OdaTv yazarı Rafael Sadi..
Adam alenen siyonizme hizmet ediyor. Yazılarını okuyun. Türkiye’li vatansever Yahudi vatandaşlarımız da okusun. İddiamda haksızsam, yazsınlar bana sözlerimi geri alayım...
“Netanyahu aslında ne dedi” başlıklı (Salı) yazısından başlayalım: Diyordu ki, “İsrail Başbakanı Binyamin Natanyahu'nun oğlu Yayir Natanyahu bir Twitter mesajında aynen şunları yazmış. Bire bir tercümesi şöyle: «Burada bu şıklar yerine gelmeden BARIŞ olmayacak: 1- Tüm Yahudiler İsrail topraklarını terk edene kadar. 2- Tüm Müslümanlar İsrail topraklarını terk edene kadar. Ben ikinci şıkkı tercih ederim..”
İsrail siyonist devletinin tepe isminin oğlu canî babasının yolunda olduğunu bu denli açık ve net olarak söylüyor ama bizim (!) Rafael hálâ “aslında şöyle demek istedi, böyle dedi” yorumları yapıyor... Bu yazısında ve önceki tüm yazılarında inatla, pervasızca siyonist İsrail’i göklere çıkarıp İsrail’in işgal ettiği Filistin toprakları için “yok öyle bir toprak” diyordu herif..
Rafael muharref Tevrat’ın siyonist sayfalarını ezbere biliyor ama Nature Karta yahudilerinin okuduğu ve İsrail devletini yasaklayan sahifelerden bihaber... Nitekim siyonist İsrail’e karşı en büyük mücadeleyi veren Nature Karta yahudilerini de Rafael ve tüm siyonistler sevmezler...
* * *
Bu Rafael“Ünlü dizide şaşırtan Yahudi sembolleri” başlıklı bir yazı da kaleme almış, «nasıl olduysa» yazısına tepki veren; (takkeli, çarşaflıları 28 Şubat’çılara jurnallemesiyle ünlü) Fatih Altaylı’ya cevap vermişti..
BİR TAŞLA İKİ KUŞ: Kanal D'nin “Muhteşem İkili” dizisinden le, “Türkiye basın sektürünün önemli bir kısmına Yahudi ve İsrail karşıtlığı adeta bir devlet politikası olarak yansırken, beğenerek izlediğim dizinin 5. bölümünde Yahudi sembolleri görmek beni heyecanlandırdı..”
İşgalci, soykırım sabıkalı TERÖR DEVLETI İSRAIL’e karşı olmayı sinsice “Yahudi karşıtlığı” ya da düşmanlığına çevirip tersyüz eden bu Rafael OdaTv’ye hangi gaye ile alınmış diye sormadan edemiyor insan...
* * *
Meselâ beni yazdırır mı? Üstelik iyi de tanıyorlar.. Tamamen iyi niyetle kaleme aldığım, fakat ucundan - kıyısından bir ağabeyimize dokunan; bu yüzden de yazdığıma pişman olduğum bir yazımı manşet yapmışlardı zira.
Bu basite alınacak; azınlık ezikliği ile izah edilecek işlerden değil... Fakat Rafael de zaten belli ki, sıradan bir yazar değil. Fakat bravo. Değerlerini, bize komik gelen dini ritiüellerini bile savunabiliyor...
Meselâ bahsekonu dizide gördüğü bir sembolü anlatıyor: “Mezuza, içinde İbranice duâ bulunan bir semboldür. Eve giriş ve çıkışta bu mezuza duâ ile öpülür..” diyor. Haydi sen de yaz ve MUSKA’nı böyle anlat bakalım...
O yüzdendir... Onlar 70 yıllık, katil terör devleti İsrail’i, kahir ekseriyeti Müslüman 719 yıllık Devlet-i Áliye’den (Türkiye’den) çekinmeden över, sen Hak dinini, ecdadını, öz yazını o rahatlıkla övemezsin...
Sen ilacını duâ okuyup üfleyerek iç, içir, anında yakınlarından bile “gerici” damgası yersin! Ünlü Japon araştırmacı Masaru Emoto’nun Suyun Gizli Mesajı isimli kitabı tam da inancımızı isbatlıyor olsa bile...
Son söz: Bak Rafael, biz dinimiz gereği; asla ne Yahudi ne de falan ırk düşmanı olmayız. Senin iftira attığın gibi yahudi düşmanı olsaydık İspanya’dan aforoz edildiğinizde (işkencelerle kovulduğunuzda) size yurt verir miydik? Ne pislik bir iftiradır bu...
Rafael efendi, o haysiyetsizlik sizinkilere ait... Zira bize ne hainlik yapıldıysa sizin kavimden kimliğini gizleyenler yaptı...