Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!
Necip Fazıl Kısakürek (1961)
Yıl 1960. 27 Mayıs İhtilali ve arkasından uzun süre Türkiye’nin
kendisini toparlamasına izin verilmeyen meşum yıllar. Arkasından
1969’da kurulan Milli Nizam Partisi, Milli Selamet Partisi, Refah
Partisi, Fazilet Partisi zinciri ve arkadan Ak Parti’nin bayrağı
devralması.
1973 Milli Selamet Partisi Oy Oranı: %11,80
1977 Milli Selamet Partisi Oy Oranı: %8,56
1987 Refah Partisi Oy Oranı: %7,16
1991 Refah Partisi Oy Oranı: %16,88
1995 Refah Partisi Oy Oranı: %21,38
1999 Fazilet Partisi Oy Oranı: %15,41
2002 Saadet Partisi Oy Oranı: %2,49
2002 Ak Parti Oy Oranı: %34,43
2007 Ak Parti Oy Oranı: %46,58
2011 Ak Parti Oy Oranı: %49,90
2015 Ak Parti Oy Oranı: %40,87
AKP’nin, 2015 seçimlerinde aldığı oy oranının düşmesiyle birlikte
yeni bir belirsizlik sürecine girildi. Tek başına hükümet
kuramayacak olan partilerin artık birbirlerine muhtaç hâle
gelmeleri, uzlaşma kültüründen bihaber Türkiye ve Türk milleti için
maalesef olumsuz bir süreci ifade etmektedir. Her gün bir çok
gazete ve televizyon kanallarında, “sanki seçmen denilen şey tek ve
akıllı bir bir bireymiş gibi” seçimde verilen mesaj okunulmaya
çalışılıyor. Aslında seçmen denilen şey sadece kendi menfaatlerine
uygun harekette bulunacak, kendi gönlünü hoş eden partiye oy veren
insan topluluğudur.
Bu noktada görünen o ki, AKP bir yerlerde yanlış yaptı. Erdoğan’ın
arkasından güçlü bir lider gelmediği için, yolsuzluk dosyaları
ayyuka çıktığı için, Saray için, Kürtlere taviz verdiği için, işine
gelmediği zaman Kürtleri görmezden geldiği için, Bakara Makara
zırvasında kafa koparmadığı için vs. vs. vs.
Olan oldu, artık önümüze bakalım demeyeceğim. Çünkü giden oyların
geri dönmesi için yapılması gerekenler var. Yeniden iktidar olmak
için giden oyların geri gelmesi gerekli. Bu noktada Erdoğan bir
şeyler yapmalı.
Ancak bu arada sevindirici olan nokta şu ki, yukarıdaki oy
silsilesine göre, AKP bu kadar yıpranmaya rağmen kendi kemikleşmiş
oy kitlesini meydana getirdi ve seçim barajı inmediği müddetçe, çok
uzun sürmeden tekrar iktidara gelecektir. AKP, bu işi bir dava
meselesi haline getirmeyi başararak Milli Görüş’ün üstü örtülü bir
devamı olarak yoluna devam ediyormuş gibi duruyor. Ancak seçim
barajı inerse, AKP içinden en az 2-3 parti rahat çıkar ki işte o
zaman ülke içinden çıkılmayacak bir karanlığa sürüklenir. Bu
durumda ise Erdoğan’ın acil olarak geri dönmesi gerekir.
40 gün sonra hükümet kurulur mu bilmiyorum ama 4 yıl sonra Erdoğan,
koalisyonlarla yıpranmış Türkiye’de kesin olarak tekrar siyasete
dönecektir.