NOBEL madalyonunun birinci yüzü: Türkiyenin Mardin şehrinde
doğmuş Aziz Sancar adında bir ilim adamı iki yabancı meslekdaşı ile
birlikte bu yılın Nobel kimya ödülünü kazandı… (Alkışlar, sevinç
çığlıkları, yaşa bravo sesleri, sevinç gözyaşları, gülme
sesleri…)
Madalyonunun ikinci yüzünde neler yazıyor?
1. Aziz Sancar ABD’de yaşamakta ve orada bir üniversitede
çalışmaktadır.
2. Bizde kalmış olsaydı, Nobel armağanı alamaz, hava alırdı.
3. O, Türkiye kökenlidir ama Nobel’in şerefi ve aferini ABD’ye
aittir.
4. Türkiye bugünkü eğitim sistemi ile ne Nobel, ne de Mobel
kazanabilir. Çünkü bizim eğitimimiz dibe vurmuştur.
5. Medyada Aziz Sancar’ın aile resmini gördüm. Dev bir M. Kemal
portresi altında poz vermişler.
6. Birkaç yıl önce Orhan Pamuk’a Nobel edebiyat ödülü verilmişti. O
bu ödülü hakkediyor muydu? Lütfen internetten bu konuda bilgi
edininiz. Her hâl ü kârda âdil olunuz.
7. Bizim bugünkü eğitim sistemimiz gerçekten millî değildir. Millî
kimliğimize, kültürümüze uygun bir eğitim sistemimiz ve ona paralel
üniversitelerimiz olursa (çok zor da olsa) Nobel ve benzeri ödüller
ümit edebiliriz.
8. Bugünkü ideolojik, Kemalist, içi boşaltılmış, dibe vurmuş
vesayetçi eğitim sistemi ile nal toplama konusunda ödül alma
şansımız vardır.
9. Türkiye’deki yüzlerce üniversiteden birkaçı, her yıl yayınlanan
500 üniversite listesinin ancak 400’den sonraki kısmında yer
alabilmiştir.
10. Japonlar kendi çok zor yazılarına sahip çıktılar, onu muhafaza
ettiler ve ilimlerde, fenlerde harikalar meydana getirip nice Nobel
kazandılar. Biz millî yazımızı yasakladık, Latin harflerine Türk
harfleri dedik ve ilimlerde, fenlerde, felsefede, derin düşüncede,
sanatta, mimarlıkta, şehircilikte çok geri kaldık.
11. Çinliler de, kendi millî yazılarıyla akıl almaz icatlar
yapmakta, ilim ve fenlerde yıldırım hızıyla koşmakta ve dünyayı
hayran bırakan bir ilerlemeye imza atmaktadır.
12. Türkiye, İngiltere’deki Eton Koleji gibi gerçek liseler
açmadıkça, bu okullarda çok vasıflı gençler yetiştirmedikçe
ilerleyemez.
13. Eğitim demek okul binası demek değildir. Güçlü, üstün, etkili
eğitim ancak ehliyetli öğretmenlerle verilir. Eğitime, öğretmenliğe
önem vermeyen bir rejim, bir sistem, bir düzen ayakta duramaz.
14. İnsanların dört ana kan grubu, sekiz ana karakter tipi olduğu
gibi toplumların da kendilerine mahsus kimlikleri ve kültürleri
vardır. Eğitim sisteminin bu kimlik ve kültüre aykırı ve karşı
olmaması, aksine onu koruması ve geliştirmesi gerekir. İnsanlara
rastgele kan verilemez, kanların uyumunu bilmek gerekir. Bizim
millî kimliğimize, kültürümüze, ezici çoğunluğun dinine uyumlu
olmayan Kemalist eğitim sistemi bizi mânen öldürmüş, bitirmiş,
çökertmiştir.
15. Mardinli Aziz beyin iki arkadaşı ile birlikte Nobel kimya ödülü
kazanmasının şeref pastasının büyük kısmının, belki de tamamının
güçlü üniversitelere sahip ABD’ye ait olduğunu kabul edelim ve
faydasız nümayişlere son verelim.
