Bir önceki yazımda asgari ücret tahminimi yazmıştım. 23,500 lira olarak tahmin etmiştim. 22,104 lirayı görünce şok oldum. Bu ne demek. O kadar toplantı yapıldı, yazıldı, çizildi bu rakam TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranının bile altında kaldı.
Asgari ücretli bir ailede ancak 2 kişi çalışırsa ucu ucuna ancak geçim oluyordu. Şimdi normal bir hayat yaşamak için bir aileye en az 3 asgari ücret girmesi gerekiyor. Asgari ücretlinin Allah yardımcısı olsun.
22,104 rakamı açıklanınca emekliler ve memurlarında gözü korkmadı değil. Şu anda saygıdeğer sendikalarımızın (!) anlaşmasına göre memura sadece %12 zam görünüyor.
Emeklilerin durumu daha kötü en düşük maaşları 12.500 lira. Bu rakamlar bu oranlara bakıp neye yorum yapacağız neyi açıklayacağız bilmiyorum.
Görünen köy kılavuz istemez. 2025 yılı çok zor geçecek. Hele ki sabit maaşlı çalışanlara kat ve kat zor geçecek. Hükümet bu oranlarda kalacak, sendikalarında artık mesaisi bitti.
Bir sene rahatlar son sosyal medya mesajlarını atıp devasa binalarına çekilecekler.
Tabi tahmin ediyoruz ama şu memur ve emekli zamlarını da bir görelim. Sürdürülen bu ekonomi politikasının sürekli sabit maaşlıya yükletilerek gerçekleştirilmesi çok insafsızca.
Tabi insafsızlık sadece bu noktada değil. Türkiye için en büyük fedakarlığı sabit maaşlı yapıyor dedik. Peki bu ekonomi politikasına başka kim destek verecek.
Büyük market zincirleri, sağlık ve eğitim kurumları, fabrikatörler, bürokratlar vs. Herkesin bu politikayı desteklemesi gerekir.
Sadece garibanın maaşından keserek dünyada hiçbir ülke ekonomisini düzeltemedi. Nasıl düzelir? Ekonomik ve hukuksal reformlarla, ülke komşularıyla ilişkileriyle, eğitim ve sağlıktaki fırsat eşitliği ile düzelir.