CHP ve AKP arasındaki hakarete varan çekişmeler artık hepimiz için
sıradan bir durum oldu. Ancak geçmişe ve bu tartışmaların
etkilerine baktığımızda bu çatışmalarında hiç de samimi
olmadıklarını, danışıklı dövüştüklerini görüyoruz.
Beni az-çok tanıyanlar, partiler üstü bir siyaset anlayışım
olduğunu bilirler. Herhangi bir parti taraftarlığım yoktur. O
yüzden eleştirilerimde objektif olacağım şimdiden bilinsin
istedim.
Geçmişe baktığımızda, CHP yönetimlerinin de AKP diktatöryasını
aratmadığını görebiliriz. Sadece görüş farklılığı olan bu iki
zihniyet, pratikte ise aynı yöntemleri tercih etmiştir. Katı
kanunlar, ağır uygulamalar, karşı görüş taraftarlarının üzerine
üzerine gitmek gibi. Bu yüzden iki tarafında birbirlerini
eleştirmek gibi bir şansı yoktur. Çünkü CHP'liler bilmelidir ki,
AKP'yi doğuran kendi yaptıklarıdır.
Bu kısa yazımı özetleyecek olursak;
Bir CHP'linin AKP'yi eleştirmesi, bir hayat kadınının "neden
sürekli hamile kalıyorum" diye doğacak olan çocuğunu eleştirmesine
benzer. Sen CHP olarak yıllarca başörtülüyü üniversiteye almazsan,
her sakallıyı "irticacı" diye suçlarsan, ezanı Türkçe okutursan,
okullarda din dersine karşı çıkarsan, 2 kadın bir araya gelip
Kur'an okuduğunda polisle baskın yaparsan ve tüm bu saydıklarıma bu
yüce milleti hasret bırakırsan; adamın birisi gelir, arkadan her
türlü iş çevirdiği halde milletin bu İslam'ı yaşama hasretini
giderir, bu İslam açlığını doyurur, böyle de yıllarca iktidar
olur.
Bu AKP'yi yaptığın zulümlerle sen doğurdun CHP, şimdi hiç kendi
evladına isyan etme.
Ahmet ÇALIŞKAN