#2017Referandum

Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ni oyladığımız referandumu geride bıraktık. Referandumdan %51 EVET’e %49 HAYIR gibi yakın bir sonuç sandıklardan çıktı. Şüphesiz milletin kararı en doğrudur. YSK kararları ve seçmenin verdiği sonuçlar ne ifade ediyor, onlara bakalım…

YSK’nın aldığı karar doğru mu?

YSK yetkilileri sandıklar açılmaya başlandığında, şikayetler üzerine mühürsüz pusulanın da geçerli olabileceğine dair karar almıştır. Pusulaya mühür basılmaması, bunun unutulması hatadır aynı zamanda saçmadır. Aslında böyle bir hata kabul edilemez. Ancak vatandaş pusulada mührü kontrol etmemiş, fark etmemiş olabilir. Bu vatandaşın sorunu mudur? Onun oyu bir “hiç”midir? Bu karar doğru mu yanlış mı tereddütlerim var ancak “Oy Ver” video’su çekenlerin bu kararı yanlış bulma, tereddüt etme lüksü yoktur.Çünkü onlar tarafsızca milli iradenin sandığa en büyük oranda yansımalarını istemişlerdir(!). Mühürsüz pusulaların geçersiz olma durumunda sonuca etki eder mi etmez mi bunu bilemiyoruz. Çünkü mühürsüz pusula sayısına dair bir bilgi verilmedi.

Ak Parti+MHP neden %51’de kaldı?

MHP’nin muhalif kanadının da güçlü olması zaten MHP’nin yarı oylarına yakınının Hayır tarafında olduğunu gösteriyordu. MHP’nin kalan yarı oyları da Bahçeli’ye güveniyor ancak eyalet sistemi endişesi de taşıyordu. Kararları EVET olacaktı. Ta ki Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Adnan Tanrıverdi’nin açıklamasına kadar. Tanrıverdi’nin eyalet sistemi açıklaması MHP’nin EVET’ci tarafını kararsızlığa itmiştir. EVET kanadında fireye sebebiyet vermiştir. Tahminimce MHP’de EVET’e fire toplamda %75 civarıdır.

Ak Parti içerisinde de iki çeşit seçmen bulunmaktadır. Birinci seçmen tipi Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsına oy veren, ikinci seçmen tipi hizmete/konfora oy veren seçmendir. Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsına oy veren kitlede fire olduğunu düşünmüyorum. Seçimlerde hizmete oy veren kesimde ise kesinlikle fire olduğunu düşünmekteyim. Oranlar da zaten bunu gösteriyor. Firenin sebebi yanlış izlenen referandum politikası. En başta TV kanallarında ayrıştırıcı, nefret söylemleri içeren gazeteci/yorumcuların etkisi olmuştur. Seçmen “Bu Ak Parti’li ise ben değilim” demiştir. Nefret söylemleri ve karşı görüşe ağır ithamlarda izlenen bu politikada Bahçeli’nin desteği olmasa EVET çıkar mıydı? İçerik de yeterli bir şekilde anlatılmadı. Metin Feyzioğlu köy köy dolaşırken; EVETci başkanlar, vekiller, sivil toplum örgütleri bu enerjiyi gösteremediler.

CHP açısından sonuçlar ne ifade ediyor?

Kazanılmamış hiçbir sonuç iyi değildir. Ancak CHP güzel bir propaganda yolu izledi. Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı yapmadan, bunun işe yaramadığını anlayan ve propagandayı bu yönde yürüten CHP, HAYIR’ı çok daha yukarılara taşımıştır. Nefret söylemlerinin seçmende karşılığı olmadığı görülmüştür. Vatandaşa hakaretten başka bir argümanları olmayan Uğur Dündar, ekürileri ve programında gaza gelen denize dökücü vekil olmasa şu an %99 ihtimalle HAYIRı önde sonuçlanmış bir referandum görecektik.

PKK rol mü yapıyor?

PKK role kendini o kadar kaptırmış ki, sandıkta kimsenin kendini görmediği kabinde bile HAYIR’a basıyor. Böyle rol mü olur? HDP’nin 1.geldiği PKK yuvalarında HAYIR önde çıkıyor. Buradan da anlaşılacağı üzere PKK gerçekten, yürekten, en büyük arzu ve istekle HAYIR diyormuş…

Bu milletin beklentileri var, acıları, dertleri var. Biz bu dertlere, endişelere yer vereceğiz. Başkan’a büyük görev düşmektedir. Sayın Başkan’a buradan seslenmek istiyorum; “Başkanım, TV kanallarında sizleri ‘yağlayan, ballayan’ grupların bu millete, devlete hiçbir faydası bulunmamaktadır. Sadece milleti ayrıştırmaktadır. Yanlış gördüğümüzü uygun bir dille dile getiren BİZLERe kulak veriniz. Biz, hiçbir menfaati bulunmayan sadece ülkemizi, vatanımızı, bölünmez bütünlüğümüzü düşünen medyanın asli unsurlarıyız.”

Seçim sonuçları vatana, millete, devlete hayırlı olsun. Görüşmek dileğiyle…