Kandilli Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Malatya'da düzenlenen seminere katılırken; “(Beklenen büyük) İstanbul depremi her an olabilir (belki 5 ilâ 20 yıl da bekleyebilir) ve (fakat) en az 7,2 şiddetinde olur!” dedi...
Kandilli Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Malatya'da düzenlenen seminere katılırken; '(Beklenen büyük) İstanbul depremi her an olabilir (belki 5 ila 20 yıl da bekleyebilir) ve (fakat) en az 7,2 şiddetinde olur!' dedi...
Hem zátıalilerini hem de bu konuda konuşabilecek herkesi uyarıyorum:
1) Bu tür bilgileri halka değil, ülkeyi yönetenlere vereceksiniz. Mülkî idareler, mahallî idareler tedbir alacak!.. Hatta İstanbul sözkonusu ise, hükûmet bizzat tedbirler alacak!..
2) Sözlerinizin başında 'Bu tür bilgiler meteorolojinin tahminleri gibidir' demeli, sonunda ise, 'doğrusunu ancak Allah bilir..' ve hatta 'inşa'allah korktuğumuz gibi olmaz' niyazıyla bitirmelisiniz...
Farz-ı muhal (imkansız ya) ne zaman olacağını da bildiniz. Şu şehr-i İstanbul için neler değişecek, ne yapacaksınız?
Mesela (gerçek çözüm mahiyetindeki) işlerin en başında gelen 'İstanbul nüfusunu azaltmak' konusunda bir şey yapabilecek misiniz? Bu konuda iktidara diyecekleriniz var mı?
Her gün 'deprem' demek, 'halkı korku ve tedirginliğe tahrik' eder, fayda yerine zarar verir.
Lakin elbette hiç hatırlatmamak da caiz değil...
Kur'an-ı Kerîm'de hususî bir Sûre bile var: «Sûre-i Zilzal».
İza zulziletil aržu zilzaleha... «Yer, kendisine aid şiddetli bir sarsıntı ile zelzeleye uğratıldığı zaman..» diye başlıyor...
Ülkemizde çok şiddetli depremler hep oldu ve bundan böyle de Allah'u à'lem, olacak... Büyük depremler, küçük kıyametlerdir...
Tezekkür (hatırlayarak üzerinde tefekkür) için ünlü depremlerimiz:
Gediz Zelzelesi, 28 Mart 1970 tarihinde, saat 23 (gece 11) sularında merkezi Kütahya'nın batısındaki Gediz olan ve hayli izler bırakan bir depremdi. Bütün Batı Anadolu sarsıntıyı hissetmişti.
İlk yıkıcı darbenin büyüklüğü Richter ölçeğine göre 7,6 Mw idi. 3500 ev yıkılmış, 7000 ev ağır surette ve onbirbin (rakamla 11.000) civarında bina da ağır hasara uğramıştı. 33.000 aile, ya da 80.000 kişi evsiz barksız kalmış, 6 saniye süren korkunç olayda 800 (dış kaynaklarda 1086) ölü, 520 (dış kaynaklarda 1260) yaralı vardı...
Van depremi; 23 Ekim 2011 günü, 13:41'de meydana geldi ve 25 saniye sürdü. Şiddeti, 7.2 Mw olarak duyuruldu. İran ve Kuzey Irak'ta bile hissedilen depremde binalar yıkıldı, elektrik ve telefon hatları kesildi. En büyük depremlerimizden biri olarak kayıtlara geçti...
3000 enkaz, 601 ölü, 4152 yaralı vardı... Acıları korkunç, lakin hayırlı sonuçları da olmuştu: Akın akın yardım başlamıştı doğuya... Allah, Kürt kardeşlerimizle kalplerimizi yeniden birbirlerine bağlamıştı...
Gölcük Depremi: «17 Ağustos», «Kocaeli Depremi» veya «99 depremi» olarak da bilinir. İstanbul'un tarihî büyük depremlerinden biriydi ve merkezi İzmit körfezindeki Gölcük'tü... İstanbul ve Sakarya'da hasar ve can kaybına yol açan deprem, 7,4 Mw şiddetinde idi…
Depremle alakalı, 'Bu Allah'ın ikazıdır' diyen biri, Allah'tan korkmayan dinsiz 28 Şubat'çı dinsiz taife tarafından hapse attırılmıştı...
Zilzal Sûresini okuyup tezekkür edelim... Namazlarımızı cemaatle kılıp, farzların ardından Selat-ı Tefriciya okuyalım, dua edelim. Enkaz altında kalmak korkunç, Allah yaşatmasın o korkuyu...
Cumanız mübarek olsun...