Donald Trump, Ocak ayında Beyaz Saray’a döndüğünde Ukrayna’daki savaşı bitirme vaadini gerçekleştirebilecek mi? The Economistcdergisinin analizine göre, Trump’ın bu zorlu hedefi gerçekleştirmesi birçok faktöre bağlı: Rusya’nın talepleri, Ukrayna’nın dirençli tutumu ve Avrupa’nın birliğindeki eksiklikler. Ancak bu sürecin kritik bir parçası olarak Fransa’nın rolü ve tutumu dikkat çekiyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un danışmanları, savaşın çözümüne yönelik diplomasinin tamamen bir Amerikan-Rus meselesine dönüşebileceği endişesini taşıyor. Bu senaryoda, hem Ukrayna hem de Avrupa’nın müzakerelerden dışlanması riski bulunuyor. The Economist, Macron’un Ukrayna konusunda daha aktif bir diplomatik rol üstlenmek istediğini, ancak Avrupa’nın bir bütün olarak yeterli planlama yapmadığını belirtiyor.
Fransa, Avrupa’daki diğer devletlere göre daha güçlü bir pozisyon almayı tartışıyor. Macron, Fransız askerlerinin Ukrayna’da konuşlandırılabileceği fikrini kamuoyunda dile getirdi. Bu tür bir adım, Ukrayna’nın güvenliğini desteklemek ve Avrupa’nın savaş sonrası dönemde aktif bir rol üstlenmesini sağlamak için önemli bir hamle olabilir. Ancak bu girişim, lojistik, finansal ve politik zorluklarla karşı karşıya.
AVRUPA'NIN KAPASİTESİ SINIRLI
The Economist’in analizinde, Macron’un diplomasiye daha geniş bir perspektif getirmek istediği, ancak Avrupa’nın savaş sonrası Ukrayna’nın güvenliğini sağlama konusundaki kapasitesinin sınırlı olduğu vurgulanıyor. Özellikle Almanya gibi ülkelerde bu tür bir askeri katılım fikrine yönelik daha temkinli yaklaşımlar öne çıkıyor. Almanya’nın Litvanya’daki bir tugay konuşlandırma planının yıllık 800 milyon avroya mal olabileceği düşünüldüğünde, Ukrayna’da benzer bir girişimin maliyetinin çok daha yüksek olacağı tahmin ediliyor.
FRANSA VE DİĞER AVRUPA ÜLKELERİ İÇİN YENİ MEYDAN OKUMALAR
Fransa’nın, Avrupa içinde Ukrayna’ya yönelik liderlik rolü üstlenme isteği, ABD’nin politikalarından bağımsız olarak Avrupa’nın güvenlik stratejisinin yeniden şekillendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Ancak bu süreçte Trump’ın diplomatik hamleleri ve Ukrayna konusunda Avrupa’dan daha fazla mali ve askeri sorumluluk üstlenmesini talep etmesi, Fransa ve diğer Avrupa ülkeleri için yeni meydan okumalar yaratabilir.
Son olarak, Fransa’nın tutumu, Avrupa’daki diğer ülkelerle uyumlu bir strateji oluşturma çabası içinde değerlendiriliyor. Macron’un liderliği altında Fransa, Ukrayna’daki krizin çözümünde daha proaktif bir rol üstlenmeye kararlı görünüyor. Ancak Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşüyle diplomasinin nasıl şekilleneceği hâlâ büyük bir soru işareti.