Türk ekonomisinin direnci
Türk ekonomisi tüm zorluklara rağmen ayakta kalmayı başarıyor. Geçen yıl Rusya ile yaşanan krizden sonra turizm ve tarım sektörleri önemli oranda zarar görmüştü. Çevremizdeki terör belası ve 15 Temmuz darbe girişimi yaşandı. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları da bu darbeyi destekler nitelikte ekonomik darbe peşine düştüler. Kredi notumuzu düşürdüler. Avrupa gizliden gizliye ekonomik ambargo uygulamaya çalıştı. Halende gizliden gizliye bir ambargo uyguluyorlar. Sistematik bir saldırının içindeyiz.
****
Bunlara rağmen son çeyrekte yüzde 2.3 büyümesi beklenen Türkiye ekonomisi yüzde 3.5 büyüdü. Türkiye, böylece 2016'yı yüzde 2.9 büyüme oranı ile kapattı. İç piyasada ekonomik güven endeksi martta yüzde 5 artarak 96.1 ile Eylül 2016'dan bu yana ki en yüksek seviyeye çıktı. Siyasi bir belirsizliğe rağmen Türk ekonomisi direncini koruyor. ’Bugün kriz çıkacak, yarın kriz çıkacak’’ diyenlere inat daha güçlü bir şekilde ayakta duruyor.
****
Bu olan güzel olayların yanında ekonomimizde olumsuz olaylarda yaşanıyor. Enflasyon %11,3 ile 2008'den bu yana en yüksek seviyeyi gördü. Ürünlerde aylık en yüksek artış mandalina yüzde 27.5, sivri biber yüzde 26, yaş fasulye yüzde 20.6, nar yüzde 20.4, portakal yüzde 18.2. Mart'ta enflasyon sepetindeki 414 maddeden 282'sinin fiyatlarında artış olmuş. Neden verdim bu rakamları sizce? Milyonlarca kare verimli toprakları olan ülkemizin enflasyonu fasulyeden, sivri biberden yükseliyor. Enflasyon canavarı dediğimiz olgu bizim en iyi olmamız gereken yerden vuruyor. Buna bir çare bulmalıyız. Bu enflasyon canavarını yenemez isek tencereler daha pahalı kaynar. Üreticiye binen yük satışlara yansır. Bu durum tüketiciyi kötü etkiler.
****
Bununla beraber en büyük başa bela işsizliktir. İşsizlik yeni istihdam kampanyasına rağmen devam ediyor. İşverenler bir taraftan işte çalışan vatandaşları çıkarıp, yeni vatandaş alarak bu sayıyı artırdığını duyuyoruz. Bunlara karşı tedbirlerinde hükümetimiz tarafından acilen alması gerekir. Genç işsizliğe zaten girmiyorum. Durum gerçekten vahim durumlarda her 5 gencimizden 2’si işsiz geziyor. Elimizdeki genç nesil eriyip gidiyor.
****
İyisiyle kötüsüyle ekonomimizdeki durumu anlatmaya çalıştık. İstikrarın sürmesiyle birlikte Türk ekonomisinin ileride sorun yaşamasını istemiyorsak ilk önce 2002 IMF politikalarını terk edeceğiz. Sonra ki süreçte ise onlar bize ne demişse tam tersini uygulayacağız. İnşaata dayalı ekonomik modeli yavaş yavaş terk edeceğiz. Üreten bir tarım ve üreten sanayi için alt yapı çalışmalarını hızlandıracağız. Türk ekonomisi katma değeri yüksek ürün üretir hale getireceğiz. Tek çare her alanda üreten bir sistemden geçer. Unutmayalım!