İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn…
İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn…
Allah için yaratıldık, ona döneceğiz…
Bakara Suresinin 156. Ayeti’nde öyle buyuruyor Cenab-ı Hak…
Önceki ayet de şöyle: “Allah yolunda canını verenlere ölüler
demeyin… Gerçekte onlar diridirler. Lâkin, siz bunu
bilemezsiniz”
Vatan uğruna 241 şehit verdik 15 Temmuz’da…
Kalbinde iman gücü taşıyan, kendini Kur’an’ın ilmi ile yetiştiren,
kalbini Allah’ın nuru ile aydınlatan Ömer Halisdemir gibi yiğitler,
gözlerini kırpmadan uçtular yaratanlarına…
Terörün kör kurşunları gencecik fidanlarımızı soldurdu yıllardır;
hâlâ düşen yapraklar var…
Milletimizin huzuru, vatanımızın bütünlüğü için Suriye
topraklarında “Milli Misak”a hayatlarını adayan Mehmetçiklerimizden
de acılı haberler geliyor.
Ulvî dâva için feda ediliyor hayatlar.
Biliyoruz ki onlar ölmediler...
Hak’tan geldiler, Hakka yürüdüler…
***
Ölüm, kısacık konakladığımız dünyadan ebedî aleme geçişin
fermanı…
Dünyadan uhrâya giden haber…
Ardında gamlar, kederler, acılar, teessürler bıraksa da kaçınılmaz
gerçek.
Zira, “Küllü nefsin zaikatül mevt…”
Her canlı tadacak ölümü…
Yüce Allah öyle buyuruyor Kur’an-ı Kerim’inde.
Hem de birkaç kez…
Ali İmran Suresi 185. Ayet:
“Her nefis ölümü tadacaktır. Ve ancak kıyamet günü yaptıklarınızın
karşılığı size tastamam verilecektir…”
Enbiya Suresi 35. Ayet:
“Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve
iyilikle deneyeceğiz. Hepiniz de sonunda bize
döndürüleceksiniz.”
Ankebut Suresi 57. Ayet:
“Her nefis ölümü tadacaktır; sonra bize döndürüleceksiniz.”
Hay’dan gelip, Hû’ya dönüş…
***
Ulaştırma eski bakanı Arif Ahmet Denizolgun Bey’in vefat haberi ile
uyandım dün sabah.
Genç denecek bir yaşta veda etti hayata.
61 yıllık ömrünü Allah’ın rızasına adayan, soyadı gibi olgun,
zarif, vakur bir İstanbul beyefendisiydi.
Kendisini milletvekili olduğu dönemde tanımıştım.
O zaman 40’lı yaşlardaydı. Genç yaşına rağmen, asaleti, zarafeti,
vakar ve olgunluğu ile parti ayırımı gözetmeksizin hemen her
milletvekilinin saygısını kazanmıştı.
1998 yılında yaklaşık 6 ay Ulaştırma Bakanlığı yapmıştı.
Bugün hayata geçirilen Marmaray projesi üzerinde çok
çalışmıştı.
Dürüsttü, adildi, çalışkandı.
Bir görüşmemizde bakanlık görevi sırasında kadrolaşmak gibi bir
tutum takınmadığını, sadece devlet için hizmet etmeyi düşündüğünü
söylemişti.
Bakan olduğu süre içinde çay parasını kendi cebinden ödeyecek kadar
hakka hukuka özen gösteriyordu.
Süleyman Hilmi Tunahan’ın torunuydu.
Kur’an hizmetine kendini adayan topluluğa ağabeylik yapmıştı.
Temsil ettiği topluluğu günlük siyasetten uzak tutmaya özen
göstermiş, yalnızca Allah’ın dinine ve kitabına hizmeti şiar
edinmişti.
Günlük siyasetten uzak olmakla birlikte vatanın ve milletin
bütünlüğüne, devletin bekası konusuna büyük hassasiyet
gösteriyordu.15 Temmuz sonrasında da temsil ettiği topluluğa bunu
öğütlemişti.
Babasının vefat ettiği günün hemen ardından Hakka yürüdü.
İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn…