İsrail’in Gazze’ye yönelik abluka politikası, yeni yaptırımlarla daha da sertleşti. Elektrik tedarikinin kesilmesiyle birlikte su pompaları çalışamaz hale gelirken, gıda üretimi de durma noktasına geldi. Hamas Siyasi Büro Üyesi İzzet er-Rişk, bu kararı Gazze halkına yönelik “toplu cezalandırma” olarak nitelendirerek, İsrail’in bilinçli şekilde insani bir felaket yarattığını vurguladı.
Fırınlar Kapanıyor, Halk Ekmek Kuyruklarında Saatlerce Bekliyor
Gazze’de gıda krizinin en büyük yansıması ekmek kıtlığı olarak kendini gösteriyor. Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı’nın kapalı kalması nedeniyle un ve yakıt tedariki durdu. Han Yunus ve diğer bölgelerde fırınların önünde yüzlerce kişi, saatlerce ekmek alabilmek için bekliyor. Ancak yakıt tükenmek üzere olduğu için birçok fırın üretimi tamamen durdurmak zorunda kaldı.
Yakıt Krizi: Ne Fırınlar Ne De Su Pompaları Çalışabiliyor
İsrail’in yakıt girişini engellemesi, yalnızca fırınları değil, hastaneleri ve su kaynaklarını da etkiliyor. Mutfak tüplerinin tükenmesiyle birlikte evlerde yemek pişirmek dahi imkânsız hale gelirken, su pompalarının çalışmaması nedeniyle temiz suya erişim giderek zorlaşıyor.
İnsani Yardım Engeli Krizi Büyütüyor
İsrail’in ateşkes anlaşmasını ihlal ederek insani yardımların girişini tamamen durdurması, Gazze’de hayatı felç etti. Gıda, su ve yakıt sıkıntısı kritik seviyeye ulaşırken, uluslararası toplumdan gelen çağrılara rağmen sınır kapıları kapalı tutuluyor.
Direniş Kararlılıkla Sürüyor
İzzet er-Rişk, İsrail’in Gazze’yi kuşatma altına alarak halkı açlığa mahkûm etme girişiminin Filistin direnişini asla durduramayacağını belirtti. Filistinliler, temel haklarına kavuşana kadar mücadelelerine devam edeceklerini ifade ediyor.
Bölgedeki insani kriz derinleşirken, Gazze halkı en temel ihtiyaçlara ulaşmak için her gün daha büyük bir mücadele vermek zorunda kalıyor.