“Savaşı şart koştular ancak sözlerine güvenilmez"
Başta İsrail Maliye Bakanı Bezalel olmak üzere İsrail’de ciddi kesimin hala daha savaş taraftarı olduğunun altını çizen Naim Eyyubi “Öncelikle birkaç noktayı göz önünde bulundurmak lazım. Hem Netanyahu’nun kendi verdiği röportajlarda hem de İsrail’in Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in basına verdiği demeçlerde ateşkes sonrası ikinci aşama için savaşın devamı söylemleri vardı. Hatta Netanyahu bu durumun ABD ziyareti sonrasında netleşeceğini söylemişti. Hatırlarsınız Smotrich, hükûmetten çekilmemek için savaşın devamını şart koşmuş ve Netahyahu’dan garanti aldığını ifade etmişti. Tabii söz konusu İsrail olunca sözlerine güvenemiyoruz. Çünkü bunlar sözlerine riayet etmeyen bir topluluk.” dedi.
“Soykırımı Normalleştirecekler”
İsrail’in insanlığın gözü önünde gerçekleştirdiği Gazze Soykırımı’nı üç aşamaya böldüğünü ve ateşkesin bir ara değil soykırımın ikinci aşamasının başlangıcı olduğunu vurgulayan Eyyubi “Netahyanu, liderlik vasıflarından yoksun yalnızca bir idareci olan Biden’ın otoritesizliğinden nemalanarak soykırım harekâtına başlamıştı. Ancak Trump gelir gelmez, ateşkesten yana tavır koydu ve koyacak. Trump’ın bu tavrı, İsrail’i yaşattığı soykırıma rağmen normalleştirmek istemesindendir. Trump, önceki başkanlığında geliştirdiği İbrahim Antlaşmalarını sürdürmek ve genişletmek istiyor. İsrail’in Birleşik Arap Emirlikleri’nden sonra bölge ülkeleri ile siyasi, ekonomik ilişkiler kurdurarak normalleşmesini sağlayacak.” değerlendirmesinde bulundu.
“Silah Gönderip ‘Ateşkes’ Diyor”
Trump’ın ateşkesinin barış çabasından ziyade yığınak için bir ara olduğuna dikkat çeken Naim Eyyubi “Trump her ne kadar ateşkesten yana tavır koysa da her ne kadar İbrahimi dinlerin barıştırılması antlaşmaları yapmaya dikkat etse de Biden döneminde sınırlandırılan silah anlaşmasının İsrail lehine genişleterek İsrail’e gönderdi. Trump dönemi için şu anda en önemli öncelik İsrail’in normalleştirilmesidir. İsrail’i bölgenin normal bir devletiymiş gibi kabul ettirmek istiyor.” diyerek düşüncelerini belirtti.
“Ürdün Kralı da Beyaz Saray’da”
Netanyahu’nun ABD’ye gitmesi kadar gündem olmayan ancak Filistin Soykırımı’nın üçüncü aşaması olan sürgün planının önemli ortaklarından olması düşünülen Ürdün Kralı Abdullah’ın da ABD’ye gittiğinin altını çizen Eyyubi düşüncelerini “Bilindiği üzere ABD’ye sadece Netanyahu gitmedi. Ürdün’ün Kralı Abdullah da gitti. İsrail’i normalleştirdikten sonra, meşru bir devlet olarak kabul ettirdikten sonra Filistinlileri Ürdün ve Mısır’a sürmeyi düşünüyorlar. Böylelikle evvelce ifade ettikleri iki devletli barış çözümünden vazgeçip Filistin’in devletleşmesi, bir ülke olmasını kökten engelleyerek İsrail’i bölgenin tek devleti haline getirmek istiyorlar.” şeklinde sözlerini noktaladı.