Müslüman, Allâhü Teâlâ’ya ibadeti, peygamberine itaati ve onların rızalarını her şeyden üstün tutar. Sadece Allah’tan korkar, başka hiçbir şeyden korkmaz.
Allâhü Teâlâ’ya tevekkül eder. Korku ile ümit arasında olur.
Resûlullah sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimizi, canından, malından, çocuğundan, anasından, babasından ve bütün insanlardan daha çok sever.
Müslüman, kadere iman eder; Allâhü Teâlâ’nın takdirine razı olur, başına gelen sıkıntılara sabreder.
Müslüman, sâlih ameller işler. Yaptığı iyilikler, kendisini sevindirir, kötülükler de üzer.
Müslüman, her zaman abdestli olmaya gayret eder, farz namazları tam olarak edâ ettiği gibi gece de kalkıp namaz kılar. Bu, kendisi için bir şereftir.
Mümin, müminin kardeşidir. Din kardeşlerine karşı kin ve nefret beslemez, onlara dua eder, kendisi için istediği hayırlı şeyleri din kardeşleri için de ister.
Müslüman, sevdiğini, Allâhü Teâlâ için sever, buğzettiğine de Allah için buğzeder.
Müslüman, komşusuna iyilik eder, aslâ onlara eziyet ve sıkıntı vermez. Komşusu aç iken kendisi tok yatmaz. Müsafirine ikram eder.
Mümin, çalışıp rızkını temin eder, insanlara muhtaç olmaz, kendini küçük düşürmez.
Ahlâkı güzel olur. İnsanların ayıplarını araştırmaz, onları ayıplamaz, lanet etmez, çirkin söz söylemez ve hayâsız olmaz.
İnsanlar, malları ve canları husûsunda Müslümandan emîn olur.
Müslüman, alışverişte kimseyi aldatmaz, aslâ yalan söylemez. Ya hayırlı ve faydalı konuşur veya dilini tutar.
Müslüman, bir delikten iki defa ısırılmaz, yani aynı hataya tekrar düşmez.
Rabbim gerçek mümin ve Muvahhid olmayı, müslüman gibi yaşamayı nasip ve müyesser eylesin.