Başlarken bu cümleyi kurmak öyle ağırıma gitti ki…
Yerin altı doldu, taştı gencecik kadınlarla…
Nereye kadar?
Ateş düştüğü yeri yakıyor tamam da nereye kadar ocaklar ateşten kavrulmaya devam edecek?
Biz kadınların yaşam hakkını elinden alan kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddetin ulaştığı en uç noktanın yansımasıdır.
Her kadın cinayeti kadınların kötü muameleye uğramama hakkına ve yaşam hakkına bir saldırı niteliği taşımaktadır.
Son bir hafta içinde sadece basına yansıyan kısmı ile 14 kadın cinayeti haberi aldık…
14 rakam değil; insan, anne, evlat, can.
Bugün dünya üzerinde yaşayan kadınların yarısı eşlerinden şiddet görüyor.
-Çin'de, yılda 1 milyon kız çocuğu doğar doğmaz öldürülüyor. Dünyada bu yolla kaybedilen kadın sayısı 40-50 milyonu buluyor.
-Uluslararası Göç Örgütü, her yıl 2 milyon kadının sınır ötesi kadın ticaretinde kullanıldığından bahsediyor.
-ABD'de, her 6 dakikada bir kadına tecavüz ediliyor.
-İngiltere'de, her 7 kadından biri birlikte olduğu erkek tarafından tecavüze uğruyor.
-Fransa'da, her ay 6 kadın aile içi şiddet nedeniyle hayatını kaybediyor.
Tüm bunlar içimizde oluyor.
Belki bugün ben, yarın sen, sonra diğeri…
Nereye kadar?
Bizler, Türkiye'de %98'i şiddet gören kadınlarız!
Bizler, Diyarbakır'da, kendilerine ve kocalarına bilgi verilmeden kısırlaştırılan 17 kadınız!
Bizler, türban taktığımız için, çalışmak istediğimiz için, gece sokağa çıktığımız için, saldırıya uğrayan kadınlarız!
Peki sorarım size nereye kadar? Nereye bu gidiş?
Diğer yandan; namus, töre cinayetleri, koca dayakları, işkence medyada magazinleştirilerek sunuluyor. Şiddete uğrayan kadının ne yaptığı, ne söylediği ya da nasıl giyindiği sorgulanıyor. Fiziksel, sözel ve cinsel şiddete uğrayan kadınların bunu hakkedip hakketmediği tartışılıyor; kurbanlar suçlanıyor, suçlular "mağdur" ilan ediliyor. Şiddet, dinsel-geleneksel önyargılarla, cinsiyet ayrımcı politikalarla ve yasalar eliyle meşrulaştırılıyor.
Çoktan önünü alamayacağımız yerlere gitmeye başladı…
Eğer cezalar caydırıcı olmaz ise bu canavarlarla hiç durmadan, mücadele etmeye devam edeceğiz.