Burjuva ihtilâli…
Burjuva, orta halli, ne aşırı zengin ne de çok fakir olan şehir
halkıdır... Avrupa'da köylü ve asilzade olmayıp şehirde yaşayan
halka denilirdi.
Kendi işi ve biraz da malı olan, ücretle değil ferdî iş sahibi
(bizim esnaf dediğimiz) sınıf.. “Küçük burjuva” dedikleri memurları
da sayabiliriz...
Bizde, yani İslâm ikliminde sınıf olmaz... Allah indinde üstün
(ekrem) olan Allah’a takvaca yakın olandır. Zengin de fakir de “er
/ hatun kişi niyetine” denilerek uğurlanır son yolculuğuna..
Oysa Batı’da mevtanın bütün unvan ve asaleti, serveti anlatılır ve
zaten cenaze töreni de buna orantılı bir şaşaa ile yapılır...
Türk halkına sınıflaşma illetini küçük burjuva da denilen askerler,
hekim, hâkim, mühendis… gibi idareciler soktu..
Atatürk sosyalist miydi? Belki, fakat samimi olarak “Köylü milletin
efendisidir” diyordu... Atatürk’e göre burjuvanın tek gayesi ve
hizmeti köylüyü kalkındırmak olmalıydı. Köylü de hor ve hakir
görülmediği için efendice çalışacak ve ülkeyi iktisadi açıdan
yükseltecekti…
Takipçisi (!) İnönü, tam bir kapitalist idi. Lâkin Atatürk’ten
sonra hem devletin hem CHP’nin başındaki şahıs olunca o da tabiî
(doğal) bir solcu addedilmiş oldu...
İsmet İnönü’nün şeflik dönemi tam bir kızıl zulüm dönemidir. Köylü
kan ağlamış, burjuva da İnönü’nün emir eri olmuştu... Malûm-u
âlîleri, oğlu Erdal İnönü de saltanat usulü solcu olmuştu...
Sonuçta ülkemiz, yarım asırdan fazla zamanını solculukları Karl
Marks’ın “din afyondur” dairesinin çapında insanlar eliyle
kaybetti...
Yıllar yılları, seçimler seçimleri takip etti...
Menderes iktidara büyük bir halk desteği ile geldi fakat askerî bir
darbe ile devrildi, idam edildi... CHP, zulmüne devam etti
Sonra uzun yıllar bir kıdemli (üstad-ı azam) masona teslim olduk,
defalarca kandırılıp mağdur edildik... Bir teneke yağ, bir tüpgaz,
bir kg kıyma alabilmek için sabah ezanlarında kuyruklara
girdik...
Kuyruklarda hem haddimizi hem de “Araya kaynama”yı (kul hakkını
hiçe sayıp önden sıra kapmayı), kuyruk yeri satmayı öğrendik...
12 Eylül kanlı darbesinin arkasından küçük burjuvadan bir Turgut
Özal zuhur etti... Darbecibaşı Kenan Evren’e inat, millet büyük
farkla onu ve partisini seçti ve bir süre de onlar idare etti
vaziyeti.
Allah taksiratını affetsin, Menderes’in “EZANA HÜRRİYET”i (arapça
okunması) kadar olmasa da, bazı Tabu’ları da Özal kaldırdı...
Lâkin anlattıklarımızın hiçbiri Recep Tayyip Erdoğan ve AK PARTİ
ile kıyas edilemez... Erdoğan bir halk ihtilâli lideridir
çünkü...
Erdoğan’ın hem Türkiye’deki sefihlerin hem de dünya karanlık
mahfillerinin hedefinde olması bu yüzden...
Burjuva 2002’de Erdoğan ile ihtilâl yaptı... Komünist
manifestosundaki İDEAL İHTİLÂL; proleterya desteği ile ve yalnızca
BURJUVA sınıfı ile yapabilirdi ve bu Türkiye’de Erdoğan eliyle
hayat buluyordu...
#HARBİDEN: Bakmayın siz bizim beyinsiz solcu-ulusalcı takıma… Belki
Marks bile gıbta edecekti Erdoğan’a... Tabiî dine afyon
(uyuşturucu) dediği için Cehennem’de yanıyor olmasaydı...
02.05.2018