Yazarlık hayatıma başlarken kendime; felsefe, kelam ve toplumu güçlendiren sosyal projeler üretme alanlarını, asıl uğraş olarak seçmiştim.
Yazarlık hayatıma başlarken kendime; felsefe, kelam ve toplumu güçlendiren sosyal projeler üretme alanlarını, asıl uğraş olarak seçmiştim. Günlük siyaset üzerine hiçbir şekilde yazı yazmayı düşünmüyordum. Ama şartlar öyle gelişti ki, neredeyse asıl alanım siyaset oldu. Günlük siyaset üzerine yazdıklarımla ancak karınca misali, safımı belli etmekten öteye gidemiyorum. Allah dilediğine imkan verir, benimde öyle imkanlarım yok. Siyasi konularda yazarak, topluma faydalı olamıyorum. Başlangıçta belirlediğim alana dönmenin küçük de olsa faydalı olacağını düşünüyorum.
Bu karar değişikliği, hiç siyasi yazı yazmayacağım anlamına gelmez. Ama bundan sonra daha fazla, evrensel gündeme yönelik yazılar yazacağım inşallah.
Evrensel gündem, tüm zamanlar için geçerliliğini koruyan yazılardır. Din, adalet, söz hürriyeti, kadın erkek ilişkileri, ekonomik ilişkiler, kalkınma yöntemleri, helal ve haramlar, inançlar aslında tüm insanlık tarihi boyunca insanların ilgilendiği alanlardır. Evrensel gündem takibi iyi olan toplumların, siyasi konulardaki sorunları da daha çabuk çözülüyor.
Apolitik, olmaya çalışacağım. Bu kapsamda; bilginin İslamileştirilmesi alanında, batı felsefecilerinin fikirlerini, kuran’a göre eleştireceğim, islamın bakış açısı ile onlara cevap vereceğim; Sünni ekolün dışındaki mezheplerin inanlarını akıl ve kuran bağlamında irdeleyeceğim, eğitim üzerine denemeler yazacağım, islamın devlet yönetimi alanındaki hakikatlerini bulmaya çalışacağım, söz hürriyetinin ve bireysel özgürlüklerin gelişmesi üzerine kafa yoracağım, toplumsal projeler üzerine yoğunlaşacağım, proje üretilmesi konusunda katkı sağlayacağım kısacacı günlük siyasetin dışındaki evrensel hakikatlere yöneleceğim. Ülke içindeki siyaset ilgilenmemin, benim topluma faydalı olmam bakımından çokta fazla bir faydası yok.
Şu sıralar kuranın konulara ve paragraflara ayrılması, hususunda kitap yazmaya çalışıyorum. Zaman, zaman bu çalışma kapsamında bulduğum hakikatleri de paylaşmayı planlıyorum. Hatta bu kitaptaki aşamalardan bahsetmeyi düşünüyorum.
Apolitik olsam da, olmasam da Türkiye’deki ve dünyadaki mazlumların ölümlerini durduramıyorum. En fazla onlar için üzülebiliyorum. Bari geri kalanlar için bir şeyler yapabilirim. Moğollar Anadolu’yu işgal ederken Mevlana neden, onlara karşı bir eylemin içine girmedi de Mesnevi’yi yazdı? Çünkü istila bir bela idi, toplumun onlarla başa çıkacak bir gücü yoktu. Güçlenene kadar sabretmek zorunda idi. Gelecek nesilleri yetiştirmeye çalıştı. Mevlana apolitik davrandı. İşte bu günlerde, Mevlana hakkındaki apolitik olma suçlamasının yanlışlığını daha iyi anlıyorum. Yapılacak bir şey yoksa, gelecek için yazılacak bir şeyler vardır. Müslümanlar olarak, Batı medeniyetinin üyelerinin zulümlerin önleyecek maddi gücümüz yok, bari batı medeniyeti ile teorik olarak mücadele edelim. Tüm çabam, batı medeniyetinin zulmünü engellemek için yapılan teorik düzeydeki mücadelede bir pay sahibi olayım.
Tabii tüm yapmayı düşündüklerimi, Allah nasip ederse yapabilirim. Rabbim yapmayı nasip etsin, yapmadan ölürsem de yapmış gibi kabul etsin. Amin.