Çocuklarımız subliminal saldırı altında(!)
Çocuklarımızın veya bizim izlediğimiz, hatta duyduğumuz öğeler
acaba gizli mesajlar içeriyor olabilir mi? Sıradan bir reklam
filminde, çizgi filmde çocuklarımızın bilinçlerine bizlerin
bilmediği telkinleri gönderiyor olabilir mi? Peki, bu gizli
telkinler acaba hayatımızı yönlendiriyor, karakterimize yön
verebiliyor, davranışlarımızı kontrol edebiliyor olabilir mi?
Eğer bu söylediklerimizi komplo teorisi olarak görenlerdenseniz bu
yazıyı şuan okumayı bırakabilirsiniz çünkü devamı daha da ilginç
detayları sizlere sunacak.
Son yıllarda deşifre olan subliminal kavramı aslında hiçte yeni bir
olgu değil. Yayınlamış olduğumuz “İlluminati” isimli kitabımızda
detaylı olarak bahsetmiştik ve tarihsel sürecini de aktarmıştık.
Ancak günümüzde bilinirliği yeni arttığı için subliminal mesaj
kavramı birçok kişi tarafından yeni yeni bilinir hale geldi.
16. Yüzyıldan bu yana uygulanan bir yöntemdir subliminal teknik ve
fark ettirmeden zihnimize yön veren bir sistemdir. Gözümüzün ve
normal beyin korteksimizin algı düzeyinde olan ekranda ki 24
karenin dışına çıkarak 25. kare’ye yani gözümüzün ve normal beyin
korteksimizin algılamayacağı bir düzeye yerleştirilen mesajların
bilinçaltı tarafından algılanma sisteminin ismidir 25. kare
tekniği...
Subliminal mesaj kısaca “kişinin bilinçaltına gizlice gönderilen ve
bilinçaltının programlanmasını sağlayan gizli telkin” olarak kabul
edilir. Elbette ki bunun çok çeşitli yolları vardır, örneğin görsel
bir objeyi kullanarak bilinçaltında istediğiniz algıyı
oluşturabilirsiniz veya bir yazıyı kullanarak yine bilinçaltında
etkileşim sağlayabilirsiniz. Daha da ilginci dinlediğimiz
müziklerin, melodilerin içine gizlenilen ses dosyalarında ki
subliminaller ile bilinçaltına daha hızlı bir müdahale
gerçekleştirebilirsiniz...
Geleceğimizin garantisi olan çocuklarımız aynı zamanda bizim huzur
ve mutluluk kaynağımızdır. Hızla gelişen modern dünya da yaşantıyı
anlamlı kılmak için gerekli olan en temel şey şüphesiz ki
eğitimdir. Eğitim çocuklarımızın gelecekteki karakterinin dizayn
edilmesini sağladığı gibi, yine gelecek ile bağ kurması için
muazzam bir köprüdür.
Okullarda çocuklarımızın aldığı bilinçli eğitimin yanı sıra, bilinç
dışı eğitim ile acaba evlatlarımızı kimler eğitiyor? Çocuklarımızın
zihinlerinin taze, öğrenmeye aç ve yetiştirilmeye hazır birer fidan
olduğunu kesinlikle unutmayın. Zira bahçıvanı hangi yönde budar
ise, o filizler o şekilde şekil alacaktır.
Bilinen insan tarihinden günümüze kadar insanoğlunun hayatını
etkileyen iki önemli faktör vardır. Birincisi en büyük dürtüsel
zaafiyeti olan cinsellik, ikinci en büyük korkusal (fobik)
zaafiyeti olan ölüm korkusu. Bu iki zaafiyeti insanı derinden
ekiler ve subliminal yöntemlerle de en çok bu iki husus üzerine
operasyonlar yapılır.
Yine çeşitli kitaplarımızda görselleri ile ispat ederek ortaya
koyduğumuz pek çok konu da gördük ki, evlatlarımızın izlediği çizgi
filmlerin arkasına cinsel objeler veya aleni şekilde öpüşen,
sevişen ve daha sonrasında cinsel ilişkiye giren kişilerin olduğunu
fark etmedik bile...
Yine aynı şekilde hayatta kalması için karşı tarafı yok etme
dürtüsü, güçlü olmak için güçsüzü ezme dürtüsü, başarılı olmak için
hile yapma dürtüsü gibi pek çok eylemsel davranışı, çocuklarımızın
izlediği çizgi filmlerde üzüntü ile tespit ettik.
Bunların haricinde bir de siyasi tarafı var elbette...
İnsanlarımızı sömürge haline getirmeye çalışan küresel elitlerin
yani İlluminat’ların kendi kökenlerini dayandırdığı Mısır’ın onlara
göre Tanrıçası Ra’nın tek gözünü kendilerine sembol edinmeleri,
yine gelecekte çıkacağına inanılan ve kendilerini temsil edeceğini
düşündükleri Deccal’in tek gözlü olması ve yine 1 Dolar’ın üzerinde
ki piramit ile kendilerine mühür olarak kabul ettikleri “Tek Göz”
simgesini dört bir yana yerleştirerek “biz yaşam alanınızda ki her
yere sahibiz” algısı ile de faaliyet gösterirler.
Hatta Irak’ın ABD tarafından işgalinden önceki 3 yıl boyunca
radyolarda yayınlanan müziklerde, ilahilerde ve hatta Kur’an’ı
Kerim yayınlarında düşük frekanslı olarak “Direnmeniz Faydasız” ve
“Teslim olun ABD’ye” gibi subliminal mesajların yerleştirildiği
ortaya çıkmıştı.
Günümüz çocuklarının vazgeçilmez eğlence araçlarından bir tanesi
maalesef ki artık internet ve internet üzerinden izlediği videolar,
çizgi filmler, animasyonlar ve hatta bilgisayar oyunlarında ki
subliminal mesajlar, çocukların bilinçaltını kodlayarak gelişimine
inanılmaz etki etmektedir.
Bunun yanı sıra televizyon üzerinden izlediği çizgi filmler,
reklamlar veya buna benzer görsel kurguların perde arkasında
gizlenmiş olan ideolojik subliminal dikteler de çocukların üzerinde
bir algı operasyonu yürütmektedir.
Gerek biz büyüklere, gerekse çocuklara yönelik programların büyük
bir çoğunluğuna cinsel öğelerin gizlenerek yerleştirilmesi, ürün
yerleştirme yöntemleri ile etik olmayan reklamların uygulanması,
teşvik edici ancak toplumsal ahlaka zarar verici pek çok konunun
subliminal yöntemle bilinçaltına kodlanması toplum yapısını bozan
yegane etkenlerdendir.
Örneğin çocuklarımızın severek oynadığı “Moorhuhn Winter” oyununda
ki konvansiyonel silahlar ile yapılan atışlarda kiliseleri
vurursanız eksi puan alırken bir cami vurduğunuzda oyun size ödül
olarak artı puan vermekte.
Yine pek çok çizgi filmin yapımcısı olan Disney’in ünlü çizgi
filmleri arasında yer alan ve ülkemizde de çok sevilen Alaaddin
isimli çizgi filmin şarkılarının birinde, şarkıyı söyleyen bir
erkek, ekrand ki kızlara hitaben “elbiselerini çıkar!” dediği, yine
“Who Framed Roger Rabbit” çizgi filminde kahramanımız Jessica’nın
kaçış sahnesinde açılan eteğinin açıldığı ve iç çamaşarının
olmadığı ve cinsel organının ise çok net ve abartı bir şekilde
çizildiğini “İlluminati” kitabımızda detaylarıyla anlatmıştık.
İnanın günümüzde düşman sadece topla, tüfekle, füzeyle bize
saldırmıyor, artık saldırı yöntemleri çok değişti ve insanı
öldürmek yerine, kontrol etmeyi tercih ediyorlar. Öldürme işini ise
kontrol edilen insanların zihinlerini yönlendirerek birbirlerini
öldürmeye programlıyorlar ki bugün Ortadoğu’da olan da tam olarak
budur.
Kur’an’da söylediği gibi “tezekkerune” yani “Düşünmez misin?” diye
soran Allah’a “Düşünüyorum ya Rabbi!” diye karşılık vermek nasip
olsun...
Saygılarımla