Seçim yarışı ve listeler
“Çaba ne kadar büyük olursa, zafer de o kadar büyük olur.” Pierre Corneille
Herkesin merakla beklediği ve seçilecek olan milletvekilleri listeleri YSK tarafından yayınlandı. Her seçim döneminde olduğu gibi bu seçim arifesinde de birtakım duyguların yaşanmasına vesile oldu. Çünkü ismini gören ve mutlu olanlar, listeye giremeyen ve mutsuz olanlar, beklentilerin altında kalan ve hayal kırıklığı yaratanlar ve nihayetin görmek istediklerini listede göremeyenler. Adeta bu seçimlerde duyguların tavan yaptığı zaman dilimi oldu.
Her parti seçimi kazanmak için hamleler yapar ve bir satranç oyunu gibi oyunu oynamaya çalışır. Olması gereken de bu. Seçilecek olan vekiller partinin uyguladığı kriterlerden geçmesi gerekir. Temayül yoklamasından tutun, yapılan anketlere kadar bazı sayısal veriler elde edilir. Bu veriler doğrultusunda listeler oluşmaya başlar. Bir de buna ek olarak genel başkanın kontenjanından girenler. Bunlar nispeten diğerlerine göre daha stressizler.
Ak parti bu anlamda en somut adımı atan parti konumundadır. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı listeleri belirlerken şu özellikleri öncelik olarak belirledi: Mecliste devam ve gerekli hassasiyeti göstermeyenler, partinin tüzük ve prensiplerine göre hareket etmeyenler listenin dışında kalacaklarını açıkça beyan etmiş oldu. Niçin elendikleri de bu şekilde kendilerine söylenmiş gibi oluyor. Bu durumu bilenler, itiraz etme durumu kalmıyor. En önemlisi de liyakati ön plana alarak hak edenleri de listelerde yer vermeye çalıştı. Aday adayların bu süre zarfında yapacakları yol haritasını da belirlemiş oldu. Haftalık rapor hazırlayacak şekilde çalışmaları ön görüldü. Kimsenin yan gelip yatmayacağını da ifade etmiş oldu. Yeri garanti olanın da çalışmalara büyük bir azimle sarılmasını istemesi ve bu seçimin diğerlerinden çok farklı olduğunu her haliyle kanıtlanmış oluyor. Bu yoğun maratona rağmen Sayın Cumhurbaşkanı Türkiye’nin menfaatlerini hiçbir zaman göz ardı etmeden tarihi başarılara imzalar atmaya devam ediyor. Hem seçimi hem de Türkiye meselelerini büyük bir özveriyle yerine getiriyor.
Ak partini diğer partilerden ayıran önemli yanı ise, listelere giremeyenler aynı kararlıkla partisine bağlılığını gösteriyorlar. Arkadaşlarının seçilmesi için çalışacaklarını her durumda ifade etmiş oldular. Kırgınlık-küskünlük olamadan davaya adanmışlık ilkesiyle yola devam ediyorlar. Ama diğer patilerde bunları görmek neredeyse imkânsız. Aslında her partinin sorgulaması gerek durum.
Yenikapı ruhunu anmadan geçemeyeceğim. Çünkü ülkemiz için bu ruh ne kadar önemli ve gerekli olduğu bir daha göstermiş oldu. Ülke meselesinin yanı sıra ülke dışında bizi ilgilendiren konularda bizi bileştiriyorsa ne mutlu bize. Bu anlamda Yenikapı ruhunun önemi ortaya çıkarıyor. İİT zirvesini olağanüstü toplayan ve milyonlarca insanı bir araya getiren, Kudüs meselesi sadece Filistin meselesi olmadığını ve tüm Müslümanların meselesi olduğunu Yenikapı ruhuyla herkese göstermiş oldu. Bu vesile ile hak, hukuk tanımayan herkese bu meydanlar sayesinde zalim ülkelere de göstermiş oldu.
Vesselam!
