Kelime yaralamak, tesir etmek anlamına gelir. Kelimeler hüzün taşıyorsa işte o zaman insanı gerçekten yaralar. Acıyı insanın teni unutsa bile, kulak ıstırap taşıyan kelimeler duyduğunda ten unuttuğu o acıyı tekrar yaşayacaktır. Başkası için her hangi bir objeyi ifade eden kelimeler acıyı yaşayan için ölüm gibidir.
Acı çekerken duyulan sesler, konuşulan kelimeler acı sonrası hatırlandığında o dehşet anını yeniden yaşatır. Nazan Bekiroğlu Kelime Defteri kitabında bir romandan alıntı yapar; “Nazi zulmü esnasında onca dehşete uğrayan insanlar, ağızlarından dolguları, parmaklarından yüzükleri koparılanları, gaz odasında can verirken çocuk doğuran kadınları düşünürken tek bir şey merak eder; Sessiz miydiler yoksa konuşuyorlar mıydı?” sonra şöyle devam eder “İsim varlıktır. Varlığın kabulü ve ilanıdır. Bu yüzden iki çocuğunu gettoda kaybeden çift üçüncü çocuklarına isim vermekten kaçınır. İsim yoksa varlığı, varlığı yoksa yokluğu da olmaz çünkü insanın.”
Acıyı eskitmenin yolu yine kelimelerdir. Kendi acısını başkalarının mısralarında okumak sağaltır insanı. İçimizden coşkun sular gibi çağlayan manayı kelimeye yüklemezsek boğar bizi…
Kelime emniyettir. Şiir diline dökülen acı, estetize edilmiş, fıtrata uygun hale çekilmiş, katlanılır kılınmıştır. Bir acıdan kurtulmanın yolunu tarif eder bize yazar, acıyı şiirleştirmekten ya da acıya uygun şiir okumaktan bahsederek bir reçete yazar.
Yazar için kelimelere sığınmak kurtarıcıdır. Bu yüzden mektup yazmayı bilmeyenlerin acıları ebedidir, der.
Yangından ilk kurtarılacak, kelimelerdir. Kelimelerimiz yanıp kül olduğunda başlar tükeniş. Aşk, susmayı seçmekle biter. Kavga varsa kelimeler var, yani ümit vardır. Ve vurucu cümlesini söyler Nazan Hanım, “Bu yüzden değil mi bazen on tedavi seansında bulamadığımız dermanı bir şarkının sözlerinden, bir şiirden çıkarmamız.”
Dil bir bilinç halidir. Duygu bile dille bilgiye dönüşür. Kelimeye dökülen hatta şiirleşen acının katlanılırlığı bundandır.
Arito’ya hak verir Nazan Hanım. Ne diyordu filozof, dilde olmayanın hayatta karşılığı yok. Ve kelimelerle büyülenenler mazur ve masumdur der.
Biz de bu vesile ile Nazan Bekiroğlu’nun Kelime Defteri kitabını tavsiye etmiş olalım.