TBMM'de, partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, "Onlarca müfettiş gitmiş, 1300 tane teftiş yapılmış, bu teftişlerden hiçbir şey çıkmamış, dahası, ellerinde teknik dinleme, fiziki takip, kayyım, yargı kolluk ne ararsan tüm yetkiler var. Ama gel gör ki bir hesap kesmek için gizli tanıklardan medet umuluyor" dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, grup toplantısında partililerine seslendi.

Dervişoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar;

"Büyük Türk milletinin, fikri hür, vicdanı hür fertlerini; Ay yıldızlı al bayrağın şerefi, haysiyeti ve varlığı için kederlenen evlatlarını; saygı ve sevgiyle selamlarım. Grup toplantımıza hoş geldiniz, şeref verdiniz.

“ZOR ZAMANLARDAN GEÇİYORUZ”

Aziz Milletim, tarihte; kahramanların hain, hainlerin kahraman olduğu zamanlar olmuştur. Ancak; millet ve devlet düşmanlarının, iktidara ortak edilmesi daha önce görülmemiştir. Terörü bahane ederek milletten oy isteyip, teröristi iktidarına ortak etmek; saltanat düşkünlüğü ve çürümüşlüğün, en alçak ve kepaze tarafıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devletinde, İstanbul’un orta yerinde, hükümlü teröristin videoları oynatılıyor, mesajları yayınlanıyor.

Terör örgütüne, örgüt başına ve bunları övenlere barış havarisi muamelesi yapılırken, Mustafa Kemal’in askerleri ihraç edilip, hain yaftası yapıştırılıyor. Katil sürülerine ise umut hakkı vaat edilerek iktidardan hisse veriliyor. Meydanlarda şanlı Türk Bayrağına nazire yapılırcasına paçavralar sallanıyor.

"KRİZLE GELDİLER, KAOSLA KALMAK İSTİYORLAR"

Aklı, vicdanı, adaleti, demokrasiyi özleyenler, makulü ve makbulü isteyenler için; zor zamanlardan geçiyoruz. Bizler için zor ama; Türk vatanını kupon arazi, Türk milletini köle, Türk Devletini işyeri, Türk bürokrasisini de kendi personeli gören, vatandaşlarını; bölerek, parçalayarak, ötekileştirerek kutuplaştıran, iktidarlarını bu ihanetin üzerine kuranların en sevdikleri zamanlardır.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin vatandaşları, bir şeye itiraz ediyorlar. Bu ne ola ki diye kendine soruyor musun? Hep söyledim, söylemeye de devam edeceğim. Krizle geldiler, OHAL’le yerleştiler, Kaosla kalmak istiyorlar.

POLİS EKİPLERİNE SESLENDİ

Emniyet güçlerimize sesleniyorum; gençliğinizin heyecanı, rozetlerinizin gücü ve devlet görevinin verdiği özgüvenle ileride pişmanlık duyacağınız şeylerden uzak durun. Mukaddes görevinizi, üniformanızı kendilerini devlet zannedenlerin kibrine ve hırsına lekeletmeyin.

Hatırlayın, çok uzun zaman geçmedi, o karanlık günler hafızalarımızda. “Silivri soğuktur” sözü bizlere o günlerden yadigar. Kumpasla, pusuyla, kaosla abad olduklarını zannedenleri hatırlayın. Onlar da kendilerini güçlü, güçlü oldukları için de haklı zannediyorlardı. Kanunlar yaptılar, mevcudu kendilerine yonttular, yargıyı sopa ettiler. Pis ellerini, hayasız niyetlerini şerefli Türk Ordumuza kadar uzattılar.

'ADALET TECELLİ EDECEKTİR'

Taşeronları ile çıkarları çatışınca bu iktidar ve sahibi Erdoğan’ın ellerini yıkayıp çıkmasını hatırlayın. OHAL ilan edip, kurunun yanında yaktıkları yaşları hatırlayın. Mühürsüz ve geçersiz oyları saydıkları referandumu OHAL şartlarında yaptıklarını, o referandum ile 'anayasayı sivilleştirdik' demelerini, tek adam rejimini tahkimlerini hatırlayın. Dününü unutan milletlerin sonunu tarihten biliyoruz. Türk milleti olmanın, Türk vatanının, Türk devletinin, Türk bayrağının kullanma kılavuzu, Cumhuriyet olarak 101 yıl önce bizlere emanet edildi. Kaos ve kumpas peşindeki muktedir bilsin ki, 'sahibiyiz' sandığı şey, Türk milletinin kut’udur ve adı Cumhuriyettir. Hürriyetle kaimdir. Adaletle daimdir. Ekrem İmamoğlu gözaltındayken yaptığı açıklamaların, aynılarını Ergenekon-Balyoz kumpaslarında da yapıyordu. Hatta ben bu davanın savcısıyım diyordu. Devletin tapusu hiç kimsede değildir. Mahkeme de kadıya mülk değildir. Değil sarayın vesayeti, bin cihanda onu gasp edecek tek bir gafil yoktur. Çok deneyen oldu; ama hepsi, milletin hür ve şaşmaz iradesinin altında kaldı. Harap oldu, berbat oldu, rezil oldu. Emin olun ki, adaletlerin adaleti tecelli edecektir. Çünkü, o büyük terazi, şeref ve haysiyet sahibi Türk milletinin vicdan kantarı, dün şaşmamıştır, bugün ve yarın da şaşmayacaktır.

"ŞİMDİ KURDUĞUNUZ TUZAKLARA DA YARIN KENDİNİZ DÜŞECEKSİNİZ"

11 aydır adliye koridorlarındayım, cezaevlerindeyim. Gittiğim hiçbir ilde, ilçede, köyde yüzünü eğmeyen bir tek baba, endişesiz tek bir ana, umutla dolu neşeyle gülen tek bir genç görmedim. Ben böyle bir yağma düzeni, böyle bir organize kötülük görmedim. Ben bizimle ayakta kalacak sandığım devlet denen mefhumu böylesine çiğneyen ve onu bana bu yaşta sorgulatan bir kabus görmedim. Her işlerinde kanunsuzluk, her kararlarından kaos doğuyor. Ben Türk milletinin iliğini kemiğini kurutmaya and içmiş, böylesine bir düşmanlık görmedim. Gizli tanıklar, farazi ifadeler, ne kadar tanıdık değil mi? O tanıdık tuzaklara meyledenlere söyleyeyim; zorbalığınızın hiçbir aşamasında kendinizi meşrulaştıramayacaksınız. Şimdi kurduğunuz tuzaklara da yarın kendiniz düşeceksiniz.

'BEDELİNİ ÖDEYECEKSİNİZ'

Sadaka sayılabilecek bir bayram ikramiyesi bile vermeyi beceremeyenlere soruyorum; Bu yarattığınız kaosla, 3 günde harcanan, buhar olan, yok edilen milyarlarca dolarla kaç emekliye, kaç memura, kaç işçiye ne kadar bayram ikramiyesi verilirdi? Diyor ya saray ve avanesi; 'Bu ekonomik maliyetin sorumlusu muhalefettir.' Ben de onlara soruyorum; Bundan 6 sene önce yenilediğiniz İstanbul seçimlerinin bu ülkeye maliyetinin hesabını sordunuz mu? Borsasının düşüşünden, dolarının artışından, yok olan milletin parasının hesabını verdiniz mi? Bunun için hiç soruşturma açtınız mı? Yanıtı hepimiz biliyoruz. Bunlar hayatı bedelsiz zannediyorlar. Bu millet, sizin bedellerinizin bedelini çok ödedi. Ant olsun ki ödetmeden size iki cihanda rahat vermeyecektir. 10 milyon kaçağın bedelini ödeyeceksiniz. Borsadan, piyasadan buharlaşan milyarlarca doların bedelini, teröristlerle kucaklaşırken şehit olan 793 vatan evladının bedelini ödeyeceksiniz. 15 sene FETÖ'yle yaptığınız suç ortaklığının, dün zindanlarda çürüttüğünüz, bugün ordudan attığınız pırıl pırıl teğmenlerin ve zorla emekli ettirdiğiniz şerefli komutanların bedelini ödeyeceksiniz.

“GİZLİ TANIKLARDAN MEDET UMULUYOR”

Diyorlar ki yarın yolsuzluk çıkarsa ne diyeceksin? Bu soruyu yolsuzlukla iktidarda kalanlar soruyor. Ben de onlara soruyorum, Onlarca müfettiş gitmiş, 1300 tane teftiş yapılmış, bu teftişlerden hiçbir şey çıkmamış, dahası, ellerinde teknik dinleme, fiziki takip, kayyım, yargı kolluk ne ararsan tüm yetkiler var. Ama gel gör ki bir hesap kesmek için gizli tanıklardan medet umuluyor. Ben de söylüyorum; şuradan, buradan, şöyle böyle yolsuzluk yapıldığı, teftişin, soruşturmanın konusudur. Birileri suç işledi mi işlemedi mi? Yargının konusudur.

Bu inanç ve düşüncelerle Mübarek Kadir Gecemizi tebrik ediyor, bayram tadında bayramlar diliyor, hepinizi en içten dileklerimle, sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Sağolun, varolun, Allah’a emanet olun."

Kaynak: Haber Merkezi