ZÜLF-İ YÂRE DOKUNDU ARTIK

Yönetimsel hataların bedelini her daim millet olarak, maddi sıkıntısını da dar gelirli emektarlar çeker.

Üzülerek söylüyorum ki bu ekonomik buhran en çok asgari ücretli ve biraz fazlası ile yani orta direği vurdu.

Kahir-i ekseriyetle milletin cebine dokundu. Öyle bir zamanda oldu ki zamlar, tamda zemheri kışı iliklerimize kadar hissettirdi…

Okullar açıldı; halden anlayamayan öğretmenlerin bir Dünya ek kitap masrafları çıkartması da manidar değil mi sizce de… Devletin dağıttığı bu kitaplar ne işe yarar bilinmez, boşa maddi külfet midir?

Mademki işe yaramıyor söyleyelim boş yere basılıp kâğıt israfı yapılmasın…

Sonuçta o kitapların baskı parası hepimizin cebinden, milli servetten gidiyor…

Maalesef doğal gaza, elektriğe zam geldi biliyoruz uzun zamandır zam yapılmıyordu. Maaşlara yapılan zammı geçti kaşıkla verilip kepçeyle alınıyor.

Bir yetkili arada da olsa çıkıp bunların izahını yapsa milletin kafasında delice sorular oluşmaz. Ma’mafih sahadaki algı operasyonları da bertaraf edilmiş olur.

Şimdi eskiden teknoloji bu kadar yaygın değilken hükümetlerin günahları ve sevapları çok gün yüzüne çıkmazdı.

Çok nadiren gazete, dergi birazda görsel basını takip edenler bilirdi.

Maalesef şimdilerde nerdeyse teknoloji ilkokul çağına indi. Herkes her şeyi biliyor, duyuyor, görüyor ha doğru ha yanlış böyle de olunca hükümete ve muhalefete bakış açıları değişkenlik gösteriyor.

Cumhurbaşkanımız çıkıp kürsülerden Dünya beşten büyüktür diyor akabinde ABD menşeili bir ekonomi şirketinden destek almak ne kadar doğru? Tabi bu her kesimin bakış açısında göreceli bir husus teşkil eder.

Kimine göre iyi, kimine göre asla kabul edilemez. Çünkü şirketin kurucuları ve faaliyetleri özümüze uygun değil…

Zaten küresel güçler bizi ekonomik olarak bitirmeye çalışırken deyim yerindeyse denize düşüp yılana mı sarıldık…

Tamam anladık denetleme ve proje bazlı olacak ama gel de sen bunu avam’a ve havas’a anlat.

IMF gibide değil parada almıyoruz ama neden bir ABD şirketi kafalarda soru işaretleri…

En son ABD başkanı TRUMP’ın BM deki konuşmasını gördük. Sanki Dünya’yla dalga geçiyor.

Buna da herkes gülüyor. Biraz daha mazlumlara zulüm et, biraz daha kan dökün dercesine gülüşlerdi.

Sözüm ona tüm siyasi partiler milliyetçi ve halkçı ağızlarla algı oluşturuyorlar. Bize düşen vazife eğer hepimiz vatanperversek ona göre hareket etmeliyiz.

Sadece vitrin önünü düzeltmekle meşgulüz ne hikmetse vitrinin arkası keşmekeş olmuş.

Bizler öncelikle kendi iç Dünya’mızı ve zihnimizi düzeltmemiz lazım.

Ülke hepimizin bizim bizden gayrı dostumuz yok. Yetmez mi hala batıya çanak tuttuğunuz? Akıllanmadınız mı?

Bize ne Avrupa’dan nede muhtelif ecnebi ülkelerinden fayda var. Eğer onlardan fayda olsaydı Filistin kan ağlamazdı Kudüs esaret altında olmazdı…

Velhasıl-ı kelam bu sıkıntılı buhrandan etkilenmeyenler lüks kamarasında oturanlardı…

Lakin tabiri caizse alt ve orta direk inim inim inlemeye başladı. Yani Zülf-i yâre dokundu, önümüzde de yerel seçimler var.

Malum yerel seçim genel seçimin belirleyicisidir…

Böyle yaparsanız bu millet sırtındakileri atmasını iyi bilir.

Ortada ekonomik bir cenaze var, gerçekten ülkenin, milletin selametini düşünüyorsanız buyurun hep birlikte kaldıralım…

Marketleri, pazarı, gezmek ve artık saha ne diyor dikkat edilsin. Bu minvalde eleştiriler yabana atılmamalıdır. Liderini yalnız bırakmayan yine bu vatanın öz evlatlarıdır. Yine çatıyı ayakta tutacak ve en son terk edecek de orta direktir.

Tıpkı Suriye gibi zenginler gider, İstanbul da lüks hayatı yaşar. Hiç onlara savaş uğramaz. Lakin garip halk çadırlarda kalır; onların bir kısmı savaşır, bir kısımda yan gelir yatar…

Devlet öz evlatlarıyla fırsat kollayanları iyi tespit etmeli maazallah zarar hepimize dokunur.

Gemiyi delmeye çalışıyorlar. Fırsat verdirmemek akabinde yelkeni rüzgâra karşı açmak mevcut hükümet ve muhalefetin yani kısacası devletin elindedir... Vesselâm.