Çelik, Myanmar'daki depremin bin kilometreye kadar yayılan bir etki alanına sahip olduğunu, buna karşın Maraş depreminin etkisinin 500 kilometreye kadar ulaştığını ifade etti. Ayrıca, Myanmar'daki deprem sadece 2 dakika sürerken, Maraş'taki sarsıntının 1 dakika devam ettiğine dikkat çekti. Çelik, depremin ekonomik boyutlarına da değinerek, "Myanmar ve Tayland'daki bu deprem, yaklaşık 100 milyon insanı etkiledi ve tahminlere göre maddi hasar 750 milyar dolara ulaştı. Bu, Maraş depreminin maddi zararından 15 kat daha fazla" dedi.
"Ahşap Yapılar Daha Dayanıklı"
Çelik, özellikle Bangkok'taki yüksek yapıları inceledi ve büyük depremlere karşı bu tür binaların ne kadar savunmasız olduğunun altını çizdi. Çelik, "Yüksek yapılar, şiddetli depremler karşısında oldukça savunmasız. Ahşap yapılar, hafifliği ve esnekliği ile depreme karşı daha dayanıklıdır" şeklinde konuştu.
Şeffaf Yönetim ve Yerleşim Alanları İçin Öneriler
Çelik, Myanmar ve Tayland'daki otoriter yönetimlerin deprem sonrası kayıpları şeffaf bir şekilde açıklamadığını belirterek, Türkiye'nin şeffaf yönetim anlayışını örnek gösterdi. Çelik, gelecekteki inşa edilecek binalarda kolonların deprem hareketlerine uygun şekilde tasarlanması gerektiğine, ayrıca zemin etüdü, malzeme kalitesi ve mühendislik çözümlerinin de göz önünde bulundurulması gerektiğine değindi.
Deprem Riski Altındaki Bölgelerde Yerleşim Alanları Yeniden Düzenlenmeli
Çelik, yerleşim alanlarının dağlık bölgelere kaydırılması gerektiğini vurguladı. Deprem riski altındaki ova ve alçak bölgelerden uzaklaştırılan yerleşim alanlarının daha sağlam zeminlere sahip dağlık alanlarda kurulmasının, depreme dayanıklılığı artıracağını söyledi.
Maddi Hasar ve Geleceğe Yönelik Önlemler
Çelik, dünya genelindeki deprem riski taşıyan bölgelerde yerel yönetimler, mühendisler ve halkın ortak bir bilinçle hareket etmesi gerektiğini belirtti. Myanmar ve Tayland'daki depremin maddi hasarının 750 milyar dolara ulaştığını, Maraş depreminde ise bu hasarın 50 milyar dolar civarında olduğunu hatırlatarak, depremlerin etkilerinin azaltılabilmesi için doğru planlama, yapılaşma ve eğitimle önlem alınabileceğini ifade etti.
