“Ben ilkesel olarak milletvekillerinin siyasi geçişlerine karşıyım”
Kendisini göstermiş bir siyasi parti üyesinin bulunduğu partiden ayrılmaması gerektiğini savunan Ertuğrul Akar,“Ben ilkesel olarak milletvekillerinin siyasi geçişlerine karşıyım. Kim olursa olsun, millet kendisine oy vermişse bulunduğu partide siyaset yapmaya devam etmesi en doğru olanıdır. Ya da seçim ve siyasi partiler kanunlarında yeni bir düzenleme yapılarak bu geçişlerin belirli kurallara bağlanması gerekiyor. Türkiye’de partiler arası geçişler yeni değil ve önemli siyasi etkilere sahip.” dedi
“Muhalefet açısından büyük ihtimalle faydalı olacaktır.”
Cemal Enginyurt’un güçlü bir siyasetçi olduğunu ve muhalefet için Enginyurt’u bünyesinde barındırmanın kolay olmayacağını söyleyen Akar, “Cemal Enginyurt, daha önce Cumhur İttifakı’na mensup bir milletvekili olarak etkili bir isimdi ve yaptığı açıklamalarla sürekli gündemde oldu. Şimdi CHP’ye geçmesi, muhalefet açısından büyük ihtimalle faydalı olacaktır. Çünkü Cemal Enginyurt, toplumda karşılığı olan bir siyasetçi. Elbette geçmişte eleştirilen konuşmaları ve hareketleri de var, ancak muhalefet açısından bakıldığında, onun CHP’ye katılması muhalefete güç katacaktır. Demokrat Parti’deyken bile partinin en görünür ismi olarak gündemde kalmasını sağlamıştı. Doğal olarak CHP’ye de bir güç kazandıracaktır. Fakat CHP’nin böyle bir ismi bünyesinde barındırması kolay olmayabilir.” ifadelerini kullandı
“Cemal Enginyurt, doğrudan ve sert muhalefet yapan bir siyasetçi”
Enginyurt’un parti içerisinde kiminle yakın olacağının büyük bir soru işareti olduğunu söyleyen Akar, “Cemal Enginyurt, doğrudan ve sert muhalefet yapan bir siyasetçi. CHP içinde ise zaten belirli ayrışmalar var; Ekrem İmamoğlu bir tarafta, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ekibi başka bir tarafta, Özgür Özel’in genel başkanlığı, Mansur Yavaş’ın varlığı gibi unsurlar parti içinde bir denge oluşturuyor. Cemal Enginyurt’un bu dengeye nasıl uyum sağlayacağı büyük bir soru işareti. Özel’i mi yetkili görecek, İmamoğlu’nun etkisini mi dikkate alacak, yoksa geçmişte aynı siyasi hareketten geldiği Mansur Yavaş ile mi yakın duracak? Şimdi hangisinin düzleminde gidecek veya hangisi karşı çıkacak? Bu geçiş, CHP’ye muhalefet anlamında güç katmakla birlikte, parti içindeki karışıklıkları da büyütebilir.” diye konuştu.
“Süleyman Demirel’in “Dün dündür, bugün bugündür” sözü, siyasetin bir gerçeği haline gelmiş durumda.”
Akar, “Daha önce farklı bir siyasi pozisyonda olan Cemal Enginyurt, kendince, eski partisinin politikalarının değişmesi nedeniyle bu geçişi yaptığını beyan etti. Türkiye’de maalesef siyasette bu tür değişimler sık yaşanıyor. Süleyman Demirel’in “Dün dündür, bugün bugündür” sözü, siyasetin bir gerçeği haline gelmiş durumda. Ancak CHP tabanında Cemal Enginyurt’un siyasi çelişkilerinin büyük bir huzursuzluk oluşturacağını sanmıyorum. CHP artık öyle bir noktaya gelmiş ki, kent uzlaşısı noktasında PKK'lılara dahi belediye başkanlıkları dağıtacak bir noktada. Yeter ki kazanayım derdiyle artık devleti devirme noktasına ahdetmişler. Bu noktada, Cemal Enginyurt’un geçmişteki söylemlerinin parti tabanında büyük bir rahatsızlık yaratacağını düşünmüyorum. Ancak parti yönetimi açısından bakıldığında, ciddi tartışmalara yol açma ihtimali yüksek.” dedi.
“Asıl mesele, parti içindeki dengelerin nasıl etkileneceğidir”
Enginyurt uzun süredir muhalefet kolundan ilerlediği için CHP’ye geçmesinin olası bir durum olarak değerlendirilebileceğini söyleyen Akar, “Seçmen bazında bakarsak, Cemal Enginyurt’un CHP’ye katılımına büyük ölçüde olumlu tepki verilecektir. Çünkü uzun süredir muhalefet çizgisinde yer alıyor ve muhalefet medyasında sıkça görünüyordu. Hatta birçok kişi, onun Cumhur İttifakı geçmişini unutmuş gibi. Günümüzde Cemal Enginyurt denildiğinde akla doğrudan muhalefet geliyor. Bu yüzden güçlü bir muhalif figürün CHP’ye katılması, taban açısından bir rahatsızlık yaratmaz, aksine memnuniyetle karşılanır. Ancak asıl mesele, parti içindeki dengelerin nasıl etkileneceğidir.” ifadelerini kullandı.
“Bazı seçmenlerin CHP’ye yönelmesi mümkün olabilir”
Enginyurt’un belirli bir kitlesi olduğunu söyleyen Akar, “Cemal Enginyurt, Türkiye’de muhalefeti halk nezdinde güçlü şekilde yapan isimlerden biri. Milliyetçi Hareket Partisi geçmişi olan bir siyasetçi olarak da dikkat çekiyor. Doğal olarak onu seven ve takip eden bir kitle de mevcut. Türkiye’de milliyetçilik anlayışı farklı bir noktaya evrildi ve Ümit Özdağ gibi isimlerin bile önemli bir kitleyi etkileyebildiğini görüyoruz. Cemal Enginyurt da bu noktada belirli bir takipçi kitlesine sahip. Ancak bu geçişin Cumhur İttifakı’nın oylarını doğrudan etkileyip etkilemeyeceği ayrı bir mesele. Yine de, bazı seçmenlerin CHP’ye yönelmesi mümkün olabilir.” şeklinde konuştu.
“CHP’de uzun süre kalacağını da düşünmüyorum.”
Enginyurt’un uzun vadede bir etkisinin olmayacağını savunan Akar, “Uzun vadede Cemal Enginyurt’un CHP’de büyük bir etki yaratacağını düşünmüyorum. Çünkü CHP’nin siyaseti kişiler üzerinden ilerlemiyor; daha çok mevcut dengeler, finansal destekler ve parti içi güç mücadeleleri üzerinden şekilleniyor. Kılıçdaroğlu’nun delegelerini para ile aldığı iddia edilen Ekrem İmamoğlu örneğinde olduğu gibi, CHP’nin iç yapısı sürekli değişkenlik gösteriyor. Bu yüzden Cemal Enginyurt’un bireysel olarak CHP’ye uzun vadede ciddi bir etkisi olacağını sanmıyorum. Hatta CHP’de uzun süre kalacağını da düşünmüyorum.” şeklinde sözlerini noktaladı.