Seçimler yaklaşıyor. Ekonomi allak bullak. Bir vilayetimizde mevcut belediye başkanı tekrar aday. Vilayetimizin adını vermiyorum.
Seçimler yaklaşıyor.
Ekonomi allak bullak.
Bir vilayetimizde mevcut belediye başkanı tekrar aday.
Vilayetimizin adını vermiyorum.
Burada vermek istediğimiz husus, kişiler değil davranış şeklinin tuhaflığı.
Kişilerle şahsi bir tanışlığımız yok.
Son birkaç haftadır billboardlarda bahse konu belediye başkan adayının resmini gördüm.
Söz konusu belediye başkan adayının önceki halini de biliyorum.
Bu belediye başkanı adayı 'yeni bir yüz' ile tekrar aday olmuş.
Eski hali sakallıydı.
Şimdiki 'yeni yüzü' sakalsız ve bıyıksız.
Bu tespiti yaptıktan sonra son haftaların 'iç piyasasını' bir dörtlük ile ifade etmek istiyorum.
Genellikle güzel ve en çarpıcı ifade şekli şiir ile olur.
Bilindiği gibi şiir, sadece 'şiir' değildir.
Şiir aynı zamanda göze hitap eder.
Estetik yönü de vardır şiirin.
Ayrıca söylenmek istenen hususu öz biçimde ifade eder.
Son birkaç haftayı merhum Abdurrahim Karakoç çok güzel ifade etmiş.
Esasen bu son birkaç hafta ülkemizin son bir buçuk asrını da özetler.
Merhum Abdurrahim Karakoç'un mısraları şöyle:
Onlar "dava" derler, davayı satarlar.
Toprak tükenirse havayı satarlar.
Mecnun hallerine bakıp aldanmayın;
Menfaat görünce Leyla'yı satarlar.
Başka söze hacet var mı?
Memleket ikinci meşrutiyetten beri 'satan satana'.
Bu vesileyle Abdurrahim Karakoç'u rahmetle ve Fatihalarla hatırlıyorum.