AIDS virüsü ABD laboratuvarında mı üretildi?
Küresel elitler dünya nüfusunun azaltılmasını her fırsatta dile getiriyorlar ve bu doğrultuda çalışmalarını da sürdürmeye devam ediyorlar. İlluminati isimli örgütün en tepesinde olan ve yine aynı isimle olan İLLUMİNATİ isimli kitabımızda da anlattığımız Rockefeller ailesinin vakfı olan "Rockefeller Foundation" vakfı başkanı Judith Roddin uygulanacak bir virüs ile dünya nüfusunun azaltılacağı yönünde bir iddia gündeme getirmişti.
Daha önce yine kitaplarımızda ve bir çok yazar dostumuzun kitaplarında, makalelerinde ve televizyon programlarında dile getirildiği gibi domuz gribi, kuş gribi gibi sunni hastalıkların ve gökyüzünden sürekli sözde küresel ısınmaya önlem adına püskürttükleri "Chemtrails" gazlarının aslında birer biyolojik silah olduğunu defalarca anlatmıştık.
ABD'de Pentagon'un biyolojik silahlar üzerine büyük yatırımlar yaptığı artık bilinen bir gerçek ve gelinen süreçte artık bunu kendileri de gizlemiyor.
ABD'de önemli ve önemli olduğu kadar da gizli bir toplantı yapılmaktadır. Bu toplantı çok gizli yürütülen bir faaliyetin son durumu hakkındadır ancak toplantı konusu yürütülen gizli faaliyetin bütçesinin konuşulmasına dönmüştür. ABD Savunma Departmanı Biyolojik Araştırma Enstitüsü üst düzey yöneticisi ve proje sorumlusu olan Dr. Donald MacArthur 9 Haziran 1969 yılında Beyaz Saray'da yapılan toplantı da yürütülen bu gizli proje için bütçenin yetersiz geldiğini ve ek bütçe istediğini beyan ediyor ve şöyle diyordu;
"Bugüne kadar bilinen tüm hastalıklara neden olan bütün organizmalardan bir çok yönden ayrılan yeni bir bulaşıcı mikro organizmanın 5 veya 10 yıl arasında geliştirilmesi mümkün olacaktır"
Duydunuz değil mi?
Şimdi soracaksınız elbette böylesine gizli bilgi nasıl elde edilir diye(!)
Yasal olarak halka arz edilen FBI dosyalarının (ingilizce kayıtlar) ayrıntılarında şeytanı yakalamak mümkün...
İşte size bir tüyo...
Devam edelim;
Bu gizli virüs projesini yürüten ABD'li yöneticinin sözlerini okudunuz, mealen "sipariş ettiğiniz yeni bir virüs üzerindeki çalışmalarımızı sürdürüyoruz, bulaşıcı olan bu virüs 5 veya 10 yıl içinde tamamlanmış olacak" diyordu.
Bu kadar mı dersiniz? Değil elbette... Dahası var...
Şöyle devam ediyor Dr. Donald MacArthur;
"Daha önemli bir nokta da, bu mikroorganizma, mevcut bulaşıcı hastalıklara karşı güvendiğimiz bağışıklık ve iyileştirici işlemlerin hepsine karşı çıkabilecek yapıdadır."
Ne mi demek istedi?
İzah edelim;
Diyor ki profesörümüz; "ürettiğimiz bu virüsü olur da başkaları aşısını falan üretirse merak etmeyin bu bilinen tüm aşılara dayanabiliyor."
Ancak toplantı da bulunanlardan bir Yahudi (Anti-Semitizmle Mücadele Derneği Başkanı) bu duruma karşı çıktı ve üretilecek biyolojik bir silahın insanlara sirayet etmesi durumunda bunun önüne geçilmesinin zor olacağını ve bu silahın kendilerini de vurabileceğini dile getirdi. Deyim yerindeyse "kendi kazdığınız kuyuya kendiniz düşebilirsiniz" diyordu.
Hayret bir Siyonist dünya insanını düşünüyordu?
Fakat hiçte öyle değil di çünkü o sıralar İsrail laboratuarlarında yeni bir biyolojik silah üretiliyordu. Birazdan geleceğiz...
Devam edelim;
Dr. MacArthur yüklü bir ödenek talep ediyordu ve bu biyolojik silah üretilmezse düşmanların üreteceğini öne sürüyor, onlardan önce davranılması gerektiğini vurgulayıp duruyor ve ekliyordu;
"İnsan bağışıklık sistemini yok edecek biyolojik silah üzerinde düşmanlar çalışmaktadır. Biz, bu araştırmayı yapmadığımız takdirde bizim açımızdan büyük bir zaafiyet oluşacaktır."
Yani topla tüfekle uğraşmaya gerek yoktu, biyolojik silah savaş sürecinde düşman kuvvetleri kendi derdine düşürmeye yeterde artardı bile...
O toplantıdan bu proje için onay çıktı ve milyar dolarlar su gibi akıtıldı... Sonra ne oldu biliyor musunuz?
1977 yılında dünya çapında yeni bir virüs keşfedildi AIDS(!)
Üstelik ABD'nin biyolojik çalışmalarda (çiçek aşısı olayı gibi) deneme tahtası olan Afrika halkında tespit edildi.
1987 yılında David Huxsoll isimli bir albay biyolojik ve kimyasal silahlar isimli bir konferans vermiş, konferansın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlarken baltayı taşa vurmuştu. ABD ve ABD ordusunun yetkilileri biyolojik silah üretmediklerini ancak bunun düşünülebileceğini beyan ediyordu, yani "evet geliştirilebilir, ama biz şuanda tövbe valla yapmıyoruz" edasıyla açıklama yapıyorlardı. Ancak Albay'ın söyledikleri delinin kulağına suyu kaçırmıştı bile... Şöyle diyordu;
"Ordu laboratuarlarımızda ki araştırmalar üretilen AIDS virüsünün biyolojik savaş aracı olarak çok güçsüz olduğunu göstermiştir."
Şu TV kanallarının verdikleri gibi üst bant vermek lazım burada; ŞOK ŞOK ŞOK!
Albay Huxsoll resmen itirafta bulunmuş ve AIDS virüsünün üretildiğini ancak bir savaş esnasında yetersiz kalacağını itiraf ediyordu. Tabi Pentagon Albay'ı sert bir dille uyarınca Albay Huxsoll sözlerinin yanlış anlaşıldığını ve aslında "Ordu laboratuarındaki incelemelerde AIDS virüsü ile mücadelede yeterli olanak bulunmadığını" söylediğini iddia etmiştir.
Yerseniz...