Hitler, Rockefeller ve siyonizm - 1

+++++++++

Rockefeller Ailesi, sahip oldukları büyük sermaye ve artık hakkında gerçekle karışık pek çok efsane yaratılan Council on Foreign Relations (CFR, Dış İlişkiler Konseyi) isimli “düşünce kuruluşu”nda ki ağırlıkları vasıtasıyla ABD dış politikasında hep çok etkili oldular. Bu etkilerini derinleştiren ve daimi kılan önemli araçlardan biri kurulduğu günden itibaren ABD dış politikasının mütemmim cüzü haline gelen Rockefeller Vakfı gibi “yardım kuruluşları”ydı.

Rockefeller Hanedanlığı, ABD’nin ve dolayısıyla dünyanın siyasi hayatında derin etkisi olan, doğrudan siyasete girmekten çekinmeyen bir aile olageldi. Özellikle 20. yüzyılın başından itibaren ABD’nin uluslararası etkisini artırmak, Britanya İmparatorluğu’nun yavaş yavaş boşaltmakta olduğu dünya kapitalist sistemindeki belirleyici pozisyona ABD’nin yerleşmesi için elinden geleni yapmış bir aile Rockefellerlar.

Her taşın altından çıkan Rockefeller Vakfı. Carnegie Enstitüsü’nün 1911’li yıllarda “Eugenics” çalışmalarına başlamıştı. Yapılan araştırmalar oldukça ilginçti çünkü bu çalışmaya göre üstün bir ırk modeli ortaya çıkarılması planlanıyor ve kendilerince “hastalıklı” dedikleri diğer insanların yok olması gerektiğini düşünüyorlardı.

Çalışmayı yürüten bilim adamlarına göre, tembellik, fahişelik, cinsel tercihsizlik, sakat doğan bebekler ve onları ebeveynleri, korkaklık, bedensel olarak çirkinlik gibi daha pek çok insana dair detay, aslında ırsi bir durumdu ve bu tür insan kitleleri ırki bakımdan değersiz bir yapıya sahiplerdi ve diğer nitelikli kişilere de bu durumları bulaşabilirdi bu yüzden ortadan kaldırılmaları gerekiyordu.

Bu çalışmalar daha sonra Hitler’e de ballandıra ballandıra anlatılmıştı ve aslında Hitler’in gaz odalarının temelini atan da bu düşünceydi. Irkçılık hareketi olan bu ideoloji ABD’de 27 eyalette ırkçı yasaların çıkmasına sebep oldu ve ne yazık ki 40 binin üzerinde kişi ABD’de zorla kısırlaştırıldı.

ABD yüksek mahkemesi başkanı Oliver Wendel, üstün ırk teorisyenlerinden biriydi ve ABD’de çıkan ırkçı yasaya dayanak bulmak için fikrini açıklıyor ve “Bütün dünyanın iyiliği için, gelecekte bu yozlaşmış nesilleri işleyecekleri suçlar yüzünden idam etmek, veya geri zekalılıklarından açlıktan ölmelerini seyretmek yerine, toplumumuzda elverişsiz, uygun olmayanların üremelerini engellemek daha doğrudur” diyordu.

Mahkeme başkanı Oliver Wendel’in ise Rockefeller Vakfından finansal yardım aldığı biliniyordu. Sadece o kadarla kalsa ? Rockefeller vakfı Carnegie Üniversitesinde geliştirilen bu araştırma için sponsorda olmuştu.

Adolf Hitler “Kavgam” kitabında üstün ırk ideolojisini benimsediğini ve bunu ilk uygulayanın ABD olduğunu söylüyor ve ABD’ye övgüler dizerek anlatıyordu;

“Dünyada bir ülkede daha iyi bir gelecek için zayıf da olsa iyi başlangıç yapılmış. Sevgili Almanyamızdan değil, Amerika Birleşik Devletlerinden bahsediyorum. Birçok Amerikan eyaletinde doğacak çocukların büyük bir ihtimalle ırkımıza zararlı veya hiçbir yararı olmayacakların üremesini engelleyecek tedbirler aldıklarını ilgiyle takip ediyorum”.

Adolf Hitler, Almanya şansölyesi olmasından yıllar önce ırkla ilgili fikirleri saplantı hâline getirmişti. Konuşmalarında ve yazılarında, ırksal “saflık” ve Ari “üstün ırkı” olarak adlandırdığı “Alman ırkının” üstünlüğü ile ilgili inançlarını yayıyordu. Irkının bir gün dünyayı ele geçirebilmesi için saf kalması gerektiğini dile getiriyordu. Hitler için ideal “Ari”, sarışın, mavi gözlü ve uzun boyluydu.