Wall Street Journal'da yer alan haberde, Suudi Arabistan, Ürdün ve Katar'ın Suriye'ye enerji desteği verdiği ve insani yardım gönderdiği vurgulanıyor. Arap ülkelerinden gelen bu hamle ile Suriye sınırından uyuşturucu tedarikini kesmeyle birlikte İran ve Türkiye gibi rakiplerin bölgedeki etkisini zayıflatmayı amaçladıkları söyleniyor.
2011'de başlayan iç savaş sonrası Arap Birliği'nin Suriye'nin birlikteki üyeliğini askıya aldığı, bunun sonrasında 2023'te Suudi Arabistan'ın öncülüğüyle Beşar Esed yönetimini tekrar birliğe kabul ettiği bilgisi haberde paylaşılıyor.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan'ın, El Kaide ve Müslüman Kardeşler gibi örgütlerin Ortadoğu'da yeniden güç kazanmasından endişe duyduğu ve bundan dolayı Suriye'nin tekrar inşasına destek vererek nüfuz kazanmaya çalıştığı belirtliyor.
Suriye'nin geçiş hükümetinde Dışişleri Bakanlığı'nı üstlenen Esed Hasan eş Şibani, ilk ziyaretini 2 Ocak'ta Suudi Arabistan'a gerçekleştirmişti. Bunun sonrasın Katar, BAE ve Ürdün'e gitmişti.
Gazetede yer alan analizde, Suriye'de yönetimi ele geçiren Heyetu Tahriru'ş Şam (HTŞ) ve diğer rejim karşıtı güçlerle Türkiye arasındaki bağlantının, Arap devletlerini endişelendirdiği değerlendirmesi de yer alıyor. Türkiye'nin de Suriye'nin yeniden inşasında önemli rol oynayacağı vurgulanıyor.
Riyad'ın, Suriye'ye gönderdiği yardımlarla Ankara'nın "hamlelerine karşı bir adım atmak istediği" vurgulanıyor.
London School of Economics'ten Fawaz Gerges, Suudi Arabistan'ın amacının "Türkiye'nin yeni Suriye'deki önemli rolünü dengelemek" olduğunu işaret ediyor.
HTŞ liderliğindeki mücahitlerin 27 Kasım'da başlattığı saldırılar, 8 Aralık'ta Beşar Esed rejiminin devrilmesini sağlamıştı. Esed ailesi Rusya'ya kaçarken, HTŞ kurduğu geçici hükümetin başına Muhammed Beşir'i getirmişti.