(Türkiye Müslümanlarına önemli not: En zeki, en kabiliyetli, en
istidatlı, en ehliyetli, en vatansever, en ahlaklı, en karakterli,
en dindar, en ihlaslı çocuklarınızın yeterli kısmını; vasıflı,
güçlü, üstün SUBAY, ÖĞRETMEN ve DİN HİZMETLİSİ olarak
yetiştirmezseniz kurtulamaz, yükselemez, hür ve aziz olamazsınız.
Benden söylemesi.)
(İkinci yazı)
Gözüm Görmesin!
YAŞIMIN, senin yaşının dört misli olmasının verdiği cesaretle ağır
konuşacağım… Hem kültürlü, vasıflı, üstün, güçlü adam olmak
istiyorsun, hem de Osmanlıca öğrenmemek konusunda korkunç bir inada
sahipsin.
Hem iyi bir Müslüman olmak istiyorsun, hem ilmihalini bilmiyorsun
ve işin kötüsü öğrenmiyorsun.
Hem dindarlık taslıyorsun, hem doğru dürüst ve devamlı namaz
kılmıyorsun.
Hem ahlaktan, faziletten bahs ediyorsun, hem mütemadiyen durup
dinlenmeden gıybet ederek ölü kardeşinin etini yiyorsun.
Hem okumuşluk numaraları yapıyorsun, hem mantık denince elifi
mertek sanıyorsun.
Hem vicdanlıyım diyorsun, hem bayat ekmekleri, yemediğin yemekleri
vicdansızca çöpe atıyorsun.
Kendini iyi sanıyorsun, nefsini çok beğeniyorsun.
Hem olgun geçiniyorsun, hem günde saatlerce gevezelik ve zevzeklik
yapıyorsun.
İşin gücün hercailik.
Olduğun gibi görünemiyorsun, göründüğün gibi olamıyorsun.
Kendin alçaktasın, gözün yükseklerde, oralara nasıl
yükseleceksin?
Sende yeterli mürüvvet ve vefa var mı?
Sana soruyorum: Ömründe bir kere bile yanlış yaptığını kabul
etmiyorsun, yanlış hep başkalarında. Sen bu kafa ile nasıl adam
olacaksın.
Hazret’in uçuyormuş. Başına taş olup düşsün o emi!
Herkesi kötüledikten, aşağıladıktan, karaladıktan sonra kendi
grubunu ve cemaatini kasd ederek “Biz Asr-ı Saadet’i geri
getireceğiz” demişsin. Yahu sen aynaya hiç bakmıyor musun?
Sen bu kafayla gidersen, senden adam olmaz, sadece azılı bir
arivist olur. Arivist ne demek bilmiyor musun? Lügata
baksana!..
Sana kızıp öfkelendiğimin bin misli, seni sözde yetiştirenlere
kızıyorum.
İlimsiz, irfansız, hikmetsiz, kültürsüz, sanatsız, ahlaksız,
karaktersiz, (Türkiye coğrafyasında) Osmanlıcasız vasıflı insan
olur mu?
Senin meşrebinde olmayan mü’min kardeşlerini sevmeden nasıl adam
olacaksın?
Allahu Teala ve Tekaddes hazretlerini ve Resulünü (Salat ve selam
olsun ona) seven, namaz kılan başka meşreplerden mü’minlere
düşmanlık ederek adam olmak mümkün mü sanıyorsun?
Bin yıllık yazımızı okumayı bilmeyen kimse kültürlü Müslüman
olabilir mi?
Bir holigan, militan, fanatik nasıl vasıflı ve ahlaklı Müslüman
olabilir?
Kuyruğuna bir sürü kabak bağlamışsın, bu halinle nasıl
yükseleceksin?
İleride ilk fırsatta, ayda yirmi bin lira geliri olan, ayrıca bir
sürü avantası bulunan o yağlı işi kapmak niyetindeymişsin. Yahu
senden ne köy olur, ne kasaba.
İsmini vermedim, anonim yazdım… Üzerine alınma, bu sözler benim
için deme, geç git, gözüm görmesin seni.