7 Haziran milletvekili genel seçimlerine sayılı günler kaldı.
Seçmen kütüklerine kayıtlı 53 milyon yurt içinde 2,9 milyon da yurt
dışındaki Tükiye Cumhuriyeti vatandaşı 4 yıllığına kendisini
yönetecek hükümeti belirlemek üzere sandık başına gidecek.
Siyasi partiler için kritik tarih 7 nisan. Zira bu tarihte seçime
girecek tüm partiler milletvekili aday listelerini kesinleştirip
YSK’ya teslim edecekler. Tam da burada gözler hiç şüphesiz AK
Parti’ye çevrilmiş durumda. 6 bin başvuru içinden 550 isim
seçilecek. AK Parti’de hedef çok ama çok büyük Cumhurbaşkanı
Erdoğan alt sınırı açıkladı 400 vekil. Davutoğlu ve yetkili
merciler binlerce başvuru arasında en doğru ismi aday listesine
dahil etmek için günlerdir ince eleyip sıkı dokuyor ki böyle
yapmakta zorunda. 7 Haziran seçimleri sadece AK Parti için çok
kritik değil elbette.
ONLARA HADDİ BİLDİRİLECEK
Seçimler statükocu, darbeci zihniyetin son çırpınışları olduğundan
onlar içinde hayati öneme sahip. 367 dayatmasında ilk darbeyi yiyen
statüko için boş durma vakti değildi. kirli planlar yine devreye
sokulacak o ‘gericiler’ muhtar bile olamayacak, onlara haddini
bildirilecekti.
Yeni yeni planlar yapılıyor, engeller konuluyor, siyasi yasaklar,
parti kapatmalar, yıldırma, bıktırma politikaları ardı ardına
geliyordu. ‘Bunlara haddini bildirin’ denilenlere karşı her kurulan
tuzaklar birer birer halk tarafından geri tepiliyordu. Yine de pes
etmiyorlardı kirli planlarından. Tam da bu esnada ağaca sarılarak
Gezi’yi patlattılar, dışarıdaki sahipleriyle birlikte sokakları
terörize edip yaktılar, yıktılar bununla da yetinilmeyip Türkiye
ekonomisine darbe üstüne darbe vurdular. Kirli oyun kısa zamanda
ortaya çıkınca Türk milleti bir kez daha karanlık güçlerin
maskesini düşürüverdi. Hemen devreye 17-25 Aralık sokuluverdi. O da
tutmayınca 6-7 Ekim Kobani olaylarını patlatı verdiler. Yine
sokaklarda terör estirildi yakıldı yıkıldı ancak yine karanlık
güçlerin kirli oyunu ellerinde patladı. Pes mi ettiler tabiki hayır
umduklarını bir türlü bulamayanlar şimdi de devreye DHKP-C’yi
soktu. Amaç seçimlere kadar korku algısını oluşturmak. Bir takım
suikastler gerçekleştirerek halkı sokağa dökmek.
STATÜKO HENÜZ ÖLMEDİ CAN ÇEKİŞİYOR
Sandıktan istediği sonucu bir türlü alamayan statüko tüm kurduğu
planların geri tepmesiyle bir kez daha darbeyi yedi. Peki yine de
vazgeçti mi? Tabiki hayır. Stotüko henüz ölmedi ama can çekişiyor
cehennemin dibini boylamadan önce şeytanla pazarlık halinde.
Koyduğu virgülü noktaya çevirmek için yine pusuya yatmış
durumda.
Seçimlere kadar muhalif sanatçılara, muhalif siyasetçilere, muhalif
yazarlara suikastler düzenlenebilir. Zira bunun örneklerini
Pakistanda Benazir Butto, Lübnan’da Refik Hariri’ye karşı yapılan
suikatle görmüş olduk. Tüm planları alt üst alan karanlık güçler
Türkiye’de de o gibi suikatleri denemek isteyebilir. Allah fırsat
vermesin.
…….
İKİNCİ KONU BAŞLIĞI İSE
SAADET PARTİSİ VE BÜYÜK BİRLİK PARTİSİ’NİN İTTİFAK
ARAYIŞI
Rahmetli Necmettin Erbakan Hocamızın "Bu seçimlere biri Saadet
Partisi, diğeri 17 parti olmak üzere iki parti seçime girecektir.”
sözleri halen kulaklarımda çınlıyor. Bu sözü neden söylediğimi
tahmin etmişinizdir. Zira şu günlerde BBP ile SP’nin bir ittifak
arayışı söz konusu. Bir seçmen olarak acizane tavsiyem ittifak
yapmak yerine bir birleşme yapılsa o zaman istenilen sonuca bir
nebze de olsun yaklaşılabilir görüşündeyim. İkinci bir seçenek ise
SP’nin güçlü olduğu bölgelerde bağımsız adaylar göstererek seçime
girmesi denenebilir. Bizim barajdan korkumuz yok biz barajı yıkar
geçeriz deniliyorsa o zaman ne ittifaka ne birleşmeye ne de
bağımsız adayla seçimlere girmeye gerek yok. Merhum Erbakan
hocamızın dediği gibi Sayın Kamalak’ın da 7 Haziran seçimlerine
biri Saadet Partisi, diğeri 30 parti olmak üzere iki parti giriyor.
demesi daha isabetli olmaz mı?