Türkiye Avrupa ülkelerine göre büyük bir ülkedir. Geniş ve bakir toprakları var. Bu topraklarda, elbette tarım üretimi en iyi olmalıdır.

Türkiye Avrupa ülkelerine göre büyük bir ülkedir.

Geniş ve bakir toprakları var.

Bu topraklarda, elbette tarım üretimi en iyi olmalıdır.

Ama ülkemiz 200 yıldır, ne tarımda, ne sanayide ne de teknoloji de gerekli verimi alamamaktadır.

Sebebi nedir acaba?

Şüphesiz ki balık baştan kokar.

Devleti yönetenler, asla Türkiye'nin kalkınmasını, güçlenmesini istememişlerdir.

Tarımda atılım yapmasına izin vermemişlerdir.

Tabii ki, sanayi de atılımı hep engellemişlerdir.

Mesela, bizim onda birimiz bile olmayan Hollanda,

Çiçek yetiştirmede, hayvancılıkta, peynir üretiminde bizden kat, kat üstündür.

Tabii ki sanayi de de üstündür.

Gayri Safi Milli Hasıla da hala bizden bir adım ilerdedir.

***

Türkiye'de, sanayinin gelişmesi, tarımın düzenlenmesinde,

En büyük gayreti, Rahmetli Başbuğ Alpaslan Türkeş yaptı.

27 Mayıs 1960 ihtilalinde, 4 ay başbakanlığa vekalet etti.

TÜBİTAK ı, DPT yi, TSE yi, OYAK ı kurdu.

Sanayileşmenin temelini attı. OYAK yolu ile, yerli araba yapımına başlattı.

Ancak devletin ve ordunun başındaki hainler, yerli araba yerine, Renault arabayı monte ettiler.

Devrim arabasının başına gelenleri biliyorsunuz.

***

Bu arada Atatürk'ün sanayileşme, ve tarım teşebbüslerini biliyoruz.

On yılda Türkiye'de dev sanayi tesisleri kurdu.

Bugünkü Tarım işletmeleri kurumunu kurdu.

Büyük çiftlikler yaptı. Ankara'da Atatürk orman çiftliğini, Ceylanpınar'ı,

Bala'da ve Aksaray'da çiftlikler kurdu,

Hem vatandaşa örnek olmak, ve hem bu işletmelerde eleman yetiştirmek için okullar açtı.

Ama gel gör ki Atatürk'ten sonra,

Türk sanayini baltalayan İnönü ve onun ekolünü devam ettiren generaller,

Türkiye'yi kalkındıracak yönetimlere izin vermediler.

Niçin? Çünkü bunlar aslen Türk değil, kripto idiler, yabancı istihbaratların adamı idiler.

1946 dan önce İngiliz'in, sonrada ABD casusu idiler.

Bunlar ayan beyan ortadadır. Son girişimleri, FETÖ darbesidir.

***

Ama bunlardan daha önemlisi ve faydalısını Başbuğ Türkeş planlamıştır.

İleri sürdüğü, '9 ışık doktrini' ile Endüstricilik ve köycülük prensibi ile,

'Tarım kentleri' projesini ileri sürdü.

O zaman Türkiye nüfusunun %70 i köylü idi. Köylü kalkındırılırsa Türkiye kalkınırdı.

O zaman 40 bin köy vardı. Her 10 köye bir fabrika yapılsa 4000 fabrika olurdu.

Bu fabrika köylünün kendi ortaklığı ile yapılmalıydı.

Hemen üreten bu fabrikalarda köylü kendi çalışacak,

Üretecek ve ortak olduğu için de ek geliri olacaktı.

Ama bu tarım kentlerinde istasyonlar kurulacak, toprak tahlilleri yapılacak,

O topraktan en iyi verim alınacaktı.

O istasyona, orman ve ziraat mühendisleri, veterinerler istihdam edilecekti.

Yani hayvancılık da en üst seviyede olacaktı.

Köylü toprağından ayrılmayacak hem sanayi hem tarım üretimi devam edecekti.

Yani köyler boşalmayacaktı.

Başbuğ bu planları yaptı diye, 12 eylülde ihtilale onu tutukladılar. Türkiye zarar etti.

O seviyede de Türkiye'nin başına lider gelemedi.

Şimdi,biz ABD emperyalizminin zincirini kopardık.

Umarız ki, Tarım kentler kurulur Hızlı tarım ve sanayi üretimine geçeriz. İnşallah.