Siz kimi kandırıyorsunuz?
İngiltere Haziran ayında, deniz altından deneme amaçlı füze fırlatıyor! Nereye? Afrika'ya... Ama ne hikmetse füze, Afrika'yı değil de Amerika Birleşik Devletlerini hedef alıyor!
Peki bu gizli deneme nasıl açığa çıktı? Sunday Times Gazetesinin yapmış olduğu bir haberin ardından Başbakan May, BBC'de geçen hafta bir programa katılıyor. Gazeteci, başbakan Theresa May'a soruyor: "En son yaptığınız nükleer füze denemesi neden Afrika'yı değil de Amerika'yı hedef aldı, açıklar mısınız?"
Başbakan açıkla(ya)mıyor; "Bunlar teknik konulardır, zamanı geldiğinde ilgili kurumlar gerekli açıklamayı yapacaktır!"
"Siz başbakan değil misiniz? Bir başbakan olarak bunu bilmek ve açıklamak sizin göreviniz değil midir, füze neden Afrika'yı değil de, Amerika'yı hedef aldı?" Gazeteci bu soruyu defalarca sormasına rağmen başbakandan konuyla ilgili bir açıklama gelmiyor!
Evet, bu kadar gelişmiş bir teknolojiye sahip olan İngiltere'nin attığı füze, nasıl olur da İngiltere'nin komutundan çıkıp Amerika'ya gider? Füze atılıncaya kadar kontrol kendilerindeydi, füzeyi fırlattıktan sonra kontrol başka birinin eline geçti ve hedefi Amerika olarak değiştirdi? Böyle bir şey mümkün olabilir mi?
Sunday Times Gazetesi bunu gözler önüne sermeseydi, dünyanın bundan haberi olmayacaktı! Peki o haberi yapan gazeteye bu bilgiyi kim ulaştırdı? Gazetecilerin denemeleri bilme gibi bir ihtimali yoktur! Genel kurmay kendi açıklamadığı sürece bir gazetecinin böyle bir bilgiye ulaşması imkansızdır!
İngiltere Kafasına göre bir deneme yapmak istiyor ama ne hikmetse bu denemeyi kendi denizleri dahil olmak üzere hiç bir yerde yapmıyor da Afrika'ya yapıyor! Hani babalarının tarlası ya Afrika! Afrika'ya gönderilen füze, müttefikleri olan Amerika'yı hedef alıyor!? Artık bunun matematiğini siz düşünün. Füzeyi Amerika semalarında zorla yok ettiler! Eminim ki o füzeyi başka bir füze ile vurdular! İngiltere 1945'ten sonra sürekli füze denemesi yapmıştır ve attığı her hedefi mini metrik bir hata yapmadan vurmuştur! Peki o füzeyi durduramasalardı ne olurdu?
"Trump daha yeni gelmiştir, İngiltere deneme çalışmasını kazara Amerika'ya düşürmüştür, bunun açıklaması çok zordur, bu kendi üzerlerine oynanan bir oyundur, (hatta) meteor düşmüştür..." vs vs... kısaca bu yüzden birbirlerine düşmezlerdi! Belki de füze Amerika topraklarına düşseydi bunu Rusya'nın ya da Çin'in üzerine atacaklardı!
Her ne kadar birbirlerini destekler gibi gözükseler de onlar aslında birbirlerinin kuyularını kazanlardır!
Misal Almanya...
İngiltere egemenliğinden de, Amerika egemenliğinden de, Ruslardan da nefret eder! İkili oynar, tarih boyunca hep ikili oynamıştır. Almanlarla tam 200 yıl müttefik olmuşuz! Ne zaman ki Almanya I. Dünya Savaşında yenildi, Osmanlı'yı zihninden sildi. II. Dünya Savaşının akabinde ilk düşmanı Osmanlı oldu!
Ardından İngiltere...
Lozan'ı imzaladık, senin istediğin gibi bir ülke kurduk, kıyafetinize kadar kabul ettik! Cık! Yine de bizden nefret eder! Araplara bakın, onlarda bizden nefret eder!
Mizantropist ülkeler kendi nefretinde boğula dursun... Biz kendimize dönüp şunu soralım:
Bugün NATO var, BM var, ABD var, G-8 ülkeleri var, Birleşik Arap Emirlikleri var... Herkes kendi birliğini kurmuşken bizim neden kendimize ait bir Türk Birliğimiz yok?
Osmanlı Devleti zamanında; Türkler arasında ticaret konusunda, gümrük anlaşmalarında (Buna Pakistan, Hindistan ve Afganistan dahil Türk olmamalarına rağmen) bir birlik varmış. Cumhuriyetin ilanından sonra; tüm kan bağımız, soy bağımız ve din bağımız olan herkesle ilişkimiz kesilip tek bağımız olan medeniyet ve Avrupa (!) bağıyla ilişkimiz kurulmuş! Onlar da demiş ki;
"Birincisi siz Müslümansınız, İkincisi biz sizinle yıllardır savaştık, üçüncüsü ise siz doğulu ve barbarsınız; nezaketi ve medeniyeti bilmezsiniz, o yüzden siz hiç bir zaman Avrupalı olamazsınız! Biz kaynaklarınızı sömürmeye çalışırken, siz 100 sene Avrupalı olmaya çalışın! 100 sene sonra biz ferahlık ve rahatlık vaatleri ile karşınıza tekrar geliriz! Siz yine bunu yersiniz, hâyâl kurarsınız, böylece sizi bir 100 sene daha oyalarız! Ne zaman ki bizden vazgeçecek olursunuz; Avrupalı olmanın meziyetlerini basın ve medya yoluyla size tekrar hatırlatırız!"
