HARAM veya şüpheli gelirlerle 250 bin liralık lüks ve gösterişli bir otomobil almış. Kendisi hem sahtekar, hem beyinsiz olduğu için ona böyle bir otomobil ile şeref, haysiyet, fazilet, üstünlük, olumlu itibar kazanamayacağını anlatamazsınız. Onu ve otomobilin görenlerin kimi haset ediyor, kimi gıbta. Zavallılar.
Yeni nesiller önce evde aile içinde, sonra okullarda eğitilir; hem bilgili olurlar, hem da ahlaklı ve yüksek karakterli. Aynı zamanda güzel olurlar. Bizde güçlü bir aile ve okul terbiyesi var mıdır?

Eskiden Müslüman halk camilerde, bir kısmı ayrıca tekkelerde eğitilir, inceltilirmiş. O da yok artık.

Peki on milyonlarca Müslüman Türkiyeli nasıl adam olacak?

Bu işin çaresini çözümünü reçetesini bile var mı?

Aile terbiyesi kalmadığı, okullar ve eğitim sistemi iflas ettiği, din, eğitici gücünü ve fonksiyonunu kaybettiği için ülkemiz bir aşırılıklar yurdu haline gelmiştir.

Siyaset kirlendikçe kirlenmiş, çukurlara düşmüştür.

Yağcılıkların yalakalıkların sonu yok.

Yıkıcı muhalefetin sonu yok.

Azgınlıkların sonu yok.

Beyinsizliklerin sonu yok.

Hırsızlığın, suiistimalin, rüşvetin, irtikabın, haram yiyiciliğin sonu yok.

Müstehcen yayınların sonu yok.

A’dan Z’ye kadar her şey bozuk.

Sadece trafiğe bakın, başka bozukluk aramaya lüzum yok.

Hukuk sistemi zelzele içinde sarsılıyor.

İnsanlığın bittiği limitlerdeyiz. Yağcılar, yalakalar her şey yolunda, her iş düzgün marşları okurken muhalifler her şey bozuk diye feryat ediyor.

Ortada hayata geçirilebilir derli toplu bir ıslah projesi, plan ve programı yok.

Türkiye’nin uluslararası şeffaflık ve temizlik notu, 5’ten en az 7’ye nasıl yükseltilebilecek? Bu konuda medyamızda, üniversitelerimizde, düşünce dünyamızda bir tek ciddî yazı, rapor, kitap yok.

Kadın hakları, kadına pozitif ayrımcılık diye mangalda kül bırakmamacasına feryat edenler; devletin TC başlıklı vesikalar vererek, yapılan işten KDV alarak, kapılarında koruyucu polisler bekleterek, köleliğin en iğrenci olan seks köleliğine izin vermesini niçin görmüyorlar, protesto etmiyorlar? İslam Feministleri, hangi sıçan deliğindesiniz?

İnternet aleminde dolandırıcılığın, haydutluğun bini bir paraya. Devlet, zabıta, yargı bunları önleyemiyor.

Uyuşturucu, bilhassa bonzai millî bir afet ve bela halini almış. Neredesin devlet?

Kartal Pendik taraflarında akşam güneş batınca seks kölesi kadınlar bir yerde toplanıp müşteri bekliyorlarmış. Oradan otomobili ile geçen bir vatandaş durumu görmüş, sokaktaki bir kolluk memuruna söylemiş, aldığı cevap şu: Orası onların normal iş yeridir…

Turistleri kazıklayan taksi mafyasına kim dur diyecek?

Turistlerden, yerli müşterilerden aldığı ücretin iki mislini alan lokantalar varmış. Onları kim hizaya getirecek?

Yahu soruyorum: Türkiyemiz doğrulukta, temizlikte, şeffaflıkta; Danimarka, Yeni Zelanda, İsveç, Norveç, Singapur seviyesine ne zaman çıkacak?

Şu soruyu yüksek sesle ve hep bir ağızdan ne zaman soracağız?.. 1999 zelzelesinden sonra, İstanbul’da ileride olması beklenen depremde halkın çadır kurup barınacağı meydanların yüzde 90’ına binalar, gökdelenler, AVM’ler yapıldı. Allah saklasın bir deprem olsa milyonlarca kazazede nerede barınacak, nereye çadır kuracak, nerede sahra hastahaneleri faaliyet gösterecek?

Ülkemizi niçin Japonya, Güney Kore, Tayvan, Singapur, Almanya, Avusturya, İsviçre, Finlandiya, Norveç ile ve diğer medenî ülkelerle kıyaslamıyoruz?

Beyinlerimizi attık, yerlerine birer bilgisayarlı cep telefonu koyduk.

O kadar beyinsizleştik ki, yahu Güney Kore bu telefonlarını yapıp dünyaya ihraç edip satarken biz niçin böyle aletler yapıp dünyaya satamıyoruz diye sormuyoruz.

Bugünkü yapı sektörü ile bu ekonominin aylakta duramayacağını, ileride korkunç bir çöküş olacağını bu halka kim anlatacak?

Türkiye’nin millî kimliğinin birinci faktörü İslam’dır. Bugünkü Diyanet İşleri Başkanlığı, ılımlı ve light İslam, BOP, Fazlurrahmancılık mezhebinin benimsenmesi, sahih hadîslerin AB normlarına ve kriterlerine göre ayıklanması, İslam Protestanlığı, bütün okullardaki mecburî ve aldatmaca din kültürü dersleri ile Türkiye’nin çökeceğini bu beylere nasıl anlatacağız?

Ülke olarak bizim IQ’muz kaçtır?..

Türkiye’nin bugünkü eğitim sistemi ve okulları ile bu ülke ayakta durabilir mi?

Türkiye’de, adaleti ve güvenliği sağlayacak bir hukuk sistemi, bir yargı var mıdır?

Bunca haksızlık, yolsuzluk, yanlışlık karşısında dilsiz şeytanlar gibi susanlarla felah, necat, kurtuluş, selamet ufuklarına koşabilir miyiz?

Ey aklı çalışanlar, ey ziyalılar, ey yeterli kültür ilim irfan sahipleri, ey basiretliler, ey hikmet ve vicdan ıssı olanlar, ey sorumlular, ey vebal altında olanlar!..

Ey Müslümanlar!..

Ey ülü’l-ebsar!..

Eyvah eyvah eyvah!..



(İkinci Yazı)

İnsanlarımızı Nasıl Yetiştirmeliyiz?

İNSANLARIMIZI öyle yetiştirmeliyiz, eğitmeliyiz, medenîleştirmeliyiz ki:

1. Beyninde, aklında, havsalasında, zihninde aynı anda en az on çok önemli, yirmi beş orta derecede konuyu, meseleyi, gündem maddesini birlikte bulundurabilsin, geniş ufuklu, medenî olsun. Şifahî kültürlü, geri zekâlı olmasın.

2. Tek konuya kilitlenmesin.

3. Dedikodu magazini kültürüne iltifat etmesin.

4. Çok özet şekilde de olsa mantık kültürüne sahip olsun, mesela sebeplerle neticeleri birbirine karıştırmasın.

5. Mümkün olduğu kadar peşin hükümlerden (ön yargılardan) arınmış olsun.

6. Adalet ve insaf boyutuna sahip bulunsun.

7. Ötekileri, karşıtları anlamaya çalışsın.

8. Helal ve haramları bilsin ve haramlardan kaçsın.

9. Haram yemenin yaygınlaştığı bir İslam toplumunun iflah olmayacağını iki kere iki eder dört gibi bilsin.

10. Kendisinde emanet kavramı bulunsun; emanetlerin ehil olmayanlara verilmesinin toplumu yıkacak ölümcül bir kötülük ve günah olduğunu bilsin. (Emanetler: Başkanlık, başkanlıklar, makamlar, mevkiler, işler, vazifeler, memuriyetler, hizmetler…)

11. İslam’ın, Kur’an’ın, Sünnetin, Şeriatın kesin ve zarurî hükümlerine aykırı ictihad yapılamayacağını, fetva verilemeyeceğini iyi bilsin.

12. Çocuklarını İslam’a, Kur’an’a, Sünnete, Şeriata aykırı cahilî mekteplerde okutmanın Müslümanlar için intihar olduğunu, böyle yapanların çocuklarının mânevî katili olduğunu bilsin.

13. Kadın olsun erkek olsun, hiçbir Müslüman’ın Feminist olamayacağını, çünkü Feminizmin İslam dinine ve Şeriatına aykırı sapık bir ideoloji olduğunu bilsin.

14. Mü’min kardeşlerini, meşreb farklılıklarına rağmen sevsin, desteklesin, onlara yardımcı olsun.

15. Kuş kadar aklı olan bir Müslüman’ın futbol kulübü tutar gibi cemaat ve hizip holiganlığı ve militanlığı yapamayacağının bilincinde olsun ve böyle cahiliyet davranışlarından uzak dursun.

16. İlmihalini ve İslam ahlakını öğrensin ve içindeki bilgileri hayatına ve hayata uygulasın.

17. Esnaflık yapan, dükkanı bürosu veya atölyesi olan Müslümanlara, cuma ezanı okununca işyerlerini kapatmaları ticarete ara vermeleri ve camiye gitmeleri çok sağlam şekilde öğretilsin ve bu öğreti hayata uygulansın.

18. İslam kadın ve kızlarına Kur’an’a, Sünnete, Şeriata uygun tesettür öğretilsin; onlara şeytanî tesettürün ne olduğu anlatılsın ve şeytanî tesettür bezirganlarının tuzaklarına düşmemek için uyarılsın, aydınlatılsın, bilgilendirilsin.

19. Zekat veren Müslümanların zekatlarını Kur’ana, Sünnete, Şeriata, fıkha uygun şekilde, gerçek şahıslara temlik suretiyle vermeleri gerektiği anlatılsın, onlar zekat uğrularının şerlerinden korunsun. Derneklere, vakıflara, kurumlara, fırka ve hiziplere zekat verilemeyeceği bildirilsin. Zekat parasıyla cami bile yaptırılamayacağı söylensin.

20. Ahireti unutup veya ikinci plana atıp dünyevileşmenin küfre ve sapıklığa yol açacağı konusunda eğitilsin. Dünya vazifelerini yaparak, dünya imtihanında başarılı olmak için çalışarak ahirete dönük olmak gerektiği bildirilsin.