-Salmo, bazı cesetlerin bir buçuk yıl önce ölmüş gibi göründüğünü de ekledi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre, 2011’den bu yana 100.000'den fazla kişi öldü veya gözaltında öldü.
"Doğrudan katılım"
Ülkenin yeni yöneticileri, kurumlarını ayakta tutmaya çalıştı ve Çarşamba günü, Şam havaalanından Halep’e bir ticari uçuş kalktı; bu, Esad’ın devrilmesinden ve Rusya’ya kaçmasından sonra yapılan ilk uçuştu.
Yeni yönetim ayrıca uzun süre Esad’ı dışlayan ülkelerle ve uluslararası kurumlarla temaslarını yoğunlaştırdı.
AB Başkanı Ursula von der Leyen, Birlik’in yeni yönetimle “doğrudan katılımını” artıracağını söyledi.
BM Güvenlik Konseyi üyeleri, Esad’ın müttefiki Rusya ve ABD’nin de dahil olduğu bir şekilde salı günü "kapsayıcı ve Suriye’nin liderliğinde" bir siyasi süreç çağrısında bulundu.
"Bu siyasi süreç, tüm Suriyelilerin meşru arzularını karşılamalı, hepsini korumalı ve onların barışçıl, bağımsız ve demokratik bir şekilde kendi geleceklerini belirlemelerini sağlamalıdır"
Ayrıca "Suriye ve komşularının birbirlerinin güvenliğini zedeleyecek herhangi bir eylemden kaçınmaları gerektiği" vurgulandı.
İsrail, Esad’ın devrilmesinden bu yana düşman ellere geçmesini engellemek amacıyla Suriye askeri varlıklarına yüzlerce hava saldırısı düzenlediğini söyledi.
İsrail askerleri, ayrıca BM gözetimindeki bir tampon bölgedeki stratejik noktalara da yerleşti. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, bunun 1974 tarihli ateşkesi ihlal ettiğini belirtti.