Bakanları bunu ısrarla parlamentolarında bağırmıyor mu? "Biz haçlı birliğiyiz, siz Müslümansınız, sizinle asla birlik kurmayacağız!" Başbakanları bunu pek dile getiremiyor -diplomatik nezaket var!- "Benim adıma sen bağır, sonra ben sana nasıl böyle bir şey dersin diye fırça atayım!"
Siz kimi kandırıyorsunuz?
Avrupa'nın siyasetini artık öğrendik mi? Gezide olsun, Güneydoğu'da patlayan bombalarda olsun, yakalanan Avrupa ajanlarında olsun... Avrupa'nın ne kadar iki yüzlü olduğunu bile bile hâlâ daha Avrupalı olmak isteyen varsa, buyursun ikametgah adresini Avrupa yapsın, mutlu Alman olarak rahat rahat yaşasın!
Biz Avrupa'nın yamyamlığını da, barbarlığını da Orta Çağ'dan çok iyi biliriz! Bunlar yıkanmadıkları için, pisliklerinden veba olan insanlar! Avrupa'da asla bir kültür yoktur! Sürekli bir kültür devrimi yapılmıştır! Paganken Hristiyan; Hristiyanken, haçlı; haçlı iken, mezhep devrimi sonra sanayi devrimleri onun ardından yeni dünya düzeni devrimleri yapılmıştır! Avrupa'nın asla standart bir kültürü olmamıştır!
Bir kuşak üstümüz olan atalarımıza bakın! Hâlâ dilleri öz Türkçedir! Hâlâ Anadolu'nun 1000 sene önce giydiği kıyafetleri giyer! Hangi devrimi yapmaya kalktılarsa atalarımız üzerinde başarılı olamamışlardır!
Şimdi ki kuşağa bakın! Bir çoğu özünden kopmuş durumda! Bunu da tv ile dizilerle başardılar!
Bizim dünyayı yöneten bir ceddimiz vardı! Fransa'da dans ettiği için bir mektupla dansı yasaklatan bir ceddin var senin!
Bilmeyenler için yazalım;
Fransa'da uzun lüle saçlı, yüzleri makyajlı adamlar; kadınlarla balo adı altında dans ederler! Fransa'da böyle işler yapılıyordur diye Kanuni Sultan Süleyman'ın kulağına gider, "Öyle mi?" der Kanuni Sultan Süleyman. Hemen bir mektup yazar;
"Ey Ferdinant! Duydum ki ülkende, dans melaneti altında kadınlarla, adamları oynatıyormuşsun! Ya bu işten vazgeçersin, ya da gelirim çizmemle sarayını çiğnerim!"
Fransa'da Kanuni Sultan Süleyman vefat edinceye kadar dans edilmemiştir! Korkudan!
Benim böyle bir ceddim varken, Avrupalı mı olmak isteyeceğim? Sen korkundan ülkende dansı yasakladın kral! Şimdi o Fransızlar bana gelip medeniyet mi anlatacak?
Senin erkeklerin tayt giyiyordu be! Ve sen o rezaleti hâlâ film diye gösteriyorsun! Tayt giyen erkek medeni, şalvar giyen gerici ama Cem Yılmaz giyerse moda...
Biz külli bakmayı bilmiyoruz, anlık bakıyoruz. Dönüp baktığımızda 500 yıllık tarihi yorumlayabilmemiz lazım.
Bir zamanlar dans programları çıkmadı mı bu ülkede? Ve insanlar bu programları aval aval izlemediler mi? Fransa bunun intikamını bizden almadı mı?
"Senin ceddin bana bir mektupla bunu yapmıştı, şimdi ben senin halkını meydanlarda oynatıyorum!"
Önce sana ceddine sövmeyi öğretmiş, sonra başına bir Ata koymuş, o Ata da her ne hikmetse Avrupalı!
Avrupalı bir Ata koymuş başına, sonra da demiş ki; "Ata'nıza tapacaksınız!"
İlkokul 1. sınıftan itibaren; "Hazır ooooll, Andımız!"
Andımız "Yeminimiz!" anlamına gelir! Çocuklara o yaşta, bir heykelin önünde yemin ettirildi!
Heykelin önünde yemin etmek müşrikliktir! Heykel kime ait olursa olursa olsun, bir heykelin önünde yemin etmek şirktir!
Bir Müslüman olarak bizim literatürümüzde bir heykelin karşısında yemin etmek yok!
Şimdi dön, kendine bir bak! Sen kimsin?
Sen özünü kaybettikten sonra, özsüzün üzerinden geçen çok olur!