Sömestr tatilinin başlamasıyla birlikte kreşe veya okula giden çocuklar evlerine kapanmış, sosyallikten uzaklaşmış oldu. Yani biraz daha durağan bir sürece girdiler. Bu süreçte de haliyle biraz daha fazla ekrana maruz kalmaya başladılar. Bu durum da doğal olarak ebeveynleri tedirgin ediyor ve anne babalar çocukları için bu tatil sürecini nasıl daha verimli hale getirebileceklerini düşünüyorlar. Tatil dönemlerinin çocuklar için nasıl daha verimli geçebileceğini TRT Çocuk televizyon programcısı Burak Sezen, İstiklal Gazetesine anlattı.

 

 

Çocuklarla uzun zamandır iletişim halinde olup onları yakından tanıyan biri olarak bu tatil sürecinde ebeveynlere neler önerirsiniz, anne babalar çocukları için bu tatil sürecinde neler yapmalılar?

Ellerinizden öper, 9 yaşında bir oğlum var adı Eymen. Şu anda onunla beraber salonda top oynuyoruz ve avizenin lambasını kırdık, annesi çok kızdı bize.

Sizin şimdi anlattığınız her şeyi evde biz birebir yaşıyoruz. Çok uzun zamandır çocuklarla hemhâl olmam, çocuklarla iletişim hâlinde olmamın dışında bu soruya bir "Baba" olarak cevap vermek istiyorum.

“Sokağa çıkıp enerjisini atsın”

Ben çok uzun zamandır çocuklarla bir iletişim halindeyim ama bence bunu bir kenara bırakıp bu soruya esas olarak bir "baba" olarak cevap vermem gerekir. Şimdi örnek veriyorum, ilk olarak hava şu sıralar o kadar da çok soğuk değil. Bu o kadar da çok soğuk olmayan havada, çocuklar her gün 1 saat dışarıya çıkabilir. Bence çocuğun dışarıya çıkıp sokakta oyun oynaması çok önemli. Artık sokakta bisiklet mi sürer, top mu oynar ne yapıyorsa yapsın ama sokakta bir saat enerjisini atsın. O bir saat içinde enerjisini atması çok önemli yoksa bizim gibi enerjisini atamadığı için salonda top oynayıp avizeyi kırabilir.

“Ekrana maruz kalacaksa da komşu çocuğuyla sosyalleşirken kalsın”

İkinci olarak bence mesela ekrana maruz kalacaksa eğer en azından, bakın burası çok önemli, en azından bu oynayacağı oyunu, playstation iphone'u, bilmem neyi oynuyorsa komşunun oğluyla komşunun kızıyla oynasın.  Çünkü ekrandan o oyunu oynarken de komşunun çocuğuyla iletişim halinde oluyor. Tek başına ekrana gömülmemesi açısından en azından bu şekilde ekran sorununu minimize edebiliriz.

“Belediyelerin ücretsiz etkinliklerinden yararlanılabilir.”

Üçüncü olarak da anne baba çocuğunu işe götürmeyi düşünebilir. Mesela benim cuma günü TRT Çocuk'ta bir çekimim var. Babasının işini görmesi için, parayı ağaçtan toplamadığımı öğrenmesi için oğlumu işe götürebilirim. Eğer anne babanın böyle bir imkanı varsa, çocuğunu işe götürsün, çocuk öğrensin anne babasının neler yaptığını.

Bunların dışında belediyelerin ara tatil için ücretsiz etkinlikleri oluyor. Mesela Kağıthane Belediyesi çocuklar için 15 gün boyunca oyun alanları kurmuş; tiyatro, film, gibi etkinlikler düzenlemiş. Bunların tamamı ücretsiz, ebeveynler bunun gibi etkinlikleri araştırıp çocuklarını götürebilir.

Yine bunun gibi Bağcılar Belediyesi birkaç günlük karne şenliği düzenlemiş, çocuklar götürülebilir. Hakeza şu anda Çengelköy Sanat Merkezi var, anne babalar böyle yerleri gezdirebilir.

Bu durumda anne babaya biraz zahmete girmek düşüyor. Çünkü mesela bugün bizim oğlanın basketbol kursu var. Onu belediyenin ücretsiz basketbol kursuna götürüyorum. Oğlumu kursa götürmek, sonra orada beklemek ve tekrar eve dönmek uzun bir iş oluyor benim için ama oğlum bu süre zarfında ekrandan uzaklaşıp enerjisini atmış oluyor. Yoksa diğer türlü televizyon izliyor, telefon istiyor. İşte bunlardan uzaklaştırmak için anne babanın burada biraz fedakârlık yapması gerekiyor. Eskiden tabi böyle değildi, hepimiz sokakta top oynuyorduk ama artık devir değişti.

 

Peki, benim tanıdığım çoğu anne baba çocuklarının daha çok kitap okumasını istiyor ama yeni nesil çocuklar hâlihazırda bir odaklanma problemi yaşadıkları için kitapla bir bağ kurmakta zorlanıyorlar. Sizce ebeveynler bu bağı nasıl güçlendirebilir?

Şimdi mesela oğlumla annesi yatmadan önce on beş dakika kitap okuyorlar. Annesi de oğlum da kitaplarını okuyorlar. Çocuklar anne babasını rol model alırlar, onlarda ne görürlerse onu yaparlar. Yani çocuğa örnek olmak açsından, çok değil yalnızca bir 15-20 dakika, onları çok sıkmadan, kasmadan çocukla birlikte kitap okuma saati yapılabilir.

Diğer türlü çocuk çok sıkılabiliyor çünkü bunlar folik asit çocukları, bizim zamanımızın çocukları değil. Çok bambaşka, çok daha iyi çocuklar bunlar. Dediğim gibi onları çok kasmadan 15-20 dakika yeterli çünkü pek sıkmaya gelmiyor bu arkadaşlar.

O zaman son olarak, sizce öğretmenlerin tatil için ödev vermesi doğru mu, siz ara tatilde çocukların ders çalışması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Şimdi çocuğun kocaman bir on beş günü var. Bu on beş günde har vurup harman savurmak yerine azıcık ders de çalışmalılar. Çok değil çünkü bizimkine bir tane test vermiş öğretmeni. Hepi topu bir tane testi var, onu da bir zahmet yapsın yani. Otursun yarım saat ödevini yapsın, 20 dakika kitabını okusun. Yoksa diğer türlü hiçbir şey yapmadan tatili bitirmesi hiç doğru değil.

Biz mesela oğlumla, onun testini çözmesi karşılığında playstation’da maç yapma anlaşması yapıyoruz. Bu çok güzel bir alışveriş oldu bizim için. Yine bugün basketbol kursu var. Yirmi dakika kitabını oku, basketbola gidelim. Basketbola gitmek istiyorsa kitabını okusun. Koskoca on beş günü boş bırakmamak gerek.

Kaynak: Haber Merkezi