ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyonun, Irak Kürdistan Bölgesi’nde faaliyet gösteren Peşmerge güçlerini tek bir bakanlık altında birleştirmek için baskı uyguladığı biliniyor. Ancak bölgedeki bazı siyasi ve güvenlik çevreleri, Washington’ın bu süreci yalnızca IŞİD’le mücadele amacıyla değil, aynı zamanda bölgede yeni bir güç dengesi kurabilmek için kullandığını öne sürüyor. Bu kesimler, ABD’nin IŞİD tehdidini araçsallaştırarak Peşmerge reformunu hızlandırdığını, böylece Irak Kürdisstanı’nda kendi istediği doğrultuda bir askerî yapılanma oluşturmayı hedeflediğini iddia ediyor.

ABD'NİN IRAK KÜRTLERİ İÇİN PLANI N,E?

Yerel kaynaklara göre, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), yılın ilk yarısında Peşmerge’yi birleştirme sözü vermezse uluslararası koalisyonun her ay sağladığı milyonlarca dolarlık mali desteği kesme tehdidiyle karşı karşıya kalacak. Koalisyonun, IŞİD’le mücadele bahanesiyle Peşmerge güçlerine aylık 24 milyon dolar civarında bir destek verdiği belirtiliyor.

Ancak bazı analistler, bu desteğin yalnızca IŞİD’e karşı savaş için verilmediğini, aynı zamanda ABD’nin bölgede kendi nüfuzunu artırma ve yeni bir askerî güç oluşturma stratejisinin parçası olduğunu savunuyor. Analistlere göre, Peşmerge’nin iki parti arasındaa “70. Birlikler” (KYB) ve “80. Birlikler” (KDP) şeklinde bölünmüş olması, ABD’nin bölgede güçlü ve tek sesli bir askerî yapıyı tercih etmesine neden oluyor. Böylelikle Washington, hem bölge üzerinde söz sahibi olmak hem de Bağdat’la Kürtler arasındaki ilişkilerde istediği doğrultuda yönlendirme yapabilmek istiyor.

Irak, İngiltere ile bir güvenlik anlaşması imzalayacak Irak, İngiltere ile bir güvenlik anlaşması imzalayacak

Peşmerge’nin iki ana partiye bağlı bu dağınık yapısı, 1990’lardan bu yana siyasi ve askerî anlaşmazlıkların devam etmesine yol açıyor. Koalisyon ve Peşmerge Bakanlığı bünyesinde oluşturulan ortak komiteler, birlik sağlanması için çalışmalar yürütse de öngorülen birleşme henüz gerçekleşmedi. ABD’nin ise bu konuda sadece teknik ya da askerî değil, aynı zamanda siyasi baskı uyguladığı öne sürülüyor.

ABD, IŞİD'İ NEDEN KULLANIYOR?

Uzmanlar, “ABD’nin IŞİD faktörünü bölgede istediği güç mimarisini kurmak için kullandığı” iddiasının, özellikle koalisyonun finansman tehdidiyle birlikte daha görünür hale geldiğini belirtiyor. İki parti de uluslararası desteği kaybetmemek için reform adımları atmayı kabul ettiğini beyan etse de hâlâ somut bir sonuç alınabilmiş değil.

Koalisyonun belirlediği bir takvim kapsamında, Peşmerge güçlerinin tam entegrasyonunun 2026’ya kadar tamamlanması planlanıyor. Ancak bu takvimin işlemesi için ABD’nin bölgede baskıyı artırdığı ve IŞİD’le mücadele gerekçesini masaya koyarak elini güçlendirdiği iddia ediliyor. KDP ile KYB’nin, mevcut konjonktürde koalisyonun askerî ve siyasi desteğinden mahrum kalmak istemediği, bu nedenle de sürece kısmen uyum göstermeye mecbur kaldıkları ifade ediliyor.

ABD'nin peşmerge planı ifşa oldu

Peşmerge’nin ikiye bölünmüş olması, Erbil ve Süleymaniye arasında koordinasyon zorlukları ortaya çıkarırken Bağdat’la ilişkilerde de zaman zaman sorunlara neden oluyor. Bazı gözlemciler, bölgenin uluslararası arenada yeterli desteği alamaması durumunda, Irak merkezi hükümeti karşısında müzakere gücünü kaybedeceğini vurguluyor. Buu noktada, “ABD’nin IŞİD üzerinden yürüttüğü strateji sayesinde” Kürdistan Bölgesi yönetiminin Peşmerge’yi birleştirmeye zorlandığı değerlendirmesi yapılıyor.

Irak Sınır Güçleri Komutanlığı PKK/YPG'yi Suriye sınırındaki bölgeden çıkardı Irak Sınır Güçleri Komutanlığı PKK/YPG'yi Suriye sınırındaki bölgeden çıkardı

Kürt partilerinin bu birleşme sürecine destek vermesi, aynı zamanda coğrafi nüfuz alanları ve parti çıkarları açısından taviz anlamına geliyor. Ancak yorumcular, ABD desteğinin kesilmesinin getireceği riskler yüzünden birleşme yönündeki reformların bütünüyle reddedilemeyeceğini belirtiyorlar. Bu sürecin, Washington’ın “IŞİD tehdidini sürdürerek” bölgede kendi denetimi altındaki güvenlik yapılanmasını şekillendirmesine olanak sağladığı iddiaları ise gündemdeki yerini koruyor.

Editör: Zafer ÇEBİ