İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) uzmanlarından Çağatay Balcı, “Suriye’nin Yeniden İnşası ve İran’ın Hibrit Tehditleri” başlıklı analizinde, Suriye Devrimi sonrası ülkenin yeniden inşasında karşılaşabileceği tehditleri değerlendirdi. Analiz, İran’ın ekonomi, sınır güvenliği ve iç düzen konularında oluşturabileceği hibrit tehditlere odaklanıyor.
Ekonomik ve Kritik Altyapı Üzerindeki Tehditler
Balcı’ya göre, İran’ın Suriye’de 2011’den bu yana elde ettiği ekonomik kazanımlar, ülkenin yeniden inşa sürecinde potansiyel bir tehdit oluşturuyor. İran’ın enerji, savunma sanayii, inşaat ve bankacılık gibi alanlarda geniş bir etkinliğe sahip olduğunu belirten Balcı, bu etkinin İran tarafından ekonomik baskı ve sabotaj aracı olarak kullanılabileceğini vurguluyor.
İran’ın, Suriye’nin kritik altyapı ve telekomünikasyon sistemlerinde sahip olduğu geniş veri ve bilgiye dikkat çeken Balcı, bu alanlarda sabotaj ve bilgi güvenliği ihlalleriyle Suriye’nin yeniden inşa sürecine zarar verebileceği görüşünde. Ayrıca İran’ın siber güvenlik kapasitesini artırmaya yönelik yatırımlarının, bu tehditlerin ölçeğini büyüttüğüne dikkat çekiliyor.
Sınır Güvenliği ve Kaçakçılık Sorunları
Analizde İran’ın, Suriye’nin sınır güvenliği üzerinde oluşturduğu tehditler de ele alınıyor. Irak-Suriye sınır hattının İran destekli milis gruplar ve PKK/YPG’nin kontrolüne girdiğini belirten Balcı, bu durumun kaçakçılık ve yasadışı gelir kaynaklarına zemin hazırladığını ifade ediyor.
Suriye Devrimi’nin ardından İran destekli milislerin unsurlarını Irak’a kaydırmaya başlaması, sınır güvenliği adına yeni tehditler oluşturuyor. Balcı, Suriye’nin yeni yönetiminin bu grupları sınır hattından arındıramaması durumunda, doğuda sürekli bir güvenlik tehdidinin oluşabileceğine işaret ediyor.
İç Güvenlik ve Kamu Düzeni
Suriye’nin iç güvenlik ve kamu düzenini sağlamaya yönelik çabalarının İran tarafından meydan okumalarla karşılaştığını vurgulayan Balcı, İran’ın karşı devrim girişimleriyle ülkenin istikrarını tehdit edebileceğini belirtiyor. İran Devrim Rehberi ve diğer resmi organların, Suriye’nin yeni yönetimini “terörist” ve “haydut” olarak tanımladığını kaydeden Balcı, bu söylemlerin karşı devrim hareketlerini teşvik edebileceğine dikkat çekiyor.
Balcı ayrıca, İran’ın 13 yıl boyunca Suriye’de oluşturduğu istihbarat ve milis ağlarının, örtülü operasyon kapasitelerinin ve psikolojik harekat yöntemlerinin, istikrarsızlık yaratma potansiyeline sahip olduğunu ifade ediyor. Özellikle PKK/YPG’ye verilen desteğin artırılması, Suriye’nin iç güvenliği için temel bir tehdit olarak değerlendiriliyor.
Çağatay Balcı’nın analizine göre, İran’ın Suriye üzerindeki hibrit tehditleri, ülkenin yeniden inşa sürecini güvenlik, ekonomi ve kamu düzeni açısından olumsuz etkileyebilecek bir potansiyele sahip. Suriye’nin yeni yönetiminin bu tehditlere karşı kapsamlı ve stratejik adımlar atması gerektiğini vurgulayan Balcı, İran’ın bu alanlarda oluşturabileceği risklerin, ülkenin gelecekteki istikrarını tehlikeye atabileceği görüşünde.
Analiz, İstiklal Gazetesi'nin politikasını yansıtmayabilir. Fikirler yazara aittir.