#FigenYüksekdağ

Terör örgütü PKK’nın siyasi kanadı Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ… Geçtiğimiz gün milletvekilliği düştü. Bunun üzerine sosyal medyada #FigenYüksekdağ etiketi açıldı ve bir takım yorumlarda bulunuldu. Binlerce tweet atıldı. Tabi, düşünce özgürlüğünden yanayım ama ortada bir terör örgütü savunucusu var. O’nu savunmak özgürlük mü?

Figen Yüksekdağ kimdir?

“PKK demokrasi ve eşitlik örgütüdür”, “Sırtımızı PYD’ye yaslıyoruz ve bunu savunmakta, söylemekte hiçbir sakınca görmüyoruz”, “PKK’nın uyguladığı program terör değildir” gibi sözlerin sahibi olmakla beraber teröristlerin ailelerini ziyaret etmekten kaçınmayan, polisimize/askerimize hakaret ve tehditler de bulunan bir insan evladı(!)…

HDP kimlerden oluşur?

HDP iki eş başkandan oluşan siyasi partidir. Bir eş başkanı “Terörist cenazelerine gitmeyen vekilim hakkında işlem başlatırım”, diğer eş başkanı “Teröre sırtımızı dayıyoruz.” diyor. Bu siyasi partiden gerçek anlamda bir politika beklenir mi? HDP, Kürt’lerin hakkını savunduğunu iddia eden ancak Yasin Börü dendiğinde, Fırat Simpil dendiğinde 3 maymunları oynayan milletvekillerinden oluşur.

HDP’nin milletin meclisinde yer alması normal midir?

Milletin katili, hain, kalleş terör örgütü PKK’nın savunucusu olup, siyasi arenada yer almak ne kadar normal olabilir? Eli kanlı terör örgütüne, askerimizin, polisimizin katiline bir yerlerini dayayanların bırakın meclisimizde olmasını, bu toplumda barınmaları bile bizim en büyük ayıbımızdır.

Bu milletvekilleri genelde nerelerde görünür?

Genelde ellerinde paçavralar, terörist başının posterleri olan grup eylemlerinin en başında emniyet mensupları ile tartışırken görünür. Ve genelde bu tartışmalarda “senin devletin” ibaresini kullanırlar.

En çok üzüldüğüm nokta..

Sosyal medya paylaşımlarımda, kişisel sohbetlerimde genel olarak teröre, teröriste karşı birlik olunması gerektiğini söylemişimdir. Onlarla mücadele eden askerimizin, polisimizin arkasında sonuna kadar durulması gerektiğini belirtmişimdir. Ancak bir takım cenahların açıklamaları beni ve biz vatanseverleri şoka uğratmakla beraber, aynı derecede de üzmektedir. Tamam, terör örgütü savunucularını, partisinin temsilcilerinin açıklamalarını anlarım da sol cenahtan bu örgüte ve partisine ılımlı bakan, “delicesine” savunan köşe yazarlarını, milletvekillerini anlayamıyorum. Geçtiğimiz gün yine Aydın Engin “Demirtaş ve arkadaşlarının kaç oyu var?” yazısında HDP’li vekillere yapılanın “hukuksuzluk” olduğunu, suçsuz olduğunu iddia etmekle beraber, onları “tatliş” göstermek adına büyük bir çaba göstermiş. Sanki hendekçi belediye başkanları malum partide değil, sanki terör ağzıyla konuşanlar malum partide değil. Ağzından bir kere polis, asker, vatan, millete dair söz çıkmayanlar HDP savunucusu olmuş. Yazık ki ne yazık!.. Allah sonumuzu hayır etsin.