Millete “ahmak” demek..
Daha önce de yazdım... Herkes “son kozlarını” oynuyor... Bazıları da son beyinsizliklerini sergiliyor...
Geçen gün, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yenikapı Mitingi’nde belki “son koz” sayılabilecek bazı hatırlatmalarda bulunuğunu yazmıştım...
Orada da belirttiğimiz gibi, muhatablarımız bizim gibi (samimi) değil!
Onlar tek ayak üstünde bin yalan üretir, en büyük ayıplarını ustalıkla gizler, bize ait en küçük bir kusurun ise, Cemaziyelevvele kadar gidip pireyi deve edip temcid pilavı gibi ısıtıp ısıtıp sürerler...
Kaldı ki, iyi tahkik edilirse hemen görülür ki, o bahsettikleri yanlışların (aslında tepkilerin) gerçek müsebbibi de bizzatihi kendileridir...
* * *
BUNLAR RESMEN BEYİNSİZ…
Ve bendeniz bunlara artık “Allah akıl fikir versin” bile demeyeceğim... Zira bunların beyinsizliği tıpta “AKUT – KRONİK” denilen cinsten...
Yani had safhada bir rahatsızlık, illet ve bu yönüyle acil tedaviye muhtac, fakat aynı zamanda müzmin uzun süredir tedavisi gerçekleştirilememiş...
Bunların sözcü kalemlerinden biri de “SON KOZ” kabilinden bir yazı patlattı dün... Yazısına «İşte Erdoğan gerçeği» başlığını koymuş ve gûya karalama yapmış... Gûya gerçeği ters-yüz etmek istemiş...
Lâkin becerememiş de mi yapamamış yoksa “Allah kalemeni eline dolamış”da mı yapamamış? Belki ikisi birden...
Dövsen böyle güzel ve detaylı bir yazı yazdıramassın bunlara...
Tam yirmi iki (rakamla 22) kez; “Dedi Ki” diye başlayan paragraflarla Erdoğan’ın (26 Eylül 2002 Perşembe, saat 11:00 da) İstanbul Grand Cevahir Otel’de açıkladığı “AK Parti 3 Kasım 2002 Seçim Beyannamesi”ndeki sözlerini aktarmış...
Teşekkürler Soner... Bunu biz yapmaya kalksak hem yer sorun olurdu, hem seninki kadar tesirli olmazdı vallaha...
Durun... Zurnanın ZIRT dediği yeri daha anlatmadım... Sonergiller değil biz HAKLI ÇIKTIK...
Bizi haklı çıkaran da bizzatihi kendileri... Nasıl mı?
Hani “bunlar BEYİNSİZ... Bunlara artık “Allah akıl fikir versin” bile demeyeceğim” demiştim ya... Bakın onca lafı aktardıktan sonra yazısının sonunu nasıl bağlamış...
“Neler dedi Erdoğan biliyorsunuz... Peki, 16 yılda ne yaptı? 24 Haziran'da kandırılmaktan hoşlananlar hálâ varsa ne diyebiliriz? Böyle bir sonuç; siyasetin değil, psikolojinin alanına girer!”
Bunların Meral ablası da bir tv mülakatında milleti toptan AKILSIZ ilân etmedi mi?
İşte gördünüz, bunların durumu tıpta “AKUT – KRONİK” denilen cinsten.. Binaen’aleyh, yine biz HAKLI ÇIKTIK...
Zira ister siyasetçi, ister yazar olsun... Kimse kahir bir halk çoğunluğunu AHMAKLIKLA İTHAM etmez, edemez.. Bu mantıken yanlıştır da...
Yaptıkları en hafifinden büyük ayıp ve BEYİNSİZLİĞİN DANİSKASIDIR...
Son not: Sonerciğim, bak hep ikaz ediyorum, dinlemiyorsun. Çalakalem yazmak sana yakışmıyor, düşünerek yaz. O dediğin (seçim sonucunda çıkacak tablo) psikolojinin değil, sosyolojinin iştigal sahasıdır! Zira davranışı incelenecek olan fert değil toplumdur...
YARIN SEÇİM... Allah reylerinizi hayra tebdil eylesin. Amin. 23.06.2018