İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı 19 Mart'tan 25 Mart'a kadar Saraçhane'de düzenledikleri mitingi bugün Maltepe'ye taşındı. Mitingde konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, gençlerin tutuklanmasına tepki göstererek, "Gençlerimiz susturulmak isteniyor" dedi. Yavaş, muhalefete de seslenerek, "Kendisini muhalif hisseden kesimlerin, ayrı ayrı kalma lüksü olmamaktadır. Ya hep beraber olacağız, ya hep beraber kaybedeceğiz" ifadelerini kullandı. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Ekrem İmamoğlu'nun Maltepe mitingi için gönderdiği mesajı okudu. İmamoğlu mesajında "Bu parmaklıklar benim için yok hükmünde. Çünkü ben hiçbir suç işlemedim" derken, "Bu uyduruk davada kendisini aklamak zorunda olan ben değilim" ifadelerini kullandı. CHP lideri Özgür Özel, mitingde yaptığı konuşmada, "Yüzlerce çocuğumuzu tutukladılar. Tek amaçları vardı, sindirelim, korkutalım, bir daha sokağa çıkmasınlar. Maltepe meydanında 2,2 milyon kişiyi görüyor musun Erdoğan? Gençleri sindirecektin, burada sinen kimseyi görüyor musun?" ifadelerini kullandı.

Görevden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına yönelik ülke genelinde yapılan protestolar, bugün İstanbul’da büyük bir mitingle devam etti. 

CHP’nin çağrısıyla düzenlenen ve birçok siyasi parti ile sivil toplum örgütünün destek verdiği buluşma, Maltepe Miting Alanı’nda gerçekleştirildi. Mitinge katılan vatandaşlar, miting alanına "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!", "Hak, hukuk, adalet" sloganlarıyla giriş yaptı. Yüzbinlerin alanı doldurduğu miting, 13.00 itibarıyla başladı.

13.50 | CHP LİDERİ ÖZEL: KORKUYU, ENDİŞEYİ, YORGUNLUĞU EVDE BIRAKTIK!

Özgür Çelik'in ardından kürsüye son olarak CHP Genel Başkanı Özgür Özel çıktı.

Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

Adalete susamış milyonlara, cezaevinde siyasi tutsak olan Cumhurbaşkanı adayımıza, genel başkanlara, siyasilere ama en çok da hepimizin gelecek umudu gençlere, öğrencilere merhaba! Bugün burada böyle bir iradeyi ortaya koymak çok önemliydi. Fikri ilk ortaya attığımızda meydan boş kalır, yanlış zaman dediler. Ama Silivri'de yatan arkadaşlarımız da bizler de 19 Mart'ta yaşananlardan sonra sokağa çıkmayı neredeyse yasaklayıp, bütün ulaşım araçlarını durdurup, Saraçhane'ye gelen bütün yolları kesip, vapurları ve metroları durdurup bizi orada yalnız bırakmaya çalışanlara inat milyonlar bize şunu gösterdi; biz endişeyi, korkuyu ve yorgunluğu evde bıraktık!.

"SOKAKLARDAYIZ, MEYDANLARDAYIZ"

Bundan böyle sokaklardayız, meydanlardayız. Bugün burada Türkiye'nin geleceğine el koyuyor, demokrasiyi ve geleceğimizi savunuyorsunuz. Yurt dışındaki belli odaklardan icazetli bir darbe planı harekete geçirildi. Türkiye'ye ihanet eden bir avuç insanın darbe girişimine hep birlikte tanık olduk. Kendinden sonraki cumhurbaşkanını engellemek için halefine darbe yapan, demokrasiyi rafa kaldırıp ölene kadar o koltuğu bırakmak istemeyen birinin ilk denemesiydi. En ciddi denemesiydi. Bunu siz püskürttünüz, darbecileri siz yendiniz!

Ö Z E L1-2

"BUGÜN BURADA BİR TARİH YAZILIYOR"

Bugün burada sadece bir miting yok. Bütün metro istasyonlarında, Marmaray istasyonlarında mitingler var. Bugün burada bir tarih yazılıyor. Sandıkla geldiği halde sandıkla gitmeme hayalini hayata geçirmek için demokrasisi araç gören, kendinden sonraki cumhurbaşkanını engellemek için halefine darbe yapanları yeneceğiz. Bu güzel ülkeyi onlara asla teslim etmeyeceğiz. Millet 31 Mart'ta iktidarı değişim sürecini başlattı. Ekrem İmamoğlu Beylikdüzü'nde 1 kez, İstanbul'da ise 3 kez Erdoğan'ı ve karşısına çıkardığı adayları, Meclis başkanlarını, başbakanları, bakanları yendi. Biz bu süreci bir zafer, bir kibir, kazanmanın tadını çıkarma değil bir görev olarak gördük. Türkiye'de bütün seçmenlerin, bizi sandıkta destekleyen bütün demokratlara yakışan şekilde çalışmaya devam ettik.

'BELEDİYELERİ SİLKEME TALİMATI VERDİLER'

Biz bu süreci bir zafer, bir kibir, kazanmanın tadını çıkarma değil bir görev olarak gördük. Türkiye'de bütün seçmenlerin, bizi sandıkta destekleyen bütün demokratlara yakışan şekilde çalışmaya devam ettik. Biz milletten aldığımız yetkiyi kimseyle didişmeden, kutuplaşmadan, o ağzı kötü, zihni kötü, her fırsatta hakaret yağdıranlara uymadan, AKP'nin, MHP'nin kıymetli ama hor gördüğü seçmenlerle ilişki kurduk. Hepimizin gözü önünde 'silkeleyin' talimatı verdi. CHP'li belediyeleri silkeleme hadsizliğine giriştiler.

I5Jpg Hl Rb223 M Hki F5 Xx Mn5G Gw

ÖN SEÇİMİ DUYURDUĞUMUZ GÜN EKREM BAŞKAN'A YASAK GETİRİLMEYE ÇALIŞILDI

Geçim yoksa seçim olur, erken seçimin adayı erken belli olur dedik. Birileri kötülüğe iyice karar vermiş. Seyyar giyotini Tayyip Bey ödüllendirerek bakan yardımcısı yapmıştı. Bakan yardımcılığı kendi deyimiyle siyasi bir pozisyondu. O seyyar giyotini İstanbul'da görevlendirdi ve ondan sonrasını hep birlikte yaşadık. Biz sinmek yerine büyük bir mücadele ilan ettik. Ön seçimi duyurduğumuz gün Ekrem Başkan'a yasak getirilmeye çalışıldı ve ondan sonra süreci iyice hızlandırdılar ki fakülte yönetiminin iptal etmeyeceğini anlayınca üniversite yönetimini topladılar. 19 Mart'ta Ekrem Başkanı gözaltına alıp 4 gün tuttular. İşte o bir kırılma anıydı. Ya bekledikleri gibi herkes evinde oturacaktı ya da dünyanın en korkak saldırısına karşı millet cesaret kazanacaktı. İstanbul Üniversitesi önüne çekilen barikatı yıktı attı. İstanbul Üniversitesi'nin öncü sesine ODTÜ'nün devrimci sesi eklendi. Tüm üniversiteler eklendi.  Bu süreçte her gece biz çoğaldıkça, daha kalabalık oldukça, Ankara ODTÜ'ye yürüdükçe mücadele büyüdü.

ERDOĞAN'A SESLENDİ

Tanık yok, şahit yok, delil yok. FETÖ'den miras kalan gizli tanıklar var. Yasak dediniz milyonlar her gece toplandı, sandığı yasakladınız, 15 milyon kişi gitti. Erdoğan'a tarihin en büyük meydan okumasını yapıyorum. Ekrem Başkan diyor ki yargılanmam TRT'den canlı yayın yapılsın. Adayımı yanımda, sandığı önümde istiyorum. 

Gn N Rsqf Wo A E1 W L

TELEVİZYON KANALLARI İLE DAYANIŞMA MESAJI

Beş günlük verilen yasağa karşı bizler sivil darbenin, Tayyip Erdoğan'ın saray darbesinin karşısında direnmek için Saraçhane'ye, İstanbullunun Ekrem Başkan'a emanet ettiği sembol mekana davet ettik. O gece İstanbul'un dört bir yanından hiçbir araç olmadan, önlerine çekilen barikatı kimseye zarar vermeden devirip geçerek Saraçhane'ye toplanan yüzbinler geleceğe sahip çıktılar. Hepinizi ayrı ayrı kutluyorum. 15 buçuk milyon kişi geldiler ve seçtiler. 'Tek adama hayır, diktaya hayır, millet biziz, biz kazanacağız' dediler. Tarihin en büyük buluşmasını burada gerçekleştiriyoruz. Darbeciler hala iktidarda oldukları için şu an başımızda cunta pozisyonunda duruyorlar. Çeşitli cezalarla lisansları iptal edilmeye çalışılan Tele 1'e, Sözcü TV'ye, Halk TV ile dayanışma içerisinde olacağız.

"MEHMET ŞİMŞEK BU DARBENİN BİR PARÇASI"

Mehmet Şimşek de bu darbenin bir parçasıdır. Mehmet Şimşek de MASAK'a hazırlattığı darbe raporuyla bu darbenin ortağı olmuştur. Dünya'daki bütün ekonomi çevreleri Mehmet Şimşek'i bir otokratın emrindeki silahşor, tetikçi olduğunu görmüştür. Mehmet Şimşek diye birinin ne itibarı ne de bu ülkeye katabileceği bir şey vardır. Şimdi çıkmış utanmadan Özel, Türkiye'yi dünyaya şikayet ediyor diyor. Bir ülkede demokrasi tehdit altındaysa o ülkede darbe oluyorsa dünya bununla ilgilenir. Erdoğan, 15 Temmuz darbesini bütün dünyaya anlatalım dedin. Şimdi o darbeyi, nasıl anlattıysam bu darbeyi de öyle anlatacağım insanda biraz utanma, hafıza olur. Başörtüsü meselesinde kardeşlerimize antidemokratik işler yapan sizdiniz o zaman kimse size Türkiye'yi şikayet eden sizdiniz. O zaman kimse demiyordu. Geçmişin mağdurları şimdi zalim olmuş. "Geçmişin mağduru zalim olduysa o gün de bugün de demokrasiyi savunanlar dünyanın bütün demokratlarıyla dayanışacaklar."

Televizyon kanallarına da tepki gösteren Özgür Özel, kanal yöneticileri ile yaptığı konuşmayı, "Bugün sabah arayıp mitingi vermeye korkuyoruz, İletişim Başkanlığı'ndan telefon alıyoruz korkuyoruz diyor" sözleriyle aktardı.

BOYKOT ÇAĞRISINI YİNELEDİ, HABERTÜRK YAYINA GİRDİ

Boykot listesinden bahseden Özgür Özel, yandaş kanallara reklam verenlerin ürünlerini kullanmayacaklarını açıkladı. Özel, "Hani nerede o NTV? Hava durumu veriyor. Saat 14.56, 15.00'te bunun firmalarını ilan edeceğim. Bu meydanı görmeyene gücünü göstereceğim. Son 4 dakika" diyerek NTV'ye süre verdi.

Maltepe'deki mitingi vermeyen Habertürk, Özgür Özel'in boykot açıklamasının ardından mitingi telefon bağlantısıyla aktarmaya başladı.

"Medyayla bağlantılı olmayan boykotları bir tek Turizm Bakanı'nın şirketi ETS Tur'a yapıyoruz" diyen Özel, alandakilere "D&R'a gidiyor musunuz?" diye sordu.

Özel daha sonra Espressolab'a da değindi. "Gençlerin bu firmayla sorunu var" diyen Özel, şirketin küçük kahve dükkanlarını satın alarak zincir oluşturduğunu ve pahalı kahve satmaya başladığını söyledi.

Gn N Rp Oe W Q A A5 V Lv

13.35 | ÖZGÜR ÇELİK İMAMOĞLU’NUN MEKTUBUNU OKUDU: MESELE MEMLEKET MESELESİ, ADALET, DEMOKRASİ MESELESİ

ABB Başkanı Mansur Yavaş'ın ardından mikrofonu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik aldı.

Çelik, Silivri'de tutuklu bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun mektubunu okudu:

"Mesele memleket meselesi, adalet, demokrasi, özgürlük meselesi. Eğitim, üretim, paylaşım meselesi. Gelecek kaygısını en çok gençler yaşıyorlar. Hayatlarının ellerinden kayıp gittiğini en çok onlar hissediyor. Gençleri anlamayan bir kişi ise iktidarda kalmak için sürekli ayrıştırmak zorunda. Gençler kim kazanacaksa bileğinin hakkıyla kazansın isterler. Herkesten çok bu yüzden gençlerin sesi çıkıyor. Gençlerin hepsiyle gurur duyuyorum. Gençler Erdoğan'a 'Vatandaşın iradesine el uzatma' diyorlar. Erdoğan bu seslere kulaklarını tıkıyor. Her şeyi kendi yaptığı halde asla sorumluluk üstlenmiyor."

İMAMOĞLU'NUN MEKTUBU KENDİ SESİNDEN DİNLETİLDİ

Özgür Çelik'in konuşmasının ardından Ekrem İmamoğlu'nun mesajı, kendi sesinden dinletildi.

İmamoğlu'nun mesajı şu şekilde: "Kalbim, ruhum sizinle. 23 Mart günü 15.5 milyon yurttaşımızın ortak iradesi ve desteğiyle başlayan sürecin sonunda resmen cumhurbaşkanı adayı oldum. Emek veren, destek sunan herkese çok teşekkür ediyorum. Türkiye'nin tüm muhalefet partileriyle tarihi bir dönem yaşayacağız. Mertlik ile namertliği yeneceğiz. Cumhuriyetimizi güçlü bir demokrasiyle taçlandıracağız. Dün olduğu gibi bugün de sizi utandırmayacağım. Hiç korkmuyorum çünkü aziz milletimiz birleşmiştir. Millet zalimin karşısında birleşmiştir. Millet vicdanda, adalette, ortak kader, ortak gelecek arayışında birleşmiştir. Gençler, kadınlar ayaktadır. İstedikleri kadar bizi hapse atsınlar. Millet, devletin sahibi olduğunu göstermiştir. Ben bu yola çıkarken 'Hak yemem, hakkımı da yedirmem' dedim. Sözümde duracağım, asla geri adım atmayacağım. Milletin verdiği görevi her şart altında yerine getireceğim. Cumhurbaşkanı adayı olarak mertçe, dürüstçe yarışacağım. Yılmadan, yorulmadan mücadele edeceğim. Kendimi önce Allah'a sonra milletime emanet ediyorum. Millet bütün iktidarlardan büyüktür. Ramazan Bayramınız kutlu olsun."

Y A V A Ş-5

13.20 | ABB BAŞKANI MANSUR YAVAŞ: BU BİR KİŞİNİN DEĞİL HALKIN DAVASI

Dilek İmamoğlu’nun ardından kürsüye ABB Başkanı Mansur Yavaş geldi. Yavaş konuşmasına "Cumhuriyetin başkentinden size selam getirdim" diyerek başladı. 

Mansur Yavaş'ın konuşmasından önemli satırbaşları...

Bizler farklı düşünebiliriz ama vatan sevgisinde biriz. Bir tarafımız sol, bir tarafımız halktan yana milliyetçi, bir tarafımız demokrat, adaletten yana. Biz bu toprağın hamuruyuz ve artık bu ülkeyi karanlığa teslim etmeyeceğiz. Vicdanlar sızlıyor, hukukun gözü artık bağlı değil, gözünü açmış, kimi görmek istiyorsa ona görüyor. Bir belediye başkanı değil, umut cezalandırılıyor. Bu bir kişinin değil halkın davası. Biz susmayacağız. Bir kişiye yapılan haksızlık tüm topluma yöneltilmiş bir tehdittir.

"BU MİLLETİN GENÇLERİ KORKUYU DEĞİL CESARETİ ATATÜRK'TEN ÖĞRENDİ"

Ekrem Başkan'a yapılanın ardından ilk olarak gençler sokağa çıktı. Bizim dönemimizde de yapay ayrımlar vardı. Gençlerimizde bayrağımız ve Atatürk etrafında tam bir bütünlük var. Bunun kıymetini hepimizin bilmesi gerekir. Bu memlekete iyilik yapmadınız. Buradaki insanlar tüm bunlara 'yeter' demek için toplandı. Haksızlık karşısında insan olmanın fıtratını yerine getiren bu gençlere zarar gelmemeli. Bu milletin gençleri korkuyu değil cesareti Atatürk'ten öğrendi. Bugün o gençler tutuklanıyor.

"BU MEMLEKETİ BİRLİKTE AYAĞA KALDIRACAĞIZ"

Bir çağrı yaptığını belirten Yavaş, sözlerine şöyle devam etti: "Artık ülke bir kişinin değil 85 milyonun olmalıdır. Bu ülke 'Benden değilsen düşmanın yanındasın' diyenlere değil 'Sen yoksan bir eksiğiz' diyenlere ait olmalıdır. CHP olarak, tüm muhalefet olarak bu sandık gelecek. Bu saatten sonra kendine muhalif diyen kimse 'armudun sapı üzümün çöpü' diyerek ayrılmamalıdır. Ya hep beraber kazanacağız ya da birlikte kaybedeceğiz. Bu memleketi birlikte ayağa kaldıracağız.

"GENÇLİK SUSMAZ"

İşçi, çiftçi, esnaf; hepsinin tek bir çığlığı var; 'Yetti artık' diyorlar. Çünkü hukuk yok. Bu ülkede adalet yerle bir olursa yatırımcı da genç de umut da kaçar. Eğer hukuk değişiyorsa, bir belediye başkanı yargısız infaza uğruyorsa, gençler tutuklanıyorsa; ne döviz kuru durur, ne esnaf ayakta kalır. Hukuk çökerse ekonomi de çöker. Elbette bu düzen değişecek.

Bu ülkenin bir umudu var. Bu umut gençlerimizdir. Gençlerimiz susturulmak isteniyor. O gençler tutuklanıyor. Aslında istedikleri şey, bir neslin özgürlük talepleridir. Gençlik susmaz, gençlik bir fikirdir, ışıktır.

"MUHALEFETİN AYRI AYRI KALMA LÜKSÜ YOK"

Artık bu ülke bir kişinin, bir zümrenin değil; 85 milyonun evi olmalıdır. CHP olarak, tüm muhalefet olarak o sandık gelecek. Kendisini muhalif hisseden kesimlerin, ayrı ayrı kalma lüksü olmamaktadır. Ya hep beraber olacağız, ya hep beraber kaybedeceğiz.

“SİLİVRİ KAPATILSIN”

Silivri kapatılsın. Cezaeviyle değil, cezaevlerinin kapatılmasıyla övünmeliyiz artık. Başta Ekrem Başkan olmak üzere, tüm tutuklu seçilmişlerin, gençlerle birlikte serbest kalmasını talep ediyoruz.

Mansur Yavaş konuşmasını, "Başta Ekrem Başkan olmak üzere tüm tutuklu seçilmiş siyasetçilerin gençlerle birlikte serbest kalmaları gerektiğini haykırıyoruz. Bu güzel ülke için birlikte mücadele edeceğiz ve sonuçta her şey çok güzel olacak" diyerek tamamladı.

Dilek

13.00 | DİLEK İMAMOĞLU, VATANDAŞLARA SESLENDİ: GELECEĞİMİZ VE ÇOCUKLARIMIZ İÇİN MÜCADELEYE DEVAM

Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu, miting alanındaki vatandaşlara seslendi. Dilek İmamoğlu'nun sahneye çıktığı sırada; "Yalnız değilsin!" sloganları atıldı.

Dilek İmamoğlu'nun konuşmasından satırbaşları...

"Mücadeleye devam. Ekrem için değil, geleceğimiz ve çocuklarımız için mücadeleye devam! Ekrem bayram günü sevdiklerine sarılamayacak. Tüm ekip arkadaşları ve aileleri de bu bayram sevincini eksik yaşayacak. Elbette içimiz yanıyor ama gelecek güzel günlere inancımızı asla yürütmeyeceğiz"

Dilekimam-1

"EVLATLARIMIZA HAKSIZ HUKUKSUZ YERE SİYASİ MAKSATLARLA KOLAYCA SUÇLU İLAN EDİP PARMAKLIKLAR ARDINA KOYAMAZSINIZ"

Soruyorum size hangi duvar sevgiye engel olabilir, hangi demir parmaklık gerçeği hapsedebilir, kim millete zincir vurabilir? Ekrem’in tutuklanması herkesten çok gençlerin kanına dokundu. Adalete ve demokrasiye sahip çıkmanın bu ülkenin geleceğine sahip çıkmak olduğunu en çok gençler hissettiler. Onun için bir araya geliyorlar, tepkilerini demokratik yolla dile getiriyorlar. Bu evlatları suçlu gibi göstermeye çalışanlar bu gençlerin içinde en ufak bir kötülük olduğunu zannedenler bu meydana iyi baksınlar. Bu gençler depremlerde orman yangınlarında kimseden emir beklemeden en önde yardıma koşanladır. Bu ülkenin tüm gençleri bizim evladımızdır. Bütün anneler bunu böyle bilir böyle hisseder. Evlatlarımıza haksız hukuksuz yere siyasi maksatlarla kolayca suçlu ilan edip parmaklıklar ardına koyamazsınız! Adaletsizliğe itiraz eden haklarını arayan evlatlarımıza türlü türlü eziyetler yaşatamazsınız. Türkiye kendi evlatlarına kendi evlatlar eliyle acılar çektiren bir ülke olamaz olmayacak. Haksızlığa karşı durmanın partisi ideolojisi yoktur. Bu bir vicdan meselesidir. Annelerin ahını aldığınız için yenileceksiniz. İyi insanların temiz kalplerine dualarına yenileceksiniz. Bir avuç insan yenilecek milletçe kardeşliğimizi kazanacağız. Bu ülkeyi sevgi kurtaracak. Biliyorum benimle aynı duyguları aynı umudu paylaşıyorsunuz varlığınızla güç veriyorsunuz. Tekrar etmek istiyorum; adalet yasaklanamaz! Vicdan hapsedilemez! Ya hep beraber ya hiçbirimiz."

Miting alanına ulaşmak isteyenler istasyonlarda büyük kalabalık oluşturdu. Kalabalık, Marmaray'ın İdealtepe, Süreyyapaşa ve Maltepe istasyonlarda uzun süre bekledi

MİTİNGDEN NOTLAR...

İMAMOĞLU İÇİN İMZA KAMPANYASI

"Cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu için özgürlük" sloganıyla yapılan mitingde; CHP, cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu'nun özgür kalması için imza toplandı.

982-2

DEV EKRANLAR KURULDU

Mitinge katılmak isteyenler ellerindeki Türk bayraklarıyla alandaki yerini aldı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in konuşma yapacağı miting alanındaki belirli noktalara dev ekran ve ses sistemleri kuruldu.

HANGİ PARTİLER KATILDI

Emek Partisi (EMEP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Sol Parti de CHP’nin çağrısıyla yapılan Maltepe’deki mitinge katılacaklarını duyurdu. EMEP “Kurtuluş yok tek başına, Ya hep beraber ya hiçbirimiz! Maltepe mitinginde buluşalım” dedi. TİP ise “Halk iradesi için Maltepe’ye!” çağrısı yaptı. DEM Parti, “Demokrasiye ve halk iradesine sahip çıkıyoruz” ve Sol Parti de “Hep beraber direndik, hep beraber Maltepe’de buluşacağız” diyerek partilileri Maltepe’ye çağırdı.

SARAÇHANE'NİN ARDINDAN ADRES MALTEPE OLDU!

İstanbul Büyükşehir (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart sabahında gözaltına alınarak 23 Mart günü tutuklanmasının ardından başlayan protestoların merkezi İBB binasının bulunduğu Saraçhane olmuştu.

Saraçhane'deki protestolar, İBB Başkanvekili olarak CHP adayı Nuri Aslan'ın seçilmesi hemen öncesinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in katılımıyla sonlandırılmıştı.

Kaynak: Haber Merkezi