Ten November balance adjust..

Ten November (10 Kasım): Atatürk yalakası köşelerde neler döktürüldü kimbilir? Birazdan okurum... «Ten November» haberleri bile “özel” olacaktır... Lâkin bana göre “güzel” olmayacaktır...

Netekim, ilk verilen haberlerden biri şöyleydi:

“Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu Cumhurbaşkanı M. Kemal Atatürk'ün sonsuzluğu uğurlanışının 80. yıldönümü... Atatürk bugün Ankara ve ülkenin dört bir yanında [zoraki olarak] resmî törenlerle anılacak...”

Mantıksızlığa bakar mısınız? Be adamlar, madem sonsuzluğa uğurladınız, ne diye 80’inci yıldönümü diyorsunuz?

Sonsuzluğa uğurladıysanız yıl dönümü falan olmaz... Tek günlük yas da olmaz... Samimi iseniz kendinizi helâk edecek, hayatınızı tamamını yas ile geçireceksiniz.. Ya da bu ayaklardan vazgeçeceksiniz...

Sayfa sayfa ilânlar veriyor, “ölmedi” diyorsunuz, doğum tarihine 19 Mayıs 1881 deyip (ki tamamen uydurmadır) ölüm tarihine sonsuz simgesi (∞) koyuyorsunuz.. Siz dünyaya bu milleti rüsvay mı etmek istiyorsunuz?

Hem madem ölmedi, neden 10 Kasım’larda tam da saat 9’u 5 geçe (bu saat de uydurmadır, aslında... Paşa akşam 9 Kasım’da ve saat 8’de yani 20:00 ile küsuratında ölmüştür) ahirete imanı olmayan ateistler gibi matem duruşu yapıyorsunuz... Adam ölmemiş buna gerek var mı?

Bugün (dün) Anıtkabir’de mutad resmî tören düzenlendi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki devlet heyeti, Anıtkabir’e çıktı, saat 9’u 5 geçe mozoleye çelenk bıraktı... Ayrıca Beştepe’deki konutta da anma töreni düzenlenecekmiş. Ve yine mutad, Anıtkabir halka açılacakmış, Atatürkseverlerin ziyaretine...

Ne diyelim, Allah akıl fikir versin diyelim... Bu zavallı halimiz ne gün sona erecek bilemem. Bildiğim bu işin tamamen samimiyetsiz olduğu, ne bizimkilerin ne ötekilerin bu işte samimi olmadığıdır...

Atatürk ismi ardında yapılan herşeyin devletimizin aleyhine olduğundan da şüphem yok...

Elbette samimi Atatürkseverleri kasdetmiyorum. Onlar zaten fevkalâde azınlıktadırlar... Kasdettiğim çoğunlukta olan ve kendilerini Kemalist olarak tanıtan Moiz’ci Kemalistler... İslâm düşmanı gürûh-i lâ yuflihun..

«Ten November» hakkında bile cesaretle kalem oynatamayan İslâmcı kahraman yazarlar ötekilere boşuna çemkirmesin... O taraftakiler hálâ baş kaldırıp “ezan Türkçe okunsun” bile diyebiliyorlar baksana...

Aferin demek lazım adamlara... Sabredenler, direnenler kazanır...

Daha önemlisi ve her şeyin başı samimiyettir... Yani İHLAS.

Samimi olarak Allah’a inanmayan, samimi olarak dinin emirlerini tatbik etmeyenler mü’min değil, münafıktır... Münafıklık ise gâvurluk derekesine giden yolun ismidir, muhafazallah...

«Ten November»lar sonsuza kadar devam etmeyecek. Lâkin 80 yıldır gelmiş geçmiş hiçbir Müslüman iktidar bu konuda en küçük bir şey yapamamış, “28 Şubat bin yıl sürecek..” diyerek yapılan BALANCE ADJUST (balans ayarı) da üstüne mum dikmiştir...

Taktım bu balans ayarına değil mi? Bence siz de takın...

Kafanıza abuk sabuk şeyleri takıp kendinizi hasta edeceğinize milleti ve devleti eski satvetine ulaştıracak şeyleri düşünün buna mani olan faktörleri berhava etmenin çarelerini nedir diye kafanıza takın...

Bu arada o hikâyedeki ufaklık gibi ben de haykırayım “kral çıplak” misâli: Hey avanaklar Mustafa Kemal 1938 yılında 8 Kasım Çarşamba günü akşamı saat 20 küsurda vefat etti... Öldü, vallahi öldü...