Fransa İçişleri Bakanı Bruno Retailleau, okul gezileri gibi okul dışı etkinliklerde öğrencileri refakat eden annelerin başörtüsü takmasının yasaklanması için çalışacağını açıkladı. Retailleau, bu gezileri "okul dışında gerçekleşen etkinlikler" olarak nitelendirdi ve 2004 yılında çıkarılan, resmi kurumlarda başörtüsü ve dini sembolleri yasaklayan yasanın bu tür faaliyetlere de uygulanması gerektiğini savundu.
OKUL GEZİLERİNDE BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI
Bakan Retailleau, bir radyo programında yaptığı açıklamada, okul gezilerinin okulların bir uzantısı olduğunu ve bu nedenle 2004 yasasının burada da geçerli olması gerektiğini savundu.
Genellikle ebeveynlerden gönüllü olarak seçilen kişiler bu gezilere katılarak öğrencilere refakat ediyor. Retailleau’nun açıklamaları, özellikle bu gezilere katılan ve başörtüsü takan gönüllü anneleri hedef alıyor.
Retailleau, "Kadın refakatçiler başörtülü olmamalıdır. Başörtüsü, İslamcılığın bir sembolüdür ve kadınların erkeklere boyun eğdiğinin bir işaretidir," iddiasında bulundu.
"KAMU ALANLARINDA İSLAMCILIKLA MÜCADELE"
Retailleau, başörtüsü yasağını savunurken, devletin kamu alanlarında ve okul gezileri gibi faaliyetlerde "radikal İslamcılığın yayılmasını" durdurması gerektiğini savundu.
Bu açıklamalar, Fransa'da Charlie Hebdo dergisine düzenlenen saldırının 10. yıl dönümünde yapıldı. Retailleau, "Siyasi İslam ulus için bir tehdit oluşturuyor. Taraftarları, Müslüman toplumu ana akımdan izole etmeye, kurumlarımızı devirmeye ve ulusal birliği zayıflatarak uzun vadede şeriatı dayatmaya çalışıyor," dedi.
Geçmişteki Yasal Girişimler
1989 yılı başörtüsü tartışmaları ilk olarak ortaya çıktığı tarih. Creil'de üç kız öğrencinin okula başörtüsüyle gitmesi kamuoyunda yoğun tartışmalara yol açmıştı.
2004 yılı Laiklik Yasası ülkede kabul edildi. Bu yasayla devlet okullarında, kamu kurumlarında ve resmi alanlarda başörtüsü, haç, kippa gibi 'açık dini sembollerin' yasaklanması yoluna gidildi.
2010 yılana gelindiğinde ise kamusal alanlarda yüzü tamamen kapatan peçe ve burka yasağı devreye alındı. Bu yasak, kamuya açık yerlerde yüzün tanınabilir olmasını zorunlu kıldı.
2013 yılında ise Fransa Devlet Konseyi, okul gezilerine katılan gönüllü ebeveynlerin bu yasadan etkilenmediği yönünde karar aldı. Ancak bu durum, zamanla siyasiler arasında tartışma konusu oldu.