ÖNCELİK İDAM MI YOKSA AF MI OLMALI?
Genel seçimden önce kürsülerde idam diyerek milletten oy talep
edenler idamı çıkarttılar mı ki de şimdi yerel seçim yaklaşırken af
söylemleriyle gündem oluşturuyorlar.
İdamı çıkartmaya gücünüz mü yetmiyor?
Referandum yapalım hem idam için hem de Avrupa birliği illetinden
kurtulmak için.
Merak buyurmayın efendiler, yeterli güce sahip olan da yine asil
millettir…
Meclise ne oldu da idamı meclise getirecek vekilimiz kalmadı? Hani
etkin bir meclis sözü verilmişti. Bu mudur sizin etkinlik
anlayışınız?
Önce bu millete verilen bir sözünüz var; idamı getirin sonra affı
isteyin.
Af isterken de vatan hainlerine, arsızlara, hırsızlara ve insan
istismarcılarına istemek yerine hakiki manada bir hiç uğruna
iftiraya maruz kalmış insanların mağduriyeti giderilsin.
Ne hikmetse bu af söylemlerin de 28 Şubat mağdurlarını ağzına alan
hiç yok…
Hani yargı bağımsız olacaktı? Vicdanlar ve gönüllerimiz bağımsız
olduğu takdir de yargı da bağımsız olacaktır…
Tüm siyasi partiler galiba sütten çıkmış ak kaşık. Tıpkı 15 Temmuz
darbe girişimine fiilen veyahut fikren karışan ne siyasi nede
bürokrasi ayağına dokunamadınız…
Eskiden fetöyü öve öve koltukta oturanlar, şimdi söylem değiştirip
söve söve oturuyorlar ne değişti sizce? Aynı tas aynı hamam…
15 Temmuz geçeli 2 yıl oldu bir kişiye dahi hak ettiği ceza
verilemedi.
Fetöcü hainlerde duruşma salonlarında milletin aklıyla alay eder
gibi hareket ediyorlar…
Fetönün uyuyan hücreleri ve kriptoların tekrar uyanıp harekete
geçmesini mi bekliyoruz idam ve temizlik için…
İdamın gelmemesi demek birçok satın alınabilecek ihanetçilerin
rahatlıkla ülkesini satması demektir.
Lakin idam gelirse çok şeyler değişir. Biri ihanet yapacağı zaman
kırk kez düşünür öyle hareket eder…
Batman Hasankeyf de yola tuzaklanan el yapımı patlayıcı o yola
döşenirken kim yardım etti? Asfalt yolun altını nasıl kazıp da
yerleştirdiniz? Geri asfaltla nasıl kapattınız?
Hepsi muamma gibi görünüyor. Hâlbuki yapılan işler mühendislik işi
gibi görünmektedir.
Demek ki hain teröristlere yardım elini uzatanlar var. Bunları
tespit edip içeri atıp da beslemeyelim.
İdam edilmeli ki bir daha cesaret edemesinler yoksa daha çok
canlarımız yanar.
Orada görev yapanların hepsi bu ülkenin canlarıdır her bölgeden can
kuzuları var.
Çocuk katillerini alıp beslemek yetmedi mi? Vatana ihanet kim
ediyorsa cezasını ödemelidir.
Birde hakikaten mağdur olanlar var ki bırakın beslenmeyi affınıza
sığınarak çürümeye bırakıldılar…
Tıpkı 1992’ler den 2000’lere kadar süren 28 Şubat olayları sonrası
mağdurlar zindanlarda kanser olsun, müzmin hastalıklara yakalansın
veyahut kalp krizi geçirsin ve sonunda maazallah ölsün.
28 Şubat 1997 post-modern darbede irtica ile mücadele adı altında
500-600 kişi tabiri caizse hücrelere tıkıldı.
Gaye o dönemde üzüm yemek değil bağcıyı dövmekti maalesef
gayelerine ulaştılar…
“Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de, geri adam, boynunda yafta...
Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mı? Belki... Daha ölmedim!”
Artık buda kimlerin ayıbı ise bilemiyoruz…
Bu görevde meclise düşmektedir görevinizi yerine getirin sizi
millet olarak bizim vekilimiz olun diye oraya seçtik.
Hatırlarsanız Cumhurbaşkanı idam dosyası önüme gelirse imzalarım
sözünü vermişti. Şimdi sıra söz mecliste; öncelik idamı getirmek…
Vesselâm.