“Süsem açmış, sümbül açmaz, gül ağlar Gül dalına bülbül konmuş zar ağlar Benim gönlüm melül mahzun kan ağlar Canı nedim cananımdan ayrıldım.”

'Süsem açmış, sümbül açmaz, gül ağlar
Gül dalına bülbül konmuş zar ağlar
Benim gönlüm melül mahzun kan ağlar
Canı nedim cananımdan ayrıldım.'

'Ben, meçhulü biçare bir babanın meçhulü biçare bir evladıyım. Benim, ne adım ne sanım var. Dünyada hiçbir davam, arzum, emelim ve beklentim yok. Geçmiş ve gelecek tasasını bıraktım, tek hakikatin anı yaşamak olduğu gerçekliği ile hem mazinin hem de istikbalin bitmiş olduğunun idrakindeyim. Kendim de dahil her canlıya büyük bir şefkat ve merhamet duygusu içindeyim. Herhangi bir şeye alışıp bağlanmanın ve tutku anlayışı ile sevmenin sonucunun elem, keder ve ıstırap olduğunun da unutulmaması gerektiği inancındayım. İnsanların mutlak çoğunluğu, kendi mefhumlarına ibadet edip tapınırlar. Yani akli cüzlerindeki Rabbe secde ederler. Fakat vehimden kurtulup kendinin farkında olup aydınlanan kişinin aklı mat, dili epsem, ibadeti de farklıdır.' Böyle düşünen, hayatı böyle yorumlayan, düşündüğü ve yorumladığı gibi de yaşayan bir Hak dostu, bir gönül adamıydı Mustafa Döner. Onu yakinen tanıyan arkadaşı olmaktan gurur duyan Reşat İspir; 'Mustafa Döner, erdem ve ahlak örneği; hal ve tavrı farkındalık içinde bilmezlik tavırları ile kemalatını gizleyen, tevazu örneği bir arif, bir bilge bir mümtaz şahsiyetti.', diyor.

1938'de Elazığ'ı eski adıyla Sako mahallesinde(Mustafa Paşa) dünyaya gelen Mustafa Döner'in asıl mesleği terzilikti. Askerliğini Kore'de yapmıştı. Askerlik dönüşü kendi çabalarıyla keman çalmayı öğrenmişti. 1973 yılında Elazığ Musiki Cemiyetine intisap eden Mustafa Döner'in Tasavvufla tanışması ve tasavvufi güzellikleri yaşamaya başlaması ile birlikte çevresi kendisine 'Sofu Mustafa Dayı', demeye başlamıştı. Döner, müzik eğitimi almamış; ancak Hafız Osman Öge, Köğenkli Hafız, Sıtkı Demirci ile Paşa-Enver Demirbağ kardeşlerin okuduklarını kulaktan kapmış, kemanıyla birlikte Elazığ Türkülerini otantik olarak icra etmiş ve kültür bakanlığı mahalli sanatçısı unvanını kazanmıştı.

Ben, bu gönül ehli, mütefekkir insanı Elazığ ilinin kültür ve sanatını yaşatan Manas Gönül ve Kültür Evi'nde tanıdım. Manas Gönül ve Kültür Evi'nin 2005 yılında başlayarak günümüze kadar sürdürdüğü, 'Şiir ve Musiki Günlerinin' pek çoğunun konuğu olan Mustafa Döner; Manas'ın yaptığı faaliyetlerinde kemanı ve okuduğu hoyrat, türkü, gazel ve bilhassa Cigalı Maya ile gönüllere taht kurdu.

Sevgi, saygı, hoşgörü, şefkat, merhamet, sabır, şükür ve tevazu gibi insanı insan yapan değerleri kişiliğinde toplayan bu naif insan, hayatı boyunca Yunus Emre'nin 'Yaratılanı severim/ Yaratandan ötürü' görüşünü bir fani olarak yaşamış, çevresindeki insanlara da örnek olmuştur. Onu çoğu zaman Elazığ Kapalı çarşısında görmek mümkündü. Kasapları dolaşır, ciğer, kemik, et toplar, çuvalına doldurur, çuvalı sırtlar, evinin yolunu tutardı. Sahipsiz kediler, köpekler onu uzaktan görünce bir koşu yanına gelirler kendileri için getirilen nevaleleri paylaşırlardı. Kedi ve köpeklerin aç karınlarını doyurmak Mustafa Döner'in en büyük zevkiydi. Anlatırlar, Döner'in Harput civarında bahçesinde havuzu olan bir evi varmış. Döner, havuza düşen böcekleri kurtarmak için olağanüstü gayret sarf edermiş.

Mustafa Döner, şefkat ve merhamet duyguları ile bütün insanlığı kucaklamak isteyen, insanlığın selameti ve barışı için çarpan kocaman bir yüreğe sahipti. Bir gün, Elazığ'ımızın Kültür ve Gönül Evi Manas'a gidiyorum. Vali Fahri Bey caddesinin Yeşildere sokak ile kesiştiği yerde bastonunu yere vurarak önümü kesti. Selamlaştık. 'Yaz', dedi bana 'senin kalemin güçlü, yazarsın.' 'Neyi yazayım', dedim 'Mustafa Abi'. 'İki akan acıyı, kanı ve gözyaşını yaz, bak dünyaya duruyor mu bu iki acı!'

Dosttu, arkadaştı, yalnızca insanlarla değil yaratılan her varlıkla yoldaştı. Ağırbaşlılığı, beyefendiliğiyle çevresinde bir sevgi ve saygı halesi oluşturmuştu. Harput Geleneksel Müziğini yaşayan ve yaşatmaya çalışan bir ses ve iyi bir keman sanatçısıydı. Kimseyi incitmeden, kimseden olmadan, kimseden bir şey ummadan, kimsenin sırtına yük olmadan 8 Ağustos 2023'te bu fani dünyadan ebedi aleme göçtü. Allah, rahmet eylesin. Mekanı cennet, ruhu şad olsun. Cenazesi namazı, ikindi namazına müteakip Hacı Fethi Camiinde kılındı. Cenaze namazına ailesi, dostları, sevenleri, Elazığ'ımızın Kültür ve sanat insanları katıldı. Harput'taki aile mezarlığına defnedilen Mustafa Döner'in vasiyeti üzerine taziyesine oturulmadı.