Ramazan ayının son günleriydi. Çin askerleri tarihler 4 Şubat 1997'yi gösterdiğinde Doğu Türkistan'ın Gulca şehrinde Kadir Gecesi'ni ibadet ile geçirmek isteyen kadınların bulunduğu yere baskın düzenledi. Amaçları ibadet olan onlarca masun kadın zorla göz altına alındı ve katliamın ayak sesleri o andan itibaren duyulmaya başlandı.
Baskından sonraki gün yani 5 Şubat 1997'de bu baskına karşı yapılan barışçıl gösteri, Çin güçleri tarafından insanlık dışı bir şekilde bastırıldı. Havaların aşırı soğuk olması ve üzerlerine sıkılan tazyikli su yüzlerce kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Bu katliamı, sene-i devriyesinde tekrardan gündeme getirmek ve ses oluşturmak amacıyla Uluslararası Doğu Türkistan STK'lar Birliği Başkanı Hidayet Oğuzhan tarafından Çin Konsolosluğu önünde basın toplantısı gerçekleştirildi.
Toplama kampında yapılan işkenceler
Çin'in, toplama kamplarında Doğu Türkistanlı insanlara yönelik yaptığı işkenceler üzerine konuşan Oğuzhan, "2014’ten beri Nazi kamplarını andıran toplama kamplarında 3 milyondan fazla Doğu Türkistanlı tutsak edilerek beyin yıkama, fiziki işkence ve zorla çalıştırma gibi insanlık dışı uygulamalara maruz bırakılmaktadır." diye ifade etti.
"Doğu Türkistan'daki insan hakları ihlallerini örtbas etmeye ve soykırım gerçeğini gizlemeye çalışmaktadır."
Bölgede yapılan soykırımın, üstünün örtülmeye çalışıldığını söyleyen Hidayet, "Son yıllarda İşgalci Çin, Doğu Türkistan’daki soykırımını örtbas etmek için uluslararası kamuoyunda yoğun bir propaganda ve dezenformasyon faaliyeti yürütmektedir. Çin yanlısı gazeteciler, YouTuber'lar, diplomatlar ve Çin’de eğitim gören yabancı öğrenciler, soykırımı inkâr eden içerikler üreterek sahte gündemler yaratmaktadır. Özellikle Türk ve İslam dünyasına yönelik olarak yoğunlaştırılan bu propaganda sürecinde, Çin kontrolündeki medya kuruluşları, uluslararası basın, sahte diplomatik heyetler ve sosyal medya fenomenleri aktif rol oynamaktadır. Çin, bu manipülasyonlarla, Doğu Türkistan'daki insan hakları ihlallerini örtbas etmeye ve soykırım gerçeğini gizlemeye çalışmaktadır." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin desteği
Yurt dışında tehdit altında olan Doğu Türkistanlılar üzerine Hidayet Oğuzhan, "Doğu Türkistanlılar, sadece yurtlarında değil, yurtdışında bile çin tehdidi ve baskısına maruz kalmaktadir. Tayland başta olmak üzere birçok ülkede, işgalci Çin'in baskısıyla tutuklanan Doğu Türkistanlılar, Çin’e geri gönderilme tehdidiyle karşı karşıya kalmaktadır. Uluslararası toplumun, özellikle sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın özel ilgisi, İHH’nın sahada yürüttüğü diplomasi çalışmaları, Tayland hükümetine baskı yapan tüm ülkeler, kuruluşlar ve Doğu Türkistan diasporasinin çabaları sayesinde, Tayland hükümeti onlari Çin’e iade etme kararından vazgeçmiştir. Doğu Türkistan diasporası olarak, bu süreçte gösterilen tüm çabalara en derin şükranlarımızı sunarız. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, bu zor durumdaki kardeşlerimizin güvenli bir şekilde Türkiye’ye kabul edilmesi hususunda teveccühlerini arz ederiz." diye konuştu.
Uluslararası Doğu Türkistan STK'lar Birliği tarafından devletlere, kurum ve kuruluşlara yapılan çağrılar:
· BM, BM İnsan hakları konseyi ve BM soykırımı önleme sözleşmesine tabi ülkeleri Doğu Türkistan’daki soykırımı durdurmak için kurum ve sözleşme misyonlarını yerine getirmeye çağırıyoruz.
· Ülkeleri, Doğu Türkistan’daki soykırım, insan hakları ihlalleri ve zulme karşı net ve güçlü bir duruş sergilemeye, Çin'i cezalandırmaya ve Doğu Türkistan halkına destek olmaya çağırıyoruz.
· İslam İş birliği Teşkilatı ve kendisini Müslüman olarak iddia eden ülkeleri, İslam’ın ve Müslümanlığının emrettiklerini yerine getirmeye, Müslüman kardeşlerinin yanında saf almaya çağırıyoruz.
· Soydaş ve dindaş Türk devletleri teşkilatı ve Türk Cumhuriyetlerini, Doğu Türkistan'da yaşanan durumu, binlerce yıldır süregelen kardeşlik hukukuna uygun bir şekilde ele almaya çağırıyor, Doğu Türkistan halkına karşı sorumluluklarını yerine getirmeleri ve soykırımı durdurmak için Çin’e baskı yapması gerektiğini vurguluyoruz.
· Son olarak da Tüm devletleri Doğu Türkistan'daki soykırımi durdurmak için Doğu Türkistan’ı Çin tarafından işgal edilmiş bir toprak parçası olarak kabul etmesini ve meşru yollarla yürüttüğümüz bağımsızlık mücadelemizi desteklemesini talep ediyoruz.
Uluslararası Doğu Türkistan STK'lar Birliği Başkanı Hidayet Oğuzhan, "5 Şubat Gulca Katliamı'nda hayatını kaybeden şehitlerimiz başta olmak üzere, Doğu Türkistan'ın istiklali için mücadele eden tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Işgalci Çin, Doğu Türkistan halkına karşı işlediği suçların hesabını vermeli ve derhal bölgedeki soykırıma son vermelidir." diyerek basın açıklamasını sonlandırdı.