Sömestr tatilinin ders çalışma ya da performans değerlendirme zamanı olmadığını belirten Yiğit, çocukların yoğun bir okul dönemini bitirmesinin ardırdan bir de çocuklara bu yorgunluğun sınavını verdirmeyelim diyor; “Tatil dönemleri, çocukların oturup akademik başarılarını değerlendirdiği bir zaman olmamalı. Zaten haftanın 5 günü, sabah dokuzdan akşam beşe kadar derslerle meşguller. Bir de üstüne başka yorğunluklar vermeyelim.” diyor. Bunun yerine, tatillerin gerçekten dinlenme ve yenilenme fırsatı olarak kullanılmasından bahsediyor.

Tatilin içerik bağımlılığına dönüşmemesi gerektiğini vurgulayan Yavuz Yiğit ; ”Bazı aileler, çocukların tatile çıkmasını kendi hayatlarıyla eşleştirip bireysel yoğunluklarına odaklanıyor. Bu tatil ailelerin değil çocukların. Bu durumda çocuklar genellikle bakıcıya ya da büyükannelerine bırakılıyor ve bu süreç çocukların telefon ya da tablete daha fazla zaman ayırmalarına sebep oluyor. Tabiki sosyal medya bağımlılığı tüm dünyada var. Ve boş zamanlarda daha da artıyor.” diyerek ailelerin bu konuda çocuklarını bilinçlendirmeleri gerektiğine vurgu yapıyor. Ailelerin ekran kullanımını nasıl sınırlanabileceğine dair çocukların ekran süresini sınırlandırmanın çok kritik bir konu olduğundan bahsederek; “Eğer bir ailede üç çocuk varsa, her birine sırayla birer saat telefon süresi tanınabilir. Ancak bu süre, kesinlikle reels veya kısa videolar gibi dikkat sömürüsü yapan içeriklerle harcanmamalı! Bunun yerine, ebeveynler belgesel izleme gibi aktiviteler ön plana çıkarmalı.”

Sömestr-1

Ayrıca YouTube’da çocuklar için uygun ve eğitici belgesellerin bulunduğunu ve “Ruhi Çenet” gibi seviyeli ve eğitici videoları örnek veriyor. Bu tür uzun süreli içeriklerin kısa videoların aksine daha az risk taşıdığını vurguluyor. Aktivite ve etkinliklerin önemi ile ilgili çocukların tatil boyunca etkinlik odaklı zaman geçirmesi gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde tatillerin bir bağımlılık sürecine dönüşebileceğini uyarıyor; “Aileler, sosyal medyada yer alan zararlı içeriklerin farkına varmalı ve bu konuda çocuklarını bilgilendirmeli. Tatili, bu bağımlıktan uzaklaşıma fırsatına dönüştürmeli” diyerek çocukların tatilini daha verimli kılmak isteyen ailelerin gözetmesi gereken özene dikkat çekiyor ve Yunus Emre’nin “Derdi olan yollara düşer.” sözü ile aileleri uyarıyor.

Çocukların tatil boyunca eğitici ve eğlenceli vakit geçirebilecekleri oyun atölyeleri gibi alanların çok faydalı olduğunu belirterek, “Tatiller, hem zihinsel hem de duygusal gelişim için birer ara durak gibidir. Çocukların bu dönemi iyi değerlendirebilmesi için aileler daha bilinçli adımlar atmalı” diyor.

Editör: Fırat DEMİR