EFENDİ KİM?
“Biz millete efendi değil, hizmetkâr olmaya geldik.” Kim diyor bunu? Sayın Cumhurbaşkanımız. Nasıl çıktı oraya? Halka hizmet ettiği için ilk turda aldığı oyla. Onu sürekli en ağır itham ve suçlamalarla itibarsızlaştırmak, hainin ve düşmanların ekmeğine yağ sürmek isteyenler kimler? 28 Şubat sürecinde devletin emniyetine sızmış hainlerin servis etmesiyle gazete gazete, ekran ekran Fadime Şahinleri, Ali Kalkancıları gezdiren aydın ve ilerci gazeteciler. Onlardan biri geçen çıkmış ekrana, itiraf ediyor bir de: Biz sizin atadığınız emniyetçilerden aldık o görüntüleri, hani sizi aldatan himaye ettikleriniz vardı ya onlardan. Oppalaaa…büyük kabahati İtirafa bak! Adama demezler mi? Sen nasıl gazetecisin, bunun tuzak olabileceğini hesap etmeden nasıl yaparsın bu yayını. Sen de aldanmış olmadın mı böylece? Çalışan kesime tarihte görülmemiş zammı yapan iktidarın devrilmesi için, şeriat geliyor naraları atmak için devletin de sarsılmasına yol açmadın mı? Yazık, çok yazık!
Bu ülke cahilinden değil aydınından çekti, çekiyor vessalam! Önceki gece ikisi gazeteci, biri tiyatrocu üç aydın çıkmış kendilerini alkışlatabilecekleri bir salonda ahkâm kesiyor. Ayranı ironi konusu ederken, hafif yollu içtiğini de söylüyor biri halkın karşısında. Hani ayran millî içecek denmişti ya! Onu çağrıştırdılar akıllarınca. Ben de twit attım kendilerine: Siz bu konuşmaları yaptıkça daha çok artıyor eleştirdiğinizin itibarı. Sağlığa zararlı olduğu bilinen içki halk huzurunda özendirilir mi? Osmanlının şairlerinden Nabî, zararlı olanı kullansan da özendirme, hele hanene hiç getirme diyor. Bu söz Fransa’da dahi gündem olmuştur. Atatürk içki kullandıysa da asla özendirmedi halkı, huzurunda saygı görüntüsü verdi hep, ciddî sorunları konuştu.
Halk size değil de beğenmediğinize itibar ediyorsa suçlu mu yani? Atatürk’ün en büyük destekçisi cumhuriyet dönemi yazarlarını niye okumuyorsunuz kardeşim? Yaban romanı niçin yazıldı? Anadolu halkının bir ruhu vardı nüfuz edemedin, bir kafası vardı aydınlatamadın diye kimi suçluyordu Yakup Kadri? Millî şair Mehmet Emin Yurdakul Ey mübarek Anadolu toprağı, yazık seni kurtarmayan insana diye kime serzenişte bulundu, cahil cühelaya mı? Daha ne kadar devam edecek efendiliğiniz? Siz kendinizi ne kadar ünlü sayarsanız sayın halk nazarında yok hükmündesiniz! Ta ki alaylamayı, aşağılamayı bırakıp kılavuz eleştiri yapmayı öğrenene kadar, halkın dilini konuşmayı becerene kadar.
Sayın Cumhurbaşkanıma da bir soru arz etmek isterim: Efendi kim? Üretici köylü değil mi? Geçende 300 koyun desteğini alamayan bir çobanın feryadını yazdım, şimdi de pancar üreticisi bir köylü çıktı ekrana titretti vicdanları. Devletinden başka kimseye güvenmiyor, satılsın istemiyor şeker fabrikaları. Niye bu ısrar, satmasanız ülke mi batar? Başta kanser olmak üzere sürekli artıyor hastalıklar. Tarım sağlık ilişkisi sizden önce yoktu, siz kurun bunu ne olur! Televizyonlarda her gün sağlıksız gıda raporu dinleye dinleye psikolojisi bozuldu insanların. Yalan diyorlarsa susturmak gerekmez mi onları?
Özel okullar, hastaneler, muayenehaneler, zararlı gıda tacirleri soyuyor milletini. Borsaya girdi bir sağlık kuruluşu değeri her gün artıyor. Nedir bu kazanç bolluğu böyle? Yazık bu garip halka!
2001 öncesinde canı yanan milletin, 16 yıldır bırakmadı sizi, bırakmayacak da ama yaşıyor görüyoruz ki kâr uğruna devlet de millet de zarar görüyor. Gıda-sağlık-eğitim-güvenlik…olmasın bunların ticareti! Olacaksa da sıkı denetim ve takip sistemiyle devlet elinde gibi olsun, bütün ödemeler bankalar üzerinden olsun ki haksız kazanç açığa çıksın. STK mensuplarından bunu duyuyorum hep.
2002’ye kadar millet içini yaka yaka yüzüstü süründürülen adalet ve kalkınma davasını yıpratacak eleştirilere meydan vermeye ne gerek! Kendini efendi görenler konuşamasın. Efendi halk!