Aşıklar klavuzu
Bir dostum ile aşık olmanın zararları üzerinden konuşuyorken, bu zararlardan nasıl korunabilir insan diye beyin fırtınası yaptık ve tavsiyeler çıkardık. Tavsiyelere geçmeden öncelikle aşkın tariflerini yapmak lazım.
***
Birinci tanıma göre aşk bir insanın, başka bir insana gereğinden fazla duyduğu sevgidir. Bu tarife göre insan Allah’a aşık olmaz, sadece çok sevebilir. Çünkü Allah’ı ne kadar çok seversen sev, gereğinden fazla değildir. Gereğinden; fazla malın sevilmesine mal hırsı, fazla sevilen makam için makam hırsı, fazla sevilen takım için fanatik taraftarlık, fazla sevilen ırk için ırkçılık, fazla sevilen ideoloji militan denir. Gereğinden fazla bir insanı sevene de fan, denir. Bu bir erkek ve kız arasında olursa da aşk denir. Tüm anlatılanların ortak yönü, bağlılık veya bağımlılık duygusudur. Psikoloji de bu tür bir aşkı akıl hastalığı olarak sayar. Ancak insanın dışındaki varlıklara duyulan bağlılık da, karşı varlığın iradesi olmadığı için kötü sonuçları hemen görülmez. Bu nedenle psikolojide hastalık olarak görülmez. Fakat tasavvufta kalp hastalıkları olarak kabul edilir.
***
İkinci bir tanıma göre aşk; bir insanın başka bir insanı sevmekten vazgeçememesidir. Bu tanıma göre aşk; insanın aklını değil, iradesini alır. Aklen yanlış bulduğu bir maşuk’u dahi sevmekten vazgeçemez. Bu tarife göre insan Allah’a aşık olabilir. Çünkü Allah ne isterse yapar. İlahi aşkın zararı yoktur. Burada iradesi maşukun elindedir. Her konuda aklını kullanabilir, ancak vazgeçmek konusunda aklını ikna edemez. Bu durumda psikolojide hastalık olarak görülür, ancak Allah olan aşkı tasavvuf ideal hedef olarak kabul eder.
***
Üçüncü bir tanıma göre aşk; aklını örtecek kadar sevmesidir. Bu tanıma göre aşık, maşukunu eleştiremez, sorgulayamaz bile. Böyle bir tarife göre insan Allah’a aşık olabilir. Çünkü Allah varlığından şüphe etmez. İlahi aşkın zararı yoktur. Bu durumda psikolojide hastalık olarak görülür. Ancak Allah’a olan bu nitelikteki aşk; tasavvufda meczupluk olarak kabul görse de fıkıh ve kelam ekolündeki alimlerce istenilmeyen bir durum olarak görülür.
***
Kadın ve erkek arasında oluşan aşk da akıl baştan gitmişse, o kişiye yapılacak hiçbir şey yoktur. Yakınlarının en yakın hastaneye götürmesi tavsiye edilir. Ama hala aklı başında olan aşıklar için şöyle tavsiyelerde bulunabiliriz…
***
1- Aşık olmanın bir insanın başına gelebilecek en büyük felaket olduğunu kabul etmelisiniz. Çünkü aşık olanların bireysel mutluluğunuz bir başkasının elindedir. İradeniz kendinizi mutlu etmeyecektir. Allah’ın size verdiğiniz iradeniz kısıtlanmıştır. Vazgeçme iradeniz olmadığı için en büyük felaket içindesiniz. Kurtulmak için mutlaka dua edin. Herkesten de dua isteyin.
***
2- Maşuk sizi kabul etmezse, zamanla kabul eder fikri ile hareket etmeniz sadece çektiğiniz acıyı artırır. Beklenti kötülüklerin anasıdır. Aşk ya hemen oluşur, ya da hiç oluşmaz. İnsan zamanla, sevebilir ama zamanla aşık olmaz. Kadere teslim olun, o kişi sizin nasibinizse olur, değilse olmaz, diye düşünmeye çalışın ve rahatlayın. Zamanla, kabul görmeme konusundaki acınızın azalacağını düşünün ve sabırla bekleyin. Ölecek gibi hissettiğiniz zaman sizin için üzülen bir dost ile sürekli irtibatlı olun. Allah mutlaka size yardım edecektir. Aşkın bitmesi için bol bol dua edin. Sakın kavuşmak için dua etmeyin, sadece ümidiniz artar. Ümitlerde acınızı artırır. Ama kaderinde kabul görmek varsa, aşkın bitmesi içinde dua etsen bile yine de kabul edilirsin. Rahat ol, aşkın bitmesi için dua etmeye çalış. Aşkın ortalama bitme süresi 6 ay ile 3 yıl arasındadır.
***
3- Maşuk sizi kabul etmişse durum daha da vahimdir. Çünkü iki kişinin sevgisi birbirine asla eşit olmaz. Biri diğerini daha fazla seviyordur. Çok seven (aşık), daima az sevenin (maşuk) bir gün bırakıp gitmesinden korkar. Çünkü çok seven aşık, maşukunu vazgeçilmez görüyor, karşı tarafın bağlılığının daha az olduğunu da biliyor. Bir gün kabulünden vazgeçebilir diye düşünüyor. Bu nedenle, daima çok seven (aşık) az seveni (maşuku) mutlu etmek için uğraşır. Az sevenin her mutsuzluğunda, başka bir kişi ile mutluluk arayışına girer korkusuna kapılarak, az sevenin her mutsuzluğunu gidermeye çalışır. Aslında kendini düşünür, maşukunu değil. Sizinde anlayacağınız gibi, bu durumda çok seven sürekli etraf da döner, az seven sabit kalır. Bu ilişki de çok sağlıklı ve eşit bir ilişki değildir. Bu kişiler evlenseler bile aşklarını, eşit bir ilişki olan dostluk ilişkisine çevirmedikleri müddetçe mutlu olmazlar.
***
En güzel ilişki dostluk ilişkisidir. Eşit bir ilişkidir. Karşılıklı birbirini mutlu etmek üzerine kuruludur. En yakın dostunuz sizinle görüşmek istemiyorum deyince, bir müddet üzülürsünüz ama senden vazgeçemiyorum diye yalvarmazsınız. Ben “aşık olduğum insana bile senden vazgeçemem demem” diyorsanız. Sizin aşkınız, vazgeçilebilir aşktır. Vazgeçilebilir bir aşk, güzeldir. Ama yukarıdaki üç tarifin dışında dördüncü bir tarif yapmanız lazım o zaman.
***
Beşeri aşktan korunmanız, İlahi aşk ile kalmanız duası ile