Hayatı ile ilgili itiraflarda da bulunan Ilıcalı, şunları söyledi:
“Başıma gelebilecek her şey geldi. 21 yaşındayken evlenmiş kız babası olmuş anne babasını trafik kazasında kaybetmiş, kızı yaralı kurtulmuş, devamında iflas etmiş, boşanmış, bütün birikimini de kaybetmiştim. 21 yaşında olsaydım tahmin ediyorum yaşayabilecek miyim yaşayamayacak mıyım? diye ikilem yaşıyordum. Çünkü daha başka da bir şey gelemez insanın başına. Sıfır liram vardı, ödeme yok zaten param yok.
Bir dönem arkadaşım Esat’ta kaldım. Arkadaşım ödüyordu yemekleri. Derdin yok. Ödeme yok, peşinde koşan yok. Alışverişe çıkamıyorsun. Düşünüyorum şimdi daha az derdim vardı.
Ben okulda dersleri anlayamadım. Liseyi bitirdim ama başarısızdım. O dönemde ben okulda oyunlar icat etmeye başladım çaresizlikten. Durumlar insanın belli özelliklerini geliştirmek zorunda bırakıyor. Yaşamam lazım, proje yapmam lazım. Kopya çekmem lazım. Kıza dedim ki sen nasılsa 30 dakikada bitirirsin. Sen kağıdı kaldır. Ben arkadan dürbünü bir koyacağım. Kağıt cam gibi böyle. Arkadaşımızın babasının dürbünü vardı. Dürbün böyle güzel güzel her şeyi görüyorsun. Şimdi bunu tavsiye ediyor muyum? Hayır, sakın böyle bir şey yapmayın. Hayatınızı karartmayın. Sonuç itibariyle o zamanlar Allah bu kadar yardım etmese oyuncu kafamın önümü açması bir yere gelmiş olmam demek buradaki pırıl pırıl insanlara çocuklara tavsiye olarak söylenemez.
Şöyle anlatayım dünya üzerinde muhabir girdiği kanalı alan bir insan yok. Ben şimdi çocuklar siz de oynarsanız bir şeye sahip olursunuz diyemem. Ama şunu söyleyebilirim benim için çok önemli olan konu bu. Benim sıfır liram varken de mutluydum. Allah iyi para verdi o zaman da mutluydum. Benim mutluluğumda paranın etkisi hiç olmadı. Kardeşlerime de şunu söyleyeceğim. Hayatınızda seçimlerinizi yaparken parayı ön planda tutmayın. Maddi sebepleri ön planda tutup ya ben gidip burada çalışırsam çok zorlanacağım ama şu kadar para kazanacağım mı yerine mutlu çalışacağınız kendinizin mutlu olacağı tercihleri yaparsanız bence 10 kere 100 kere daha iyi.”
