Afganistan Savunma Bakanlığı, Pakistan’a ait savaş uçaklarının Afganistan topraklarında 25 Aralık'ta gerçekleştirdiği hava saldırılarının ardından, Afgan güvenlik güçlerinin sınır ötesinde yer alan bazı askeri noktaları hedef aldığını duyurdu.
Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, saldırıların, Afganistan hükümetinin "sınır olarak gösterilen hattın ötesinde" gerçekleştiği belirtildi. Açıklamada, hedef alınan bölgelerle ilgili ayrıntılı bilgi verilmezken, bu noktaların Afganistan’a yönelik saldırıları planlayan unsurlara ait olduğu ifade edildi.
Bakanlık açıklamasında, "Afganistan’da saldırılar düzenleyen ve bu saldırıları koordine eden kötü niyetli unsurlar ile destekçileri için saklanma yeri olarak hizmet veren sözde sınır hattının ötesindeki birkaç nokta, son saldırılara cevap olarak hedef alınmıştır" ifadelerine yer verildi.
Savunma Bakanlığı Sözcüsü İnayetullah Huvarezmi ise açıklamanın Pakistan’a yönelik bir atıf içerip içermediği sorusuna, "Bu bölgeyi Pakistan toprakları olarak görmüyoruz. Bu nedenle net bir teyit veremeyiz ancak hedef alınan bölgeler varsayımsal hattın diğer tarafında yer alıyordu" yanıtını verdi.
Afganistan ile Pakistan arasındaki sınır, 19. yüzyılda İngiliz sömürge yetkilileri tarafından çizilen ve "Durand Hattı" olarak bilinen sınır boyunca devam eden anlaşmazlıkların merkezinde yer alıyor. Afganistan, bu sınırı hiçbir zaman resmi olarak tanımadığını ifade ediyor ve bölgede egemenlik hakkı iddiasını sürdürüyor.
PAKİSTAN'IN HAVA SALDIRILARINDA 46 SİVİL HAYATINI KAYBETMİŞTİ
Geçtiğimiz gün Pakistan Hava Kuvvetleri'ne ait savaş uçaklarının Afganistan’ın doğusundaki Paktika vilayetinde gerçekleştirdiği hava saldırılarında, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 40’tan fazla sivil hayatını kaybetmişti. Afganistan yetkilileri, saldırının ardından misilleme yapılacağı yönünde uyarılarda bulunmuştu.
İslamabad yönetimi ise operasyonların, Pakistan topraklarına saldırılar düzenleyen silahlı grupları hedef aldığını savunmuştu. Ancak Afgan yetkililer, saldırılarda hayatını kaybedenlerin büyük çoğunluğunun sivil olduğunu belirtmişti